Okan Hoca'nın Galatasaray'daki ilk teknik direktörlük sezonunda, Emre Taşdemir'le oynadığımız haftaları hatırlayın. van Aanholt'un hayal kırıklığı olmaya devam ettiği ve Kazımcan Karataş'ın sakat olduğu günler. Kadroda asla düşünülmeyen ama teklif alamadığı için takımda kalan Emre Taşdemir, bir anda sol bek için opsiyon olmuştu. O günleri de gayet güzel idare etmiş ve iyi kötü opsiyon olmuştu. Sezon başını hatırlıyorum, yeni kurulan rezerv ligde maçlara çıkıyordu. Kendine o dönem baktı, hazır tutmaya çalıştı ve opsiyon olmuştu. Sezon sonunda ayrılırken de herkes onu iyi andı.
23 Aralık 2025 Salı
21 Aralık 2025 Pazar
Galatasaray 3-0 Kasımpaşa, son haftalardaki gelişen oyun
Kasımpaşa, Galatasaray'a en ters gelen takımların başında. Emre Belözoğlu ise Okan Buruk'a yarayan bir teknik adam. Bu 2 olgunun mücadelesinde, Emre Belözoğlu baskın çıktı diyelim. Şaka bir yana, Galatasaray'ın son haftalarda gelişen oyununun herkes farkında olmalı. Yunus Akgün'ün geri dönüşü, gelişen oyununun belki de en önemli parçası. Sezon içinde, Barış Alper Yılmaz ve Davinson Sanchez gibi "form olarak düşüşte" dediğimiz isimlerin geri dönüşüyle de, o keyif veren Galatasaray'ı yeniden izliyoruz. Alternatif olarak hala kısıtlıyız ama oyun çok güçlü ve takım da artık 2. yarılarda düşmüyor. Haliyle de sonuç alıyoruz.
20 Aralık 2025 Cumartesi
Kurtarıcı niyetine oyuna atmayınca nasıl da fark ediyor değil mi?
Kurtarıcı niyetine oyuna atmayıp, ilk 11 başlatınca görüntü nasıl da fark ediyor değil mi? Arda Ünyay ya da diğer gençler konusunda yapılan hata bu. Okan Hoca'nın en kusurlu noktalarından biri. Bu isimleri "zorunluluk" halinde oynatıyor. O zorunluluk da "zor zamanlardan" geçtiğini işaret ediyor. Haliyle de şans bulan gencin "hata" yapmaması imkansız. Rotasyonda yer alıp, pek şans bulamayan görece tecrübeli ismin dahi ayakları titrerken, genç futbolcunun hata yapmamasını beklemek imkansız. Arda Ünyay'ın da oyuna sonradan girip, yaptığı hataların nedeni bence bu. Yavaş yavaş, görece kolay maçlarda alıştırmak gerekirken, biz onu ateşe attık.
18 Aralık 2025 Perşembe
Galatasaray 1-0 Başakşehir FK, kazanım ne diye bakarım
Skora en son bakacağım maçtı. Bu bakış açısı üzerine, galibiyetle maçı bitirmek güzel. Rotasyon yapmak durumundaydın, bazı isimleri "nihayet" sahaya attın. İlk yarıda işler iyi giderken, 2. 45'e 3 değişiklik yapmak zorundaydın. Bu da ister istemez oyunun akışına etki eder. Bu tarz maçlarda "kazanım" ne diye bakarım. Arda Ünyay'ın ayakları daha sağlam yere bastı mesela. Gökdeniz Gürpüz'ü gördük, gayet ısırarak oynadı. Ahmed Kutucu'nun ise belki de en iyi Galatasaray maçıydı. Başakşehir çıkışta, önemli bir rakip. Kadroları çok derin ve bize kıyasla o denli rotasyonları yoktu. Bu maçı kazanmak önemlidir.
17 Aralık 2025 Çarşamba
Hangisinin transferi sizi daha çok şaşırttı?
Hangisinin transferi sizi daha çok şaşırttı diye bir paylaşım gördüm. Ali Sami Yen Sokak hesabı paylaşmıştı sanırım. Icardi, Osimhen, Sneijder, Mertens, Melo, Sane, Falcao ve Drogba'dan oluşan seçenekler var. Biraz daha son yıllara yönelik bir paylaşım. Listedeki tüm futbolcular iddialı ama bazısının transferi beni hiç şaşırtmamıştı. Gün sonunda hepsinin ortak noktası "fırsat" adı altında transfer edilmeleri. Belli şartlar oluşacak ki bu ayarda olan futbolcuların transfer ihtimali doğsun. Bugünlere geldiğimizde, işi biraz daha "parayla" çözme olanağı doğdu ama yakın geçmişte iş tamamen fırsata bakıyordu.
16 Aralık 2025 Salı
İlkay Gündoğan'ın 6-8 numara gibi oynamasının önemi burada ortaya çıktı
Bazı futbolcular yüzde 100'ünde olmasa da, varlıkları tüm çehreyi değiştiriyor. Yunus Akgün'ü konuştuk, hücumdaki senkronu belirlediğini söyledik. İlkay Gündoğan da böyle. Sakatlanana kadar ki dönemi hatırlayın, İlkay Gündoğan sezonu diyorduk. Sakatlık sonrası bir türlü istenilen seviyeye gelemedi ama bu takım için varlığı çok mühim. "Akıl" o, oyunu yönlendirecek, daha önemlisi de seni sakin kılacak yegane isim. Antalyaspor karşısında onu 6-8 numara gibi izlememiz, önce ekonomik kullanmaya alakalı. Devamında da, tempoyu belirlemesi adına.
15 Aralık 2025 Pazartesi
Galatasaray'ın oyunundaki düşüşü, Yunus Akgün'ün yokluğuyla doğru orantılıydı
Galatasaray'ın oyunundaki düşüşü, Yunus Akgün'ün yokluğuyla doğru orantılıydı. Geçen sezon da, Yunus Akgün'ün sakat olduğu bir dönem vardı ve oyunumuz yine sarsılmış, puan kayıpları gelmişti. "Senkron" kelimesini çok kullandığımı bilirsiniz. Galatasaray'ın hücum senkronu, Yunus Akgün'ün sahada olmasına bağlı. Osimhen ve Sane gibi üstün kaliteli hücumculara sahip olsak da, orada senkronu tutturan isim Yunus Akgün. Hareketliliğini, ön alan presini, ince düşünüp de görebilmesi olmazsa olmazımız. Mevcut yapıda forvetin arkasında kim oynarsa oynasın, Yunus Akgün'den aldığımızı alabilmemiz zor.
13 Aralık 2025 Cumartesi
Antalyaspor 1-4 Galatasaray, değişen hücum çehresi
Geçen haftalarda, Galatasaray'ın oyunundaki gelişmeyi görüyoruz. Alternatif kıtlığı var, maç trafiğiyle birlikte bu oyunu 2. yarılara yansıtmakta zorlanıyoruz ama 60 - 65 dakikaları görebilince, durdurulmamız zor olacak. Haldır haldır baskı da yapmadık bu arada. Topa sahip olma oyunu bu. Galatasaray'ın seti yok, topa sahipken etkili değil gibi eleştiriler arasında, bu oyunun geliştiğini görüyoruz. Antalyaspor, zayıf ve kötü futbol oynayan bir takım olsa da, Monaco deplasmanı dönüşü bir de deplasmana daha çıkmış olduk. Topa sahip olma oyununu da, belki de ligin en kötü zemininde oynadık. Maçı farklı bitirmek, bu zemine sakatlık vermemek pozitif noktalar.
12 Aralık 2025 Cuma
Alternatif konumuna gelen Lemina, kulübenin en büyük kozuna dönüşür
Lemina, geçtiğimiz sezon kazanılan şampiyonluğun x faktörüydü. Transferinin etki edeceğinden kuşku yoktu ama bence beklenilenin ötesine geçti. Alternatif olması beklenirken, ilk 11'in değişmezi oldu. Bu sezona gelince, öneminin "geçen sezona oranla" arttığını görüyoruz. Bu aslında o kadar iyi bir şey değil. Sezon biterken, Lemina'yı yeniden alternatif konumuna getirmeliyiz diyordum. Bunun sebebi de, Lemina'ya güvenip, uzun vadeli plan yapmanın imkansızlığı. Bu durum Jakobs için de geçerli ama orada Eren Elmalı varlığı varken, rotasyon güçlü oluşturulmuştu. Lemina için ise bunu söylemek güçtü. Maalesef bu profilde başka bir orta saha alınmadı.
11 Aralık 2025 Perşembe
Eksik kadro planlamasına, Şampiyonlar Ligi'ni feda etmek üzeresin
Okan Hoca'nın kadro yapısı ile alakalı hiçbir açıklamasına haftalardır katılmıyorum. Çünkü yaşadığımızın adı "bile bile lades". Transfer dönemini başarılı bulsak da, kadronun eksik kaldığını belirtmiştik. 2+1'lik yabancı hakkın boş. Gün sonunda böyle bir kadro planlaması olmaz. Yaşanan sakatlıklar adına ekstra oldu denilmesine de katılmam. Kalecin dahi adalesinden sakatlanıyorsa, orada başka bir problem vardır. 3 sezondur Avrupa oynuyoruz ve bu aylara gelince "rotasyonun darlığı" üzerine şikayetler başlayıp, Ocak ayında yeni bir transfer sirkülasyonuna girişiyoruz.
10 Aralık 2025 Çarşamba
Monaco 1-0 Galatasaray, kötü kadro planlaması uğruna maç kaybetmekten o kadar usandım ki
Kötü kadro planlaması uğruna maç kaybetmekten o kadar usandım ki. Son dönem tüm kayıplarının temelinde "kadro planlaması" yatıyor. USG maçı, olmayan rotasyonuna kurban gitti. Monaco maçı da o rotasyonun darlığına. İlk 11'e bakınca ideal isimler var diyorsun ama kimi hazır değildi. Kulübeye döndüğünde ise ortada yine hamle imkanı yok. Buna rağmen yine iyi bir ilk yarı. Samsunspor maçının kopyasını izledik. Orada 2-0'lık avantajın vardı, burada devreye 0-0 girdin. Burada da en kötü ihtimalle 2-0'ı yakalayabilirdin. 2. yarıya bakınca, tamamen Monaco rüzgarı. Uğurcan Çakır ve Monaco hücumcularının berbat bitiriciliği ile ayakta kalırken, Günay Güvenç'in oyuna girerken ki konsantrasyon kaybıyla birlikte kaybettin.
8 Aralık 2025 Pazartesi
Monaco maçının zamanlaması da çok iyi diyemem ama en azından Osimhen sahada
USG maçının zamanlaması kötüydü, istemediğimiz bir mağlubiyet aldık. Monaco maçının zamanlaması da çok iyi diyemem ama en azından Osimhen sahada. Galatasaray'ın Avrupa'da maç kazanması maalesef Osimhen'in sahada olmasıyla doğru orantılı. İstatistikler bunu söylüyor. Yüzde 100'üyle sahada olacak bir Osimhen de, Monaco deplasmanında en büyük kozumuz olacak. Henüz hazır değil gözüyle baktığımız diğer isimlerin daha iyi durumda olması, Galatasaray'ın avantajı. Yine de gelin görün ki kulübe yok. Hamle yapabilme imkanın oldukça kısıtlı.
7 Aralık 2025 Pazar
Sane'nin performansındaki ivmelenmeyi görüyoruz
Son Milli Takım arası dönüşü sonrasında, Sane'nin performansındaki ivmelenmeyi görüyoruz. Bu süreçte eksik kaldık, kötü sonuçlar da aldık ama Sane'den aldığımız katkı yüksek. Hatta futbol olarak tartışıldığımız bugünlerde, Sane'nin performansları seni ayakta tutan etmenlerden. Fenerbahçe ve Samsunspor maçları bunun güçlü örneği. Samsunspor'a karşı performansının farkı, onu nihayet doğru noktada topla buluşturmamız. Bunu ısrarla yazıyordum. Sane'yi rakip kaleden uzak konumlandırıyorduk ve bu durum da etkisini düşük gösteriyordu. Rakip kaleden ne kadar uzaklaşırsan, kat ettiğin mesafe ve eksilttiğin rakip sayısı artıyor.
5 Aralık 2025 Cuma
Galatasaray 3-2 Samsunspor, bozmayın şu savunma akordunu
Okan Hoca, aynı hatada ısrar ediyor. Maç içinde "savunmanın akordunu" bozmanın acısını Fenerbahçe karşısında yaşadık, çok taze. Arda Ünyay'ı "şiddet düzeyi daha az" olan maçlarda hazırlamadın, şu an ise en zor anlarda sahaya atmak zorunda kalıyorsun. Arda Ünyay'a kızmam, ondan yana beklentim var. Okan Hoca, ısrarla aynı hatayı yapıyor ve futbolcuyu kaybetmeye doğru koşar adım gidiyor. Lemina çıkıyor mu, yapacağın hamle belli. Davinson Sanchez stopere, Barış Alper Yılmaz sağ beke. Kanada da ister Yunus Akgün, ister Ahmed Kutucu'yu at. 2. 45'e bu hamleyle başlasan, maçın bu noktaya geleceğini hiç zannetmiyorum.
3 Aralık 2025 Çarşamba
İhaleyi Arda Ünyay'a bırakan hata eder
İhaleyi Arda Ünyay'a bırakan hata eder. Burada sorumlu olan Okan Buruk'tur. Futbolcuyu şimdiye kadar, zorluk derecesi görece daha kolay maçlarda hazır etmesi lazımdı. Bu yorumum, Eyüp Aydın ve Gökdeniz Gürpüz için de geçerli. Gökdeniz Gürpüz, Dortmund'un üzerine titrediği gençlerden biriydi. Onu transfer edebilmek büyük işti ama geçen 3 yılda süresi yok ama hala takımda. X takıma kiralanmıyor da. Şu an alternatif kıtlığı yaşarken, ona dönemiyorsun. Arda Ünyay'a ise mecburiyetten döndün ama doğal olarak bocalıyor. En zor virajdasın çünkü. Genç futbolcuyu "kurtarıcı" edasıyla sahaya atmak, onu kaybetmekten başka bir işe yaramaz.
Elimizde yetenekli gençler var ama bu isimler kullanılmıyor. Kimi de diyor ki "genç futbolcu kazanma merkezi miyiz". X yabancı teknik adamdan bunu beklemem, adam sadece başarıya odaklıdır. En iyi olanı sahaya atar. Okan Buruk'tan ise beklerim, çünkü Galatasaray'ın evladı ve o da aynı yollardan geçti. Okan Buruk, Galatasaray için sıradan bir teknik direktör değil ki. Burası onun evi. Haliyle de kulübün geleceğini düşünmek zorunda. Gençlere zamanında verilmeyen süreler, kadro olarak kıtlık yaşadığın zamanlarda sana eksi yazıyor. Dar rotasyon seven bir teknik adamın, yeri geldiğinde gençlere daha fazla dönebilmesi lazım. Dar rotasyonu gençler tamamlar. Dünya'nın her büyük takımımda bu böyledir.
Fenerbahçe maçındaki değişiklik hataydı bu arada. Ne zaman "stoper tandeminin" ayarıyla oynasak, bize eksi sonuç yazıyor. Lemina'yı stoper başlatıp, Davinson Sanchez'i sağ bekte kullanmak müthiş hamleymiş. Bu hamleden de umudum yoktu mesela. İşler iyi giderken, maç içinde Arda Ünyay'ı stopere atıp, Lemina'yı orta sahaya çekmek eksi yazdı. Lemina, stoperde iyi gidiyordu. En kötü ihtimalle, Davinson Sanchez'i stopere kaydırmalıydın. Arda Ünyay, sağ bek olarak oyuna girebilirdi. Yine de bu denli eksik arasında, sorumluluk alan kimseye kızmam ben. Arda Ünyay için de acımasızca davranmamak gerekiyor.
Gençler niye oynamıyor diyenlerle, süre alan gençler için "bundan olmaz" diyenler ağırlıklı olarak aynı kişiler. Çocuk süre almaz, niye derler. Süre alır ve hata yapar, bundan olmaz derler. Arda Ünyay için de böyle eleştiriler okudum. Ozan Kabak'ı düşünün. Kasımpaşa maçında ilk 11 oynatılmıştı ve sonrasında süreler aldı, hazırlandı. Haliyle de en zor maçlarda dahi sahadayken, ayakları titremiyordu. Seviye olarak bence de daha yukarıdaydı ama doğru sürelerle hazırlandı. Arda Ünyay ise 10 maçta 1, 3-5 dakikalık sürelerle mi hazır edilecek? Sen görece kolay maçta ilk 11'e yaz, devamında da süreler vermeye devam et. En olmadı x takıma kirala, gelişimini gözle.
2 Aralık 2025 Salı
Fenerbahçe 1-1 Galatasaray, beraberliğin tek açıklaması "alternatifsizlik"
Beraberliğin tek açıklaması var, maalesef "alternatifsizlik". Olmayan kulübe ve ilk 11'de oynayan bazı isimlerin tam olarak hazır olmaması neticesinde, son ana çare bulamıyorsun. Çünkü hamle yapamadın. Yunus Akgün'ü 90. dakikada ancak oyuna alabiliyorsun, maalesef durum böyle. Arda Ünyay'ı stopere alıp, Lemina'yı orta sahaya çekmeyi hata olarak görebilirim ancak ama bir hamle yapmak zorundaydın. Galatasaray'ın maç özelinde planı gayet iyiydi ve son ana kadar da işledi. Maç önü, eksikler neticesinde "beraberlik iyi olabilir" diye düşünürken, son dakikalarda yediğin gol için üzülüyorsun. Fenerbahçe ise beraberliğe bayram halinde. 2 takım arasındaki fark bu.
30 Kasım 2025 Pazar
Yunus Akgün için "yaşayan Galatasaray" tanımını yapacağız
Yunus Akgün için "yaşayan Galatasaray" tanımını yapacağız. Üst düzey aidiyet sahibi. Zaten bu camianın evladı ama nice "evlat" dediğimiz isimlerin yaptıklarını görünce, bu fedakarlığın hakkını vermemiz gerekiyor. Yeni sözleşme sürecindeki tutumu da önemliydi. O menajere rağmen dik durdu ve Galatasaray'da kaldı. Gün sonunda da "menajeri" ile yollarını ayırdı. Kasıt fıtığı ameliyatından, 1 ay içinde geri dönüyor. Fenerbahçe deplasmanında sahada olmayı ilk andan itibaren hedef koymuştu. Şu an o hedefe ulaşacak. Alternatif ve "yaratıcılık" tarafında sorun yaşarken, onun kulübede de olsa varlığı sana güç katacak.
29 Kasım 2025 Cumartesi
Transferi konuşmamız gereken günlere geldik
Transferi konuşmamız gereken günlere geldik. Yavaştan bu konuya da girmeli. Ocak ayı ister istemez hareketli geçecek gibi görünüyor. Her yaz dönemi sonunda deniliyor ki "kadromuz iyi, yöneticilere teşekkür ediyoruz". Gün sonunda ise daralan rotasyon, bomboş kulübe ve Ocak ayında transfer ihtiyacı var. Sağlıklı kadrolarda, Ocak ayını boş bile geçmek mümkün de, hadi 1-2 transferle işi bitirebilirsin. 4-5 transferin konuşulduğu ortamda, yaz dönemi o kadar da sağlıklı ilerlemedi demektir. En basitinden, 2+1'lik yabancı hakkın boş. Yusuf Demir'i de yok hükmüne alırsak, 2+2'lik yabancı hakkın boş. 4 yabancıdan mahrumsun. Elbette kulüben boş olur. Kullanmadığın hakka bakar mısın.
28 Kasım 2025 Cuma
Osimhen ve Lemina'nın döndüğü senaryoda umudum yüksek
Sakatların dönüşüne göre kurguyu oluşturmak lazım ama gün sonunda "3'lü savunma" oynamak dışında bir opsiyon yok. 3'lü oynamayalım, ölüp biteriz diyen bol. Kimi de "ezberimiz bozulur" diyor ama önerdikleri reçetede, Davinson Sanchez ya da Lemina'yı sağ beke yazmak var. Bu mu ezber? Ne zaman sağ bek oynadılar da ezber sağlandı. Davinson Sanchez'i Union SG karşısında sağ beke kaydırdın işte, tandemini bozdun ve sorun yaşadın. Ya da Lemina'nın sakatlığa yatkınlığını düşünün. Sağ bekte gidip gelirken mi sağlıklı kalacak? Kazımcan Karataş'ın da şu an sol bekte bir ezberi yok. Yani 4'lü savunma üzerinden "ezber bozulur" söyleminin altı dolu değil.
27 Kasım 2025 Perşembe
Arda Ünyay'ı Gençlerbirliği maçında 11'e yazsak ne kaybederdik?
Union SG karşısında, rotasyonun dibin dibini gördüğü bir maç oynadık. Tıpkı geçen sezonlarda, yine aynı dönemlerde gördüğümüz gibi. Galatasaray'ın kadrosunun geniş olduğu söylense de, o denli bir genişliğin olmadığını en başından bu yana söylüyorum. 2+1, hatta 2+2'lik yabancı kontenjanın boş, daha ötesi var mı? Sakatlıklar üst üste geldi, şanssız dönem diyenler adına şunu soralım. Berkan Kutlu haricinde hangi futbolcunun sakatlığı sürpriz? Jakobs, Lemina gibi isimler her an sakatlık potansiyeli taşıyor. Osimhen'in de bu tarz ufak ama sık sakatlıkları oluyor. Kaan Ayhan desek artık müzmin sakat. Yunus Akgün de geçen sezon bu dönemlerde 1 - 1.5 aylık sakatlık yaşamıştı. Singo desek, o apayrı bir hikaye. Buna mı şanssızlık diyeceğiz?
26 Kasım 2025 Çarşamba
Galatasaray 0-1 Union SG, Fenerbahçe derbisine kurban edilen bir maç
Ön alan baskısı ve tempondan ödün verdiğin dakika sorun büyük. Osimhen'in getirmiş olduğu konfor, o sahada olmadığında probleme dönüşüyor. "Tarz" olarak muadili yok çünkü. Icardi'yle oynarken hangi ön alan baskısından söz edeceksin? Icardi'nin nöbetçi golcüye dönüşmesi ve bu rolü kabullenmesi gerektiğini söylüyordum. İlk 11 kullanırken, bambaşka bir oyun oynuyorsun ve artık o oyun da güçlü olmuyor. Osimhen ve Yunus Akgün, Bodo maçının anahtarıydı. Şu an o baskıdan uzakta, temposuz bir futbol izlemek zorunda kaldık. 3'de 3 gidip, 9 puanla bu maça çıkarken, tek maçta tüm emeklere yazık ettin. İlk 24'ün geleceğini düşünsem de, daha iyisi mümkündü.
24 Kasım 2025 Pazartesi
Kazımcan Karataş'ın herkes için iyi bir örnek olmasını diliyorum
Okan Hoca'yla gelen ilk şampiyonlukta, Emre Taşdemir'in de benzer bir hikayesi vardı. Hesapta olmayan, yaz dönemi takım bulamamış bir futbolcuydu. van Aanholt ve Kazımcan Karataş'ın yokluğunda, Okan Hoca'nın formayı Emre Taşdemir'e verdiğini görmüştük. Karagümrük deplasmanını hatırlayın, Boey cezalıydı ve sağ bekte de Dubois oynamıştı. Emre Taşdemir o maçta hem gol attı, hem de iyi bir futbol oynadı. O maç sonrası belli dönem içinde de idare etmeye devam etti. Kazımcan Karataş'ı ilk 11 gördüğümde beklentim bu olmuştu. Acaba benzer bir hikaye yazabilecek miydi? Gün sonu, onun da güzel bir hikayesi oldu.
22 Kasım 2025 Cumartesi
Galatasaray 3-2 Gençlerbirliği, kazandık ama telefat büyük
Zor bir viraja girdik. O zor virajın görece en kolay kısmı Gençlerbirliği maçıydı. Kazandık ama telefat büyük. Singo ve Lemina sakatlığı, Sallai'nin derbide cezalı duruma düşmesi. Zaten eksiğiz, sakatlık sorunlarıyla uğraşıyoruz. Galatasaray'ın eforlu oyununun yıpratıcılığı çok. Bu yıpranma içinde, uygulanmayan rotasyon düşünülünce birçok isim köreldi gitti. Gün sonunda Yusuf Demir ve Ahmed Kutucu'ya kaldığında, dip bir kalite var. Ama aynı imkan Kazımcan Karataş'a doğdu, formanın hakkını ne denli verdiğini gördük. Biraz da iş futbolcuda bitiyormuş. Gün sonuna bakınca, Fenerbahçe deplasmanı düşündürüyor. En basitinden sağ bekin kalmadı. Kim oynayacak?
21 Kasım 2025 Cuma
Buradaki avantaj, Jelert haricindeki yabancıların iyi görüntüsü
Galatasaray'dan kiralık olarak ayrılan ve "opsiyon şartları" noktasında beklenti duyulan isimler üzerine, Sergen Dağ imzalı güzel bir çalışma. Zaniolo, Nelsson, Cuesta ve Frankowski'nin satın alma opsiyonlarının devreye girmesi bekleniyor. Beklenen toplam bonservis geliri de 33.75 milyon avro. Çok büyük rakam. Buradaki avantaj, Jelert haricindeki yabancıların iyi görüntüsü. Frankowski biraz orta şekerli mesela ama sürekli sahada. Zaniolo, Cuesta ve Nelsson ise oynadıkları takımlarda iyi seviyede. 3 futbolcuyla alakalı pozitif maçlar izliyoruz ve iyi seviyede olduklarını söylemek lazım. Özellikle de Zaniolo için bu durum böyle.
20 Kasım 2025 Perşembe
Zaten hiç yoktular #2; Çağlar Birinci
Galatasaray'da 3 sezon forma giymiş futbolcunun bu konseptle ne alakası var demeyin. Adamın Galatasaray formalı fotoğrafını bulmak dahi zor. Çünkü forma giymedi gibi bir şey. 3 sezonda toplam 18 maçı var, bunların 12'si ilk sezonunda. O sayı dahi az. Çünkü beklenti dahilinde transfer olmuş, iyi bonservis ödenmiş bir futbolcuydu. Denizlispor'da gösterdiği performans onu Milli Takım'a kadar taşımıştı. Rijkaard dönemi geldi ama hoca onu çok tutmuyordu. Kendi oyunuyla ne kadar alakasız isim varsa transfer edildi zaten. Özellikle de 2. sezonu. Çağlar Birinci, Mehmet Batdal, Ali Turan, Serdar Özkan ve Musa Çağıran'ın kol kola girdiği transfer fotoğrafını hatırlarsınız.
19 Kasım 2025 Çarşamba
Zaten hiç yoktular #1; Erman Kılıç
Yeni nostalji köşemiz, zaten hiç yoktular. Bu nostalji köşesinde de, Galatasaray'a imza atmış ama varlığını anımsamakta zorlandığımız isimleri konuşacağız. Bu konsept içinde, ilk olarak Erman Kılıç'ı anmak lazım. 2013 - 2014 yaz dönemi, transfer konusunda kafamızın en rahat olduğu zamandı. Oturmuş ve başarılı bir takım vardı. Bir önceki sezonun ara transfer döneminde, Sneijder ve Drogba gibi 2 yıldız ismi getirmiştin. Bir sonraki sezona ihtiyaç neydi dersek, stoper hattını güçlendirmen gerekiyordu. Chedjou ile de zaten öncesinde anlaştığından, transfer döneminin hemen başında imzayı attırdın.
18 Kasım 2025 Salı
Afrika Uluslar Kupası'nı bilerek bu kadroyu kurduk, dolayısıyla handikap yok
Afrika Uluslar Kupası, Türkiye Ligi'nde verilecek devre arasına denk geldiği için büyük bir sıkıntı yok. Ocak ayında Süper Kupa maçları var ve turnuva şeklinde düzenlenecek. Fenerbahçe, Trabzonspor ve Samsunspor arasında da, Afrika Uluslar Kupası'na katılacak isimler itibarıyla en büyük eksikler bizde. Ben yine de şansların eşit olduğunu düşünüyorum. Bunu handikap olarak görmem, çünkü yeni ortaya çıkan bir şey değil ki. Bu isimlerin, Afrika Uluslar Kupası'na katılacağı zaten belli bir şeydi. Sürpriz bir şekilde gidiyorlar gibi bir algı oluşturmaya gerek yok. Osimhen, Lemina, Singo ve Jakobs, bizler için çok kıymetli olsa da, biz bunu bilerek bu kadroyu kurduk. Bu yüzden handikap diyemeyeceğim.
17 Kasım 2025 Pazartesi
Okan Hoca, bugüne kadar bu zor virajların hepsinde başarılı oldu
Ligi kırabilme fırsatımız varken, bu şansı teptik ve krediyi tükettik. 6 puanlık fark vardı, avantaj büyüktü. Fikstür sertti ama derbileri içeride oynuyordun. Okan Hoca'nın derbi karnesini düşününce de, bu maçları kazanabilmek gerekiyordu. Fenerbahçe ise öyle ya da böyle, zor gibi görünen fikstürde puan farkını kapattı. Hala avantajlısın, sonuçta 1 puan farkla da olsa lidersin. Diğer bir avantajın da, Okan Hoca'nın bugüne kadar "kırılma" gibi görünen ve işinin zorlaştığı zamanlarda daima başarılı olması. Hem Şampiyonlar Ligi'nde iddiam olsun, hem de kendi ligimde puan kaybetmeyeyim diye bir şey yok. Bu kayıplar olacak ama kontrol sende oldukça.
16 Kasım 2025 Pazar
Yeniden "dar rotasyon" dediğimiz günlere geldik
Rotasyon konusunu sık sık konuşuyoruz. Yeniden "dar rotasyon" dediğimiz günlere geldik. Aslında rotasyon dar değil ama çok sık başvurulan bir şey olmadığından, dar gibi görünüyor. İmkan bulamayan, forma şansı bir şekilde geldiğinde bocalıyor. Kimi zaten hesapta dahi yok. Rotasyondan kastım, oyuna sonradan soktuğun isim değil. İlk 11 için konuşuyorum. Şampiyonlar Ligi öncesi ya da sonrasında bazı isimleri kenara alabilmek gerekiyordu. En büyük örneği de Kocaelispor maçı. O maçta rotasyon yapsan, daha kötü ne olabilirdi? Herkes ihaleyi Icardi'nin oynamasına bıraktı ama oradaki asıl mesele rotasyon yapmamak.
14 Kasım 2025 Cuma
Oysa bir umuttu #5; Blerim Džemaili
Ünal Aysal'ın transfer adına "son günü bekliyoruz, fiyatlar düşecek" dediği zamana döndük. O gün ortaya çıkan isimler yoktu, kimi kast ettiğini bilmiyorduk. Bir önceki sezon, Mancini ile kaçan şampiyonluğun ardından, Prandelli ile o tondan devam ediyorduk. 5+0+2 veya 3 gibi bir yabancı kontenjanı vardı. Bu da seni oldukça zorluyordu. Tarık Çamdal'ın transferini sonrasında yerden yere vururuz ama o güne dönünce, transfer edildiği an herkes mutluydu. Çünkü yerli ihtiyacı vardı ve o dönemin parlayan yerli sağ beki de oydu. Yine de Tarık Çamdal hamlesi, son gün transferlerinin bizim adımıza gözdesi değildi.
13 Kasım 2025 Perşembe
Etiketsiz #4; Garry Rodrigues
Galatasaray'a transfer olduğu gün itibarıyla beklenti duyduğumuz Garry Rodrigues ile Galatasaray kariyerini şekillendiren Garry Rodrugies arasında fark var. Riekerink döneminin Ocak transferiydi. Paok formasıyla performansı konuşuluyordu ama "yıldız" edasıyla gelmedi. Ya da genç bir yetenek de değildi. İlk 1-2 maçını hatırlıyorum, çok heyecanlandırmıştı. Hızlıydı, patlayıcı gücü yüksekti. Yine de yetenek olarak "belli bir seviyeyi" işaret ediyordu. Tudor'un Paok döneminde de birlikteydiler. Tudor göreve gelince, Garry Rodrigues'den performans çıkışı bekledim ama hocanın ondan beklentisi daha çok oyun içi katkıydı.
12 Kasım 2025 Çarşamba
Anlamadığım konu, bu takımın 2+1'lik yabancı hakkı niye kullanılmadı?
İlkay Gündoğan kadar, Yunus Akgün'ün sakatlığı da büyük handikap. Takımın 2 tane "kreatif" diyebileceğimiz, forvet arkasında kullanılabilecek ismi var. 2'sinin sakatlığı, Kocaelispor maçının en büyük handikaplarından oldu. Genel olarak da üretimin temel sorunu. İlkay Gündoğan geri dönse de, Yunus Akgün'ün yokluğu sorun olmaya devam edecek. Bu sefer de kısıtlanan kanat rotasyonun var. Ne kadar transfer yapsan da, sezonun bu bölümlerinde x mevki adına "rotasyon yok" demeye başlıyoruz. Bu da kadro mühendisliği tarafında soru işareti. Anlamadığım konu, bu takımın 2+1'lik yabancı hakkı niye kullanılmadı?
11 Kasım 2025 Salı
İlkay Gündoğan'a ne ara bu kadar bağlandık bilmiyorum ama "bağlandık işte"
İlkay Gündoğan'a ne ara bu kadar bağlandık bilmiyorum ama "bağlandık işte". İlkay Gündoğan'ın sakatlandığı dönemde, takımın oyun olarak ne denli düştüğünü görüyoruz. Bodo ve Ajax maçlarını kazanınca bu durum çok konuşulmasa da, Türkiye Ligi'nde etkisini yaşıyoruz. Hücumun yaşadığı "üretememe" sorununun temelinde onun yokluğu var mesela. Sane ve Osimhen ile birlikte ideal 3'lüyü kurduk derken, İlkay Gündoğan'sız kalmak bizi çok etkiledi. Hücumu yöneten, kilit açan, en önemlisi de seni saha içinde yöneten futbolcu. Kaptanlar farklı olsa da, iplerin İlkay Gündoğan'ın elinde olduğunu düşünüyorum. O geri döndüğünde bir şeyler rayına girecektir.
9 Kasım 2025 Pazar
Kocaelispor 1-0 Galatasaray, bu kafa yapısı bir yerde duvara çarpacaktı
Türkiye Ligi için konuşuyorum, bu kafa yapısı bir yerde duvara çarpacaktı. Şampiyonlar Ligi öncesi ya da sonrası fark etmeden, oynadığın tüm maçlar "odak" olarak sorunlu. Trabzonspor karşısında dahi "nasıl olsa kazanırız" tadında oynarken, Kocaelispor karşısında da böyle oynayacağını az çok tahmin ediyordun. Öyle de oynadın zaten. Maça yönelik herhangi bir analiz yapıldığına inanmıyorum. 11 yazılmış, çıkın oynayın denilmiş. Futbolcu zaten "kalitem yüksek" noktasında, nasıl olsa kazanırım diyor. Kazanamıyorsun işte. Bir yerde toslayacaktın, o gün geldi. Şampiyonlar Ligi'nde iddia sahibiyken, kendi ligindeki konforu kaybetmiş oldun.
8 Kasım 2025 Cumartesi
Ajax maçındaki fotoğraflara bakarsanız, istenilen "fizik" düzeyine ulaşıyor
Icardi'nin fizik durumu her geçen gün daha iyiye gitmekte. Ajax maçındaki fotoğraflara bakarsanız, istenilen "fizik" düzeyine ulaşıyor. Direkten dönen şutunda, rakip savunmayı ekarte edişi, tam olarak onun imzasıydı. Normal şartlarda bu dönemlerde ivmelenmesi bekleniyordu. Erken döndüğünü söylemek lazım. Ekim ayında idmanlara başlar denilirken, Ağustos ayında maça çıkıyordu. Icardi'nin mücadeleden kaçmadığını çok daha öncesinde sıkça kez gördük de, çalışkanlığından da hiç şüphem olmamıştı. Sahada olmak için can attığına eminiz. Zaten bu yüzden erken döndü ve mücadele etmek istiyor. Icardi'nin kazanılması önemli, sezonun kalanı adına büyük kazanım.
7 Kasım 2025 Cuma
Rotasyon daralırken, bu kazanım çok daha önemli
Hücumda önemli eksikler var. Son olarak Yunus Akgün'ü de kaybettik ve ameliyat olması durumunda 6-8 haftalık yokluğundan söz ediliyor. Yani 2025 yılını kapatacak. Barış Alper Yılmaz'ın formunu yakalamaya çalıştığı bu haftalarda, kanat rotasyonu adına önemli kayıp. Ajax maçının ilk yarısında İlkay Gündoğan kadar, Yunus Akgün'ü de aradık. Yunus Akgün'ün Bodo karşısındaki baskı gücünü düşününce, oynayabilse çok işimize yarardı. Sara'yı 10 numara kullandığımız düzende katkı alamıyoruz. İlkay Gündoğan'ın geri dönüşüyle o sorun ortadan kalkacak ama kanatlar adına ciddi bir alternatif sorunu var.
6 Kasım 2025 Perşembe
Ajax 0-3 Galatasaray, Avrupa için negatif algıyı kırma sezonu
Avrupa için "negatif" algıyı kırma sezonu. O algının son halkası, Avrupa'da deplasmanda kazanamıyoruz üzerineydi. Rakibin seviyesi ne olursa olsun, istenmeyen sonuçları izledik. Okan Buruk, yaşadığı tüm süreçlerden ders alan bir teknik adam. Frankfurt maçının da dersi oldu elbette. Ajax ne denli düşüşte olsa da, Avrupa için "ekol" diyeceğimiz takımlardan. Ayrıca seviyenin Şampiyonlar Ligi olduğu da unutulmasın. Ajax deplasmanında ne kadar iyi ve üstün oynayabilirsen, o kadar oynadın işte. 3-0'lık muazzam bir galibiyet ama iyi ve doğru oyun var. Sahada güçlü olan, fizik olarak üstün bir Galatasaray'ın yarattığı fark bu. Şampiyonlar Ligi'nde son 3 maçta o fizik kaliteyi hissediyoruz. Güçlü bir odakla birlikte sonuç bu oluyor.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)




































