17 Şubat 2018 Cumartesi

Fatih Hoca'nın alternatif isimler arasında en büyük kazanımı sizce kim oldu?


Bir soru daha. Konuşmak için belki erken, yine de soralım. Biliyorsunuz ki şu ana kadar geçen sürede belki de en büyük transferler "gözden çıkan, çok fazla bir şey beklenmeyen" isimler özelinde oldu. Geneli de gider ya da gitmeli diye düşündüğümüz isimler. Twitter'da 4 tane şık açtım, Donk / Selçuk İnan / Eren Derdiyok ve Linnes üzerinden gittiğim bir konu oldu. Tek tek konuşalım.

Donk açık farkla kazandı ve beklenen bir şey bu. Kim tahmin ederdi ki Donk takımda kalacak ve şampiyonluk yolunda böyle bir etki edecek. Fernando'nun yokluğu hala büyük bir handikap ve üzerine bir de Badou Ndiaye'nin satışını eklediğimizde sorun daha büyük. Transfer de yapamadık, o boşluğu kendi içimizden çözmeye çalışıyoruz. Donk'un bu anlamda katkısı çok büyük oldu ve biraz olsun rahat nefes aldırdı.

Gamsız diyorduk, mesele biraz da teknik adamla alakalıymış. Tudor kendisini maç kadrosuna dahi almıyordu, Ocak ayı kamp döneminde yer alacağını sanırım ki hepimiz biliyoruz. Fatih Hoca ise kolay olanı yapmadı, kendisini kazanmak için uğraştı ve şu aşamada başarmış gibi görünüyor. Bu kadar kısa zaman zarfında büyük bir kazanımdır. Bir anlamda hocanın imzası dahi diyebiliriz, Donk da umarım bozmadan devam eder.

Selçuk İnan diğer isim ve Donk için yazdıklarım onun adına da geçerli. Bir şey daha ekleyeyim, bu iki ismi de doğru pozisyonlarda kullanıyoruz. Selçuk İnan'ı biraz daha hücuma atmaya başladık ve ceza sahası etrafında pozisyonlara girmeye başladı. Donk ise saf bir defansif orta saha oldu, önünde iki orta sahayla çok daha rahat yapıyor o işi.

Selçuk İnan eleştirilen bir isimdi, yıllardan gelen bir şey ve onu o geçen yıllarda doğru kullanmadık. Tudor ise neredeyse hiç yüzüne bakmadı ama Fatih Hoca'nın büyük kazanımlarından biri de o oldu. Çok yüksek beklentilerim olmasa da şu şampiyonluk sürecinde ve eksik, giden orta sahalar sonrası rolü çok daha büyüdü. Şu ana kadar o da altından kalkmış gibi görünüyor, tecrübesinin kıymetli olacağını düşünüyorum.

Bu sezon Tudor döneminde golü olmayan bir isimdi. Fatih Hoca döneminde ise 4 maçta 3 golü var, daha doğrusu değişen bir oyun profili. Eren Derdiyok'u Gomis'in ardında doğru bir alternatif olarak görmüyordum, ikisi de pivot özellikli olduğundan. Forvet transferi için şartları zorladığımız da doğru, maalesef başaramadık. Bu noktada Eren Derdiyok'un yükselen formu kıymetli oldu, şu aşamada iyi bir forvet alternatifi. Mücadele etmeye başladı, daha hareketli ve Gomis'le de doğru bir ikili olma yolunda yükseliyor.

Linnes konusunu açayım. Tudor dönemi ilk haftalarda sol bekte yükselen bir isim olmasına rağmen Latovlevici transferinin ardından kulübeye hapsedildi. Sağ bekte ise düşünmedik bile, Denayer oynadı ama Linnes'e bakmadı Tudor. Fatih Hoca'nın ise ilk icraatlarından biri Linnes'i sağ beke almak oldu. Şu ana kadar hoca döneminde oynanan maçlarda boşu yok, kötü oynadığını görmedim. Form noktasında Mariano'nun da önüne geçtiğini belirtelim. Bu da bir kazanımdır, hiç kimse Tudor falan demesin boşuna. İyi, işleyen bir sistem içinde Linnes kıymetli bir sağ bek..

4 yorum:

  1. mariano gibi sürekli hücum da oynamayı seven beklerin arkasında hızlı stoperler olmalı aslında, örnek:denayer.Çünkü mariano birçok kez maiconu tek başına bıraktığı maçlar oldu,örneğin başakşehir,beşiktaş gibi maçlarda resmen süzgeçe dönmüştü maicon,linnes hızıyla maicon ile birbirini tamamladı mesela antalya maçında

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Linnes de sürekli bindiriyor, hızlı stoper yorumu da hocanın düşüncesi. Denayer bundan oynuyordu. Haklısın.

      Sil
  2. donk donk donk. hatta şöyle bir soru sorayım. diyelim sene başı bir takım 1.5 milyon verdi ve donk'u sattık. olamaz mıydı? olabilirdi. ve şu anda halimizi düşünmek bile istemiyorum. kadroda donk dışında fernando'ya yedek olabilecek kimse yok! ayvayı yemiştik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilirdi, Tudor kalsa Ocak ayında gidiyordu hatta.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir