16 Ekim 2025 Perşembe

Oysa bir umuttu #3; Steven Nzonzi


Sattığın kadar al gibi bir kuralla uğraşırken, "geleceğe dönük" adı altında hamle yapman zor. Marcao ve Luyindama ile o kurşunu 6 ay öncesinde atmıştın. Şampiyonlar Ligi'nde iddia adı altında, güçlü bir kadro kurmak isterken, sattığın kadar al kuralıyla hamle yapabilmenin tek yolu var. Düşük bonservis ya da kiralık isimlere yönelip, maaş yükünü yükseltmek. Yine de böyle bir handikap varken, transfer sirkülasyonuna girişmek ne derece doğru? Üstelik son 2 sezonun şampiyonusun. Galatasaray, o sezon ciddi bir transfer sirkülasyonu içine girip, "oyun planı" adı altında düşünmeyip, fırsat kovalama peşine düştü. İsim isim bakınca fırsatlar güçlü ama bu denli doğaçlarsan, gün sonunda takım içinden aklının ucuna gelmeyecek hamleler yapmak zorunda kalırsın.

Aklının ucuna gelmeyecek hamle ne dersen, Ömer Bayram'ın orta saha oynamasıdır. Ömer Bayram'ı orta saha ve sol ön düşünüp, bu denli katkı almak büyük bir teknik direktör dehasıdır. Transfer döneminde bu denli sirkülasyon içinde, gün sonunda Ömer Bayram'ı orta saha oynatmak ise fiyaskodur. Bu söylediğim elbette futbolcudan bağımsız. Seri, Lemina ve Nzonzi. Üstelik elinde Belhanda ve Donk gibi alternatifler mevcut. Orta saha rotasyonu kağıt üzerinde ne kadar iyi değil mi? Peki Galatasaray, amansızca pas oyunu oynayan bir takım mıydı? Fatih Hoca, daha hızlı bir hücum futbolu oynamak ister, pres olmazsa olmazıdır. Seri ve Nzonzi'yi aynı 11'e nasıl oturtacaktın? Lemina'yı da ekle üstüne, 3 isim de 6 numarada oynamak istiyor. Böyle bir yapılanma olmaz.

Nzonzi özeline inersek, o yaz dönemi adına en heyecanlandığım transferdi. Falcao'yu aldığın bir yaz döneminden söz ediyoruz. Nzonzi ismi beni çok heyecanlandırmıştı. Sevilla dönemini hatırlarım, neredeyse kötü oynadığı maç bulamazsın. Sonrasında Roma'ya gitti, yine oynuyordu. Fransa Milli Takım'ında yeri hazırdı. Üst seviyede bir 6 numara. Mevkisinin belki de Dünya üzerindeki en pasör futbolcularından biriydi. Ağırdı belki ama üst düzey pozisyon bilgisi vardı. 1.96 boy bir de, bu en büyük avantajlarındandı. Pas oyunu oynamaya karar versen, transfer edebileceğin en iyi 6 numara. 2 yıllık kiraladın bir de, kira bedeli dahi ödemedin. Ortada bir de transfer başarısı var. Nasıl oldu da gün sonu hayal kırıklığına uğradın dersen, cevabı yukarıda verdim. Seri ile birlikte Nzonzi'yi aynı düzende kullanmak güç.

3 orta saha hamlesi yapıyorsun, hepsi 6 numarada çok daha iyi. Seri'yi 8 numaraya çektin, o da hayal kırıklığı oldu. 6'ya çektiğinde ise en iyi maçlarını oynadı. Fenerbahçe deplasmanını hatırlayın. Lemina, dripling özelliğiyle öne çıkıyordu ama çok sakatlanıyordu. Haliyle de Belhanda ve Ömer Bayram gibi isimler orta sahada olmazsa olmazın oldu. Çünkü o hareketliliğe muhtaçtın. Nzonzi, Galatasaray dönemine kötü girince, direkt olarak Fransa Milli Takım'ındaki yerini kaybetti. Sonrasında kendi de saldı zaten. Şampiyonlar Ligi'nde felaket maçlar oynadık, ligde de işler istenilen gibi gitmedi. Gün sonunda Fatih Hoca'yla da anlaşamadı ve kadro dışı kaldı. Ligin devre arası geldiğinde de takımdan ayrıldı. Lemina, Galatasaray'a üst düzey aidiyet gösterdi. Seri'ye de sorsak o dönemi iyi anar. Nzonzi'nin ise düşüncesi pozitif olmaz. Galatasaray sonrası kariyeri de baş aşağı gitti.

6 yorum:

  1. Fatih Terim'e neden kadro kurdurulmayacaginin en net örneğidir bu dönemin transferleri. Sezon başı pas oyunu oynayacağız deyip bu yönde dünyanın transferini yaptırıp, daha sezonun ilk ayı sonrası pas oyunu oynatmayı beceremeyip Ocak ayını işaret etmeye başlaması faciaydi. Fatih Terim'in her kadro kurma çabası hep böyle boşa para harcatmakla geçmiştir, zaten son döneminde de cicaldaular morutanlar falan doldurdu takımı. Yani bu kadar da oyuncudan anlamayan bir teknik adamdı, Mert Hakan, İrfan Can falan istiyordu hatta bir aralar, takımın içinde hizip oluşturmak huzursuzluk yaratmak için biçilmiş kaftan adamlar bunlar, görüyoruz işte. Bir de bunların geldiğini düşünmek bile istemiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Hoca'nın kurduğu çok iyi kadrolar da var. O dönem böyle gelişti.. Cicaldau'lar dediğin sezonda alınan çoğu isim, bugünlerin temelinde..

      Sil
  2. Gökdereli Halil - Bir dönem ülke futbolunda şöyle bir alışkanlık vardı= Her kim ki Şampiyonlar ligine gitse oradan gelen parayı kaliteli ve kariyerli oyunculara harcıyordu. Bunu Sergenin Beşiktaşı da yaptı. Benim oyun sistemim nedir? Hangi tarz oyuncular bu oyuna uyar? Bu sorular asla sorulmuyordu. Ben bunda biraz da oyuncu pazarlayan menajerlere giden komisyonların etkisi olduğundan şüpheleniyorum. O dönem Terimin basın toplantılarından birine ona şöyle sormuşlardı= Neden 96- 2000 dönemindeki gibi etkili hücum pres yapan bir takım kurmuyorsunuz demişlerdi. O da cevap olarak sattığın kadar al kuralından dolayı bunu yapmakta zorlandığını söylemişti. Burada bence şöyle bir tutarsızlık var= Sattığın kadar al kuralı sadece bize geçerli değildi ki. Her takıma geçerliydi. Terim aslında Şampiyonlar liginden gelen paraları da düşünürsek 96 - 2000 dönemine nazaran çok daha konforlu ve avantajlıydı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nzonzi'ler falan iyi seviyede geldi ve değerli futbolcuydu. Tutmamasına hala şaşkınım mesela..

      Sil
  3. Alican Tekin

    Fransa Milli takımının dünya şampiyonu kadrosunda da vardı sanırım. Çok yükselmiştim bu transfere fakat çok ağır kaldı etrafını tempolu oyuncularla kurgulamamak hata oldu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vardı. Çok iyi isimdi ama çabuk kesildi.

      Sil