Bir İhtimal Vardı, Şu An İse İhtimalden Ötesi

 Samsunspor'un şu an geldiği konum bizlere tek birşey söylüyor, teknik direktör hamlesini en başta yapacaktın. Ligin ilk yarısındandaki Gaziantepspor maçının ardından aldığın, Petkoviç'le yolları ayırma kararını o zaman uygulayacaktın. Adnan Sezgin'in bu ayrılığa mani olduğu söyleniyor, oysa biz bu ikilinin son derece uyumsuz olduğundan ve Adnan Sezgin'in Petkoviç'i bozduğunu söylerdik. Ama Adnan Sezgin'in bu duruşu Samsunspor açısından bazı hamleleri çok geciktirmiş, belki de onun da gönderilme sürecini başlatan hamleydi bu.

Petkoviç'e sabır gösterilmeli diyordum, inandığım bir hocaydı ama olmadı. O sabır gösterildi ve şansı kullanamadı, hayal kırıklığı büyük bu açıdan. Adnan Sezgin açısından ise şunu söyleyelim, yaz döneminde takıma geldiğinde transferin son 2-3 günüydü ve o panik içerisinde ilginç transferlere imza attı, çoğu da tutmadı zaten. Ama biraz daha geniş düşündüğünde, zaman aralığı bol olduğunda da ligin devre arasında gelen isimler bugün Samsunspor'un yükselişinde kilit nokta olabildiler. Gekas mesela, ayrı bir karakter. Murat Ceylan, Uğur Boral gibi isimleri de sayabiliriz.

Samsunspor açısından şunu söylüyoruz, neden bu hamleler en başından yapılmadı, çünkü bu tip hamleleri yapabilecek potansiyel ve imkan sende fazlasıyla var.

Mesut Bakkal ismine de fazla takılmıyorum aslında, şu an gösterdiği başarı büyük olay. Buna asla lafım yok. Hatta Mesut Bakkal'ın gelişinden bu yana onun aldığı puanları bugün Beşiktaş alsaydı ligin 2. sırasındaydı. Böyle bir istatistik bile oluşmuş durumda. Ama ben Petkoviç'in daha erken gönderilmesinin ardından yerine gelecek yerli hocanın isminin kim olduğuna fazla takılmıyorum, bunu söylemek istedim. Hikmet Karaman'la da çok daha önceden anlaşılabilirdi, Bülent Korkmaz hamlesini Samsunspor yapabilirdi ya da çok başka bir teknik adam. Yılmaz Vural'a kadar dayanır bu liste ama o karakteri yaratabilecek bir teknik adam gerekliliği tabii ki. Mesut Bakkal da bunu fazlasıyla başardı ve imkansız olanı çok daha imkanlı bir seviyeye getirdi.

Çok fazla şans kaçırıldı aslında, neredeyse kilit nokta dediğimiz tüm maçlarda istenilen puanlar alınamadı. Kırılma anı çok fazla. En son kırılma anı olarak, Ekigho'nun Kayserispor maçında kaçırdığı golü göstermiştim. Oysa kırılma anı, Almeida'nın şutunda Ertuğrul Taşkıran'ın biraz da şansıyla kurtardığı top olabilir.

Umutların bitme noktasından şu ana gelmesi gerçekten müthiş bir karakter örneği. Şahsen benim umudum sıfırın dahi altındaydı, sırf bu alınması gereken puanların gelmemesinden ötürü, o futbolun gösterilmemesinden. Oysa, Samsunspor içindeki bazı kötü hücreleri ayıkladığında nasıl bir şok etki yapabileceğini gösterdi. Zenke ilk ve en önemli örneği bunun, bakın Zenke yok ve olanlar ortada. Zenke Zenke diye bağırmak, her kötü sonucun ardından onun arkasına sığınmak değildi mesele, hep bunu söyledim. Geçen sezon olan o sezonda kaldı, önümüze baktığımızda bizi geçen yıllar kurtarmıyor. O Zenke bu takımın en kötü hücresiydi ve artık o yok ve Samsunspor önünü şu dakika itibariyle görebiliyor.

Geçmişi konuşmanın da aslında bir anlamı kalmadı, geçmişin getirebileceği bir artı da yok. Tüm mesele, Fenerbahçe'nin Antalyaspor'u yenmesi ve Samsunspor'un da Sivasspor karşısında alacağı 3 puan. İhtimal bana sorarsanız yüzde 0.1 iken yüzde 80'e ulaştı. Müthiş bir destan olacaktır bu, yıllar sonra da hatırlanacak. Bakalım bu cumartesi neler olacak, hep birlikte göreceğiz.

Şunu da eklemek istedim. Gekas'ın gözyaşlarıyla vedasından bahsettik en son ve o geldiğinden bu yana da yazdığı destanı. O, Samsunspor'un son maçta hiçbir iddiası olmasa bile maçı izlemeye, destek olmaya Samsun'a gelecekti. Biraz da onun için demek istiyorum aslında, Gekas'ı Samsunspor formasıyla biraz daha izleyebilmek adına. Böyle müthiş karakterlere Türk futbolunun ihtiyacı var...