
Gün içerisinde çeşitli fotoğraflarla anacağız kendisini ve eğer tutarsa bu konu diğer sevdiğimiz efsane isimlerle de belirli aralıklarla devam ettirmiş olacağız. Konumuz futbol ve futbol deyince de en büyükle başlamak lazım ve haliyle Maradona'yla girizgahı yapmış oluyoruz.
Dünya'nın en iyisi kim üzerinde dönüyor aslında tartışmalar. Bu sorunun cevabını kıyamete kadar arayacağız belki de. Daima en iyileri ortaya çıkacaktır ve bu tartışma hiçbir dönem bitmez. Şu da var tabii, ''eğer bu futbolcu günümüzde olsaydı'' gibisinden.
Futbol değişiyor ve gelişiyor. Bireysel yıldızlar artık sistemin en büyük parçaları, bir futbolcunun tek başına bir takımı başarıya ulaştırması çok zor. Bugün Dünya'nın en iyileri dediğimiz Messi ve Cristiano Ronaldo gibi futbolcular da oynadıkları takımın başarılı sistemlerinin en değerli isimleri konumunda.

Maradona için işler başka çünkü. Ben kendisini canlı olarak izleyemedim ama onun efsaneleriyle, yaptıklarıyla büyüdük. Sorunlu bir futbolcudan öte farklı bir karakter oldu daima, onun da bu farklılığı Barcelona kariyerinin o kadar da iyi geçmemesine yol açtı. İki sezon formasını giyebildi nitekim bu takımın ve efsaneleştiği yer olan Napoli macerasını başlattı. Efsane kavramı az kalır aslında, farklı bir tanım kullanmalı bunun için.
Napoli gibi bir takımı neredeyse tek başına İtalya Ligi şampiyonluğuna ulaştırmış bir isim, hatta oluşan bu Maradona sevgisi Napoli'de 90 Dünya Kupası'nda İtalya sevgisinin de önüne geçti. Sadece Napoli'de yaptıkları bile neden onun en iyisi olduğuna bir kanıttır diyebilirim, herhangi bir futbolcunun böyle birşeyi başarabilmesi güç. O zamanın şartlarının da günümüzden daha zor olduğunu düşünüyorum ayrıca.
Napoli'den sonrası ise iyi geçmedi, her geçen yıl işler daha kötüye gitti ve Maradona'dan beklenmedik bir ayrılık gelmek zorunda kaldı. Dediğim gibi farklı karakter, yaptığı herşey çok ama çok farklı. Bir de işin Milli Takım boyutu var, bunu da eklemeli. 86 Dünya Kupası'nı kaldırdı ve 90'da da ikinci olmayı başardılar.
Maradona'nın imzası var bütün bu başarılarda ve Messi ile kıyaslamalarda da bu Milli Takım olgusu ön planda aslında. Messi ne yaparsa yapsın, Barcelona ile hangi rekorları kırarsa kırsın, iş bir noktada Milli Takım'a dayandırılıyor ve bu konuda da bir başarı bekleniyor.
Eskiden Milli Takımlar daha önemli gibiydi sanki, günümüz dünyasında ise kulüp takımları daha ön plana çıkmaya başladı, bunu da belirtmeli.
Teknik direktörlük olayı var bir de, her efsanenin müthiş bir teknik direktör olamayacağını belirterek işe başlamalı. Maradona'nın herhangi bir teknik direktörlük kariyeri de yok aslında, önemsiz takımlarda önemsiz birkaç iş ama isminin ağırlığı onu Arjantin'in başına geçirmişti. Amaç şu, ''biz nasıl olsa büyük oyunculardan kuruluyuz ve bu takımın başına bir teknik direktörden öte futbolcuları motive edecek bir simge lazım''.

Anlatılmaz, yaşanır dediğimiz bir isim ama bizler mecburen anlatıyoruz. Ona yetişemedik, ancak videolarla, eski maçlarla Maradona'yı anmaya çalışıyoruz ve sadece bu kadarı bile ona ne denli bir saygı duymamıza önemli bir sebep.
Veliahtı kim topuna ise hiç girmem, kimse kimsenin veliahtı olamaz. Herkes kendi farkını yarattığı derece güzel diyorum. Maradona dahi her ne kadar ''Messi en iyisi'' demiş olsa da o bir tane, başka da gelmeyecektir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder