11 Şubat 2012 Cumartesi

Galatasaray 1-0 Kayserispor, Orta Saha Toparlandığı Vakit

Hakan Balta'nın ardından Çağlar Birinci'nin de sakatlığının ardından sol bek hesaplarıyla zamanı geçirdik. Fatih Terim'in bu tip durumlarda sürprizleri vardır, risk almayı sever. Tutmadığı da çok olmuştur ama bunu denemekten çekinmez. Riera da bu tip bir sürprizdi ve daha uzun vadeli ne olur bilmem ama en azından bu maçlık tuttuğunu gördük ve Kayserispor maçı da önemli bir sınav aslında. Amrabat ve Troisi gibi kreatif kanat oyuncuları karşısında o savunma performansı göstermek çok önemli. Riera bu sınavı geçti, Troisi karşısında etkiliydi, ayakta durmayı başardı.

Asıl sıkıntı sağ bek konusunda. Sabri Sarıoğlu'nun oynadığı her maçın ardından üzerine biraz daha koymasını beklerken, her geçen maç sonunda daha aşağıya düştüğünü görüyoruz. Riera'dan açıkça çok korkmuyordum, bu kadarını da beklemiyordum ama Kazım'ın sağ bek oynadığını düşünerek Riera da sol bekte sırıtmaz diyordum ve sırıtmadı da. Amrabat ise özellikle ilk yarıda müthiş bir hakimiyet kurdu Sabri Sarıoğlu üzerinde ve Kayserispor'un sol kanattan geldiği anlarda çok etkili olduğunu gördük. Amrabat'a ayak uydurabilen hücumcu sayısı azdı onlar adına ve bu durum da gol kokusunu getirsede o golü getirmedi. Durum da bu olunca her geçen dakika Amrabat'ın da etkinliği azaldı ve Kayserispor'un ikinci yarının son 10 dakikasına kadar durulduğunu gördük.

Tabii bunda Galatasaray'ın hücum performansı da önemli. Galatasaray adına maçın kiliti buydu zaten. Savunma zaafları ortada, Kayserispor'un az çok neler yapabileceğini, nasıl etkili olacağını biliyorduk. Kayserispor kırılgan bir takım, etkili hücum silahları var ama aynı durumu savunma için söylemek güç ve bu sezonki istikrarsız yapılarının nedeni bu. 1-0'dan sonra 2'yi de bulabilseydi Galatasaray bu skor daha da büyüyebilirdi ama maçın 1-0'da kalması Galatasaray'a rahat bir nefes aldırmadı ve o son 10 dakikadaki baskıyı da beraberinde getirdi.

Artı nokta şu aslında. Selçuk İnan ve Melo'nun geçen maçlara göre daha ayakta kaldığını gördük. Selçuk İnan sorumluluk almaktan kaçmadı, Melo'nun da agresif yapısı hem hücumda hem de savunmada oldukça faydalıydı. Aynı zamanda bek sorunsalından kaynaklı Engin Baytar ve Emre Çolak'ın da savunma konusunda biraz daha aktif olması Galatasaray'ı ikinci yarıda ayakta tutan unsur oldu. İlk yarıda da kaçan pozisyonlar var, pozisyona girme konusunda her iki takım da sıkıntı çekmedi ama Galatasaray'ın ikinci yarıdaki hücum presi, mücadelesi Kayserispor'u kendi yarı sahasına kitledi ve aktif olan taraf Galatasaray oldu. Böyle anlarda skor avantajını ele geçirmeniz gerekiyor ama, devamında oluşacak sıkıntıyı son 10 dakika izledik.

Elmander gerçekten çok önemli bir futbolcu. Bana sorarsanız maçın adamı o oldu. Hücumda topu tutması, mücadeleyi başlatan futbolcu olması çok önemli. Etrafında oynayan isimlere de hücumda o rahatlığı sağlayan başlıca isim Elmander'di diyebilirim. Genel olarak baktığımızda ise önemli bir 3 puandı, özellikle de seri yakalamak adına iki maç üst üste kazanmanın önemi var. Güzel, tempolu ve heyecanlı bir maç izledik diyebilirim, Kayserispor'un da oynamayı düşünmesi böyle bir maçı bizlere getirdi...

3 yorum:

  1. maçın hakemini de bi yorumlar mısın lütfen. maçı izleyemedim, hakemin performansını tartışıldı. sen ne düşünüyorsun?

    YanıtlaSil
  2. Vasat bir performansı vardı ama kadere tayin edecek bir durum olmadı maçta. Kayserisporlular durumu biraz fazla abartıyor.

    YanıtlaSil
  3. bence kayserisporlulardan ziyade fenerbahçelilerin abartması var

    YanıtlaSil