Victor Osimhen, Galatasaray'da

Osimhen, Galatasaray'a gelmeyi kabul ettikten sonra gerekirse transferin son gününe kadar beklersin. Bu iş son gün dahi gerçekleşse "başarıydı" derim. Benim takıldığım nokta, Osimhen'in karar vermediği süreçte, tüm odağı ona kırıp, diğer hamleleri gerçekleştirmemekti. Az transfer yapacağımız için sırayla gitmemizi anlıyorum. Doğrusu da yapılıyor ama kaleci konusunda geç kalındığını eklemek lazım. Gün sonu Ederson ayarında bir kaleci gelirse, bekleyiş de anlam kazanır. Osimhen'e dönersek, Galatasaray'a gelmeyi kabul ettikten sonra, bu işin Temmuz'un sonlarında bitirmek büyük başarıdır. 

Türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük transferi. 26 yaşında Osimhen getirmek başka hadisedir. 75 milyon avro gibi bir bonservisi verebilmek ise apayrı hadisedir. Kimi bu paraları absürt bulabilir ama Galatasaray'ın artık denizde değil, okyanusta yelken aldığı unutulmasın. Türk futbolunda tüm transfer dengesi değişti. Bunu başlatan isim Erden Timur'du. Şu an herkes onun transferlerini taklit etmeye çalışıyor ama Galatasaray'ın çıtayı her seferinde bambaşka bir yere çıkardığını görüyoruz. Osimhen'i överken, Sane'yi de unutmayalım.

Haziran başında da Sane'yi çektin. Sane hamlesi, yeni sezona yönelik vizyonunu ortaya koydu. Sane'nin önemini şöyle anlatalım. Bayern Münih, Sane'nin yerini doldurmaya, Luiz Diaz'ı 75 milyon avro'ya transfer etti. Luiz Diaz'ın 75 milyon avro olduğu ortamda, Osimhen için ödenen bonservis ne kadar büyük olsa da gözüme makul geliyor. Bayern Münih'e dönersek, Sane'yi takımda tutabilmiş olsalar, Luiz Diaz'ın bu denli peşinden koşarlar mıydı? Musiala, başka bir adam. O sakatlandı da bu hamle geldi gibi bir şey yok. Sol kanat kovalıyorlardı, Sane'yi tutabilseler bu hikaye başka olacaktı. 

Böyle bir transfer de yaptın ama Osimhen'i aldığın an her şey gölgede. Sane'yi sadece birkaç gün konuşabildik dememizin nedeni, Osimhen'i bekliyor olmaktı. Osimhen'in transferinin söz konusu olduğu dönemde, doğal olarak en büyük odak o oluyor. Seni kabul ettiği ortamda da, tüm gücünü oraya sarf ediyorsun. O çaba da sana Temmuz sonunda Osimhen'i getiriyor. Geçen sezon bu transfer gerçekleştiğinde, kamp görmemiş bir Osimhen'den bahsediyorduk. Bu sefer ise takımla çalışmalara 1 ay önce başlamış oluyor. Ligin ilk maçında belki 11'de olmayacak ama mutlaka süre alacak. Icardi'nin bonservisiyle transfer edildiği zamanı hatırlayın. Direkt sahadaydı.

Dursun Özbek'i övmek lazım, imkanı o oluşturdu. Devamında Gardi'yi konuşmalıyız, böyle bir hayali kurmamızı sağladı. Sonrasında da Abdullah Kavukçu, bu hayalin gerçek olmasını sağlayan en önemli isimlerden. Gardi & Abdullah Kavukçu hattından kötü isim çıkmıyor. Gardi'nin yıllardır vizyonu tayin ettiğini görüyoruz. Torreira & Mertens, 2'lisinin aynı uçaktan indiği gün sonrasında başladı her şey. O gün de Gardi vardı, bugün de. Osimhen için 75 milyon avro'yu görmek, bu parayı ödemeyi göze almak da elbette kulüp başkanına yazacak. İmkanı o oluşturuyor. Eşi benzeri olmayan bir operasyon bu. Yeni bir örneği daha gerçekleşecekse de eminim ki onu da Galatasaray başaracaktır.