21 Kasım 2011 Pazartesi

Baros Oyuna Girer Ve.. / Beşiktaş 0-0 Galatasaray

Karabükspor karşısında Muslera oyundan atılana kadar geçen süreç ve Beşiktaş karşısında Melo & Baros değişikliğiyle yakalanan ivme. Hepsinin altında 4-4-2 sistemi var ve ben bunu ısrarlı şekilde dile getirmeye devam edeceğim.

Beşiktaş karşısındaki oyunu kısa bir özet geçelim. İlk 20 dakika her iki takımın da kontrollü olduğu ama Galatasaray'ın pozisyonlar bulduğu bir zaman dilimiydi. Sonrasında Melo'nun yediği erken sarı kart neticesinde yapabileceği agresifliğin alt limitlerinde dolaşması ve kanatların savunmaya olan yardımının da bir o kadar düşmesi neticesinde Beşiktaş'ın yakaladığı tempo ve Quaresma ile Simao gibi yıldızların açık alanda yaratabildiği tehlikeler.

Şanslıydık o dakikalarda, Muslera'ya da dua ediyoruz tabii. İlk yarının sonuna kadar maç böyle geçti. Orta sahada agresif olamadık, Melo ve Ayhan oyun içerisinde fazlasıyla düştüler ve Ernst, Aurelio gibi mücadeleci isimler karşısında da hakimiyeti rakibe kaptırdılar. İlk yarıyı gol yemeden kapatmak bu yüzden önemliydi, ikinci yarıda da Sabri'nin orta sahaya geçişi ise bu mücadelesizliğe alınmak istenen bir önlem gibiydi ama onun da sakatlanıp oyundan çıkması farklı planlara itti bizi. Riera'nın oyuna girmesi bizi biraz daha 4-2-3-1'e yönlendirdi ama Melo & Baros değişikliğiyle 4-4-2'ye döndük ve 64. dakikadan sonra Galatasaray'ın yükselen ivmesi vardı.

Şimdi bakalım. Rakip daha önde oynuyor, tempo yakaladıkları anda etkili oluyorlar. Bu tempoyu nasıl durdurursunuz ?

Genelde teknik adamlar daha savunmacı isimlerle rakibi durdurup, kontra umudunu doğururlar. Şunu söylemeli, Sercan Yıldırım dışında kontra oyuna yatkın olabilecek bir futbolcumuz yok. Bu yüzden de Fatih Terim risk alıp Melo ile Baros'u değiştirdi, 4-4-2'ye geçiş yaptı. Selçuk İnan ve Engin Baytar'ı 4-4-2'nin göbeğinde izledik ve tempo yakalamış, hücum eden bir rakip karşısında bu orta saha intihardır deriz normalde ama böyle olmadı. Bu değişiklikten sonra Galatasaray hücum etmeye, topu rakip yarı sahada tutmaya başladı. Seri pozisyonlar ürettik diyemem ama galibiyeti kaçırdık, maç bize de döndü gibisinden diyebileceğimiz durumlar oluştu. Riera'nın sol tarafta oyunu tutması, Selçuk İnan'ın oyunun iki yönünde de lider konuma geçmesi, Elmander'in Baros'dan sonra rahatlaması ve daha akını seven bir Galatasaray.

Taraftarın oyunu oynatmamak adına gösterdiği çaba ya da Galatasaray açısından konuşursak bazı görünen köylere kılavuz bulma gerekliliği farklı konular, bu yüzden bunlara sonra girmeliyiz. Şimdilik 4-4-2 ve Semih Kaya ekseninde kalmaya devam ve Muslera'ya da gösterdiği bu müthiş performans neticesinde edilmesi gereken teşekkür. İyi yolda olduğumuza inanıyorum, yeter ki şu hücumdaki organizasyonsuzluğa bi hamle yapalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir