Efsaneler Ölmez! | Ayrton Senna

Brezilya ve spor dendiği zaman futbol gelir insanların aklına. Tamam, biraz da samba.. Ama Brezilyalı sporcu dediğimizde yalnızca Ronaldo'yu, Roberto Carlos'u, Ronaldinho'yu hatırlamayanlar da var. Mesela Ayrton Senna ismi var ki, Formula 1 takipçilerinin efsanelerinden birisi Senna. Birisiydi demek daha doğru belki de. Zira Senna 18 yıl önce bugün, 94'deki San Marino Grand Prix'inde yaptığı kaza sonucunda hayatını kaybetmişti. Üstelik o sezonun başında da "kazalarla dolu bir yıl olacak, ciddi bir olay yaşanmazsa şanslıyız demektir" diye de bir açıklama yapmışken.. Ölümün güzeli olmaz kabul. Fakat, yaptığı işe tutkuyla bağlı ve o işe hayatını adamış bir insan için ne kadar güzel bir ölüm değil mi?

Senna, Formula 1'den önce, birçok pilot gibi, karting ile başlar spora. Sonra Toleman'ın teklifiyle de Formula 1'e transfer olur ve sırasıyla Lotus-Renault, McLaren-Honda ve Williams takımlarında görev alır. Tabii 1994'te Willams'a geçmesinin ardından da San Marino'da koştuğu yarış, henüz 34 yaşındayken, yalnız kariyerinin değil hayatının da son yarışıdır. Kariyerinde genç yaşına rağmen 3 F1 şampiyonluğu bulunan Senna bu şampiyonlukları; 1988, 1990 ve 1991 yılında McLaren forması giyerken kazanır. Aradaki 89 sezonunu da boş geçmeyerek yine kürsüde yerini alır ve sezonu ikinci bitirir. Formula 1 tarihinde adını altın harflerle yazdıran Senna'ya ait rekorlar hala kırılamamıştır ki kırılması da güç duruyor.

İlginç de bir dipnot vereyim: Ayrton Senna; "benim çok iyi olduğumu düşünüyorsanız bir de yeğenimi bekleyin" diyerek Formula 1'de iki sezondur boy gösteren kardeşinin oğlu Bruno Senna'yı işaret etmiştir. Bruno, en azından şimdilik, amcası kadar başarılı olmasa da, Formula'yı ve Ayrton Senna'yı seven birçok kişiye emanettir. Daha doğru tabirle; ister istemez emanet olarak bakıyoruz Bruno'ya ve belki de yarışan tüm pilotlardan daha başarılı olsun istiyoruz içten içe..


ps: Aldığım dipnotlar için TRF1.net'e teşekkürü borç bilirim.