Yerli Yapım {Galatasaray:2-1:Trabzonspor}

Geçtiğimiz sezon ilk 4'ün dışında kalmanın ardından seri başı olamamıştı Galatasaray bu seneki Türkiye Kupası'nda. Adı ve sistemi değişen kupaya Bucaspor ile ön eleme oynayarak gelmişti gruplara. Grup kuraları çekildikten sonra Trabzonspor, Ankaragücü, Orduspor ve Denizli Belediyespor ile aynı gruba düşmüştü. İlk maçta da seri başı Trabzon'u Samiyen'de ağırlama şansı geldi elimize. Bu şansı da iyi kullandığımızı düşünüyorum ben. Takımda Kewell başta olmak üzere -ki benim gözüm en çok onu aradı- yabancıların tatile çıkmasının ardından as kadrodan uzak bir takım izledik. Kadrodaki tüm futbolcular kendi mevkilerinde başarılı olmaya çalıştılar. Ama ben en çok Aykut'u takip ettim bu maçta. Leo Franco'ya takmış vaziyetteyim yazılardan görüyorsunuzdur. Ufuk'un henüz hazır olmadığını düşünüyor sanırım Rijkaard onu da izleyemeceğimizi düşünürsek Aykut, Leo'yu beşe katlar. Tamam çakılı oynuyor duran toplarda kabulüm fakat en azından refleksleri çok iyi yahu. Bugün çıkardığı topları klas kaleciler zor çıkarır. Biraz da bu yüzden yazının ilk resmi Aykut oldu.

Caner'in Esas Mevkisi
Caner'i oynadığı maçlarda genelde hep eleştirmiştim. Hücuma çıktığı zaman çabuk geri dönemiyordu, her ne kadar saçma olsa da şu ofsayt taktiklerinde geride kalıyordu, savunma zaafiyeti vardı bu sebepler yüzünden Hakan Balta'nın yerine oynadığı sol bek mevkisinde pek dikiş tutturamamıştı bence. Bu yüzden ilk günden beri içime sinmiyordu. Hatta son maçta "bu Caner'de milletin görüp benim göremediğim ne var acaba?" diye hayıflanmaya başlamıştım. Fakat bugün asıl mevkisi olan sol açıkta izledik Caner'i. Arda'nın ortada daha serbest oynadığı maçta -ki buna da birazdan geleceğim- Caner, kimi zaman Arda'nın kimi zaman Kewell'ın yaptığı işi yapmaya çalıştı bu akşam. Neydi o iş? Adam çalımlamak, top taşımak, çizgiden topu getirip gol pozisyonları hazırlamak, hazırlanan gol pozisyonlarında topu ağlarla buluşturmak. Malum bu işi Kewell sezonun ilk yarısında bol bol başardı. Şimdi onun yokluğunda bunları kimin yapacağını biliyoruz; Caner. Sezon başından beri eleştirdiğim için gerçekten pişmanım. Bugün çok beğendim Caner'i. Attığı golde ekrana bakamadım en son gördüğümde o uçuyordu topa doğru. Sonra gol olunca açtım tabi gözlerimi. Sadece attığı gol ile değil hücuma katkısıyla da göz doldurdu bugün Caner. Kutlamak lazım. Arda iyi oynamamış olsaydı maçın adamı kesin Caner olurdu.

Arda'nın Patlaması
Bugün öğlen bir video izledim Galatasaray Antrenmanları'nda. Konusu antrenmanda oynanan ayak tenisiydi. Arda'nın ne kadar keyifli olduğunu farketmiştim o antrenmanda. Hani şu sezon başından beri üstünde bir ölü toprağı, bir keyifsizlik vardı ya onu atmıştı adeta.. Gülmüş, güldürmüş falan. İnşallah bu akşamki maça da yansır diye içimden geçirmiştim. Sahiden yansıdı. Gol attı bugün, attırdı, top kovaladı, maç biterken bile deli gibi pres yapıyordu. Bu arada attığı gol de çok klastı. Kewell'dan bir şeyler kapmışız aferin.. Maşallah diyorum başka da bir şey demiyorum. Bir açıldı pir açıldı yani. Ben inanılmaz keyif aldım bu akşam Arda'yı izlerken. Zaten takımdaki en özel oyunculardan biriydi benim için malum, özlemişim bu hallerini -yine duygusallık ağır basıyor sıyrılalım bundan :) - Arda'nın dışında bir de Sabri'yi çok beğendim. Bir geride bir ileride harikaydı bugün. Önünde sık sık boş alan buldu. Sabri hemen hemen bir aydır sakattı, izleyemedik onu da. Sanırım futbol oynamayı özlemiş. Son anlarda riskli işlere girdi ama inşallah ciddi bir problem yaşamaz. Tribünler bile Sabri Sarıoğlu diye tezahürat etti, bu gözler bunu da gördü ya daha ne diyeyim ben Sabri ile ilgili.. Takımda beğenmedim bir tek isim vardı o da Aydın. Olmadık işler yaptı yine. Çelimsiz, heyecanlı, böyle gergin bir havası var. Bunu üstünden atması için herşeyden önce özgüvene ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ben.

Trabzonspor Tam Kadro
Galatasaray'dan sıyrılıp biraz da Trabzon'a değinmek gerekirse; öncelikle Şenol Hoca'nın takıma ne kadar iyi geldiğini gördüm bugün. Maça geçmeden evvel Fatih Tekke ile anlaşıldığını ve imzanın attırılacağını ayrıca Yattara'nın ameliyat olduğunu ve sezonu kapattığını da araya sıkıştırayım müsadenizle.. Şimdi maça dönecek olursam eğer; sahada tam kadro bir Trabzon vardı. Tamam sakatları falan var ama çıkabilecekleri en iyi kadro ile çıktılar. İlk yarıda Gökhan ile tek forvet başlayan Şenol Güneş takımın pek etkili olamadığını görünce ikinci devrede Umut'u oyuna alarak ilk hamlesini gerçekleştirdi. Bu hamle meyvelerini vermekte gecikmedi. Eğer Galatasaray bugün sahada 3 önlibero ile olmasaydı Trabzon bu maçı çevirmekte zorlanmazdı. Mustafa, Ayhan ve Barış'ın başarılı presi sayesinde Trabzon fırtınasının bir nebze olsun dindiğini söyleyebiliriz. Bu arada duran top organizasyonlarına da çalışılmış. Attıkları gol duran toptan Song'un ayağından geldi. Sonra aynı noktadan kullanılan serbest vuruş yine kale önüne ve yine Song'a çıkarılmıştı. İlkinde bu taktik işe yarasa da ikincisinde yaramadı.

Nihayetinde Galatasaray, kupaya 3 puan ile başlayarak, seri başını yenerek başlayarak veda etti sezonun ilk yarısına. Ankaragücü 2-0 yendiği için şimdilik onlar lider görünüyor grupta. Hayırlısı olsun. Yine ele geçiririz nasılsa. İyi tatiller Galatasaray'ım :)

ps: Sarı kaleci formasını da merak ediyordum. Görmüş olduk bugün. Güzelmiş.. Darısı kırmızıların başına.