12 Temmuz 2011 Salı

Fatih Terim, Santrafor Gündemi ve Transfer

Olası santrafor transferiyle ilgili kafamda sorular var. Ünal Aysal bu işe bir hışımla girdi ve bir anda önemli yıldızların takıma kazandırılacağı düşüncesi oluştu. Herkes transfer ister, özellikle de önemli yıldızları. Selçuk İnan bunlardan biriydi mesela. Ya da Fatih Terim ismi bile başlı başına çok büyük bir transfer, olmadı Arda Turan'ın takımda kalması.

Ama bir hücumcu isteniyor, önemli bir golcü. Forma satışları artsın, stadyum gelirleri yükselsin ve herkesin peşinden koşacağı bir yıldız hücumcu. Drogba olabilir bu ya da Forlan. Kimse bu isimlere hayır diyemez, özellikle de ben.

Dün Deron Williams konusunda yazdım. Hangi açıdan bakarsam bakayım kötü bir hamle olacak, özellikle de ekonomik denge anlamında ama Deron Williams sonuçta. Kim hayır diyebilir. Bazen öyle bir tablo oluşur ki, 10 maç oynasa 11. maç gidecek gerçeği bile görmezden gelinir. Bu akılcı bir düşünce tarzı değil ama çoğumuzda var bu yıldız heyecanı.

Drogba veya Forlan ya da Luis Fabiano için de bunlar geçerli. Galatasaray'ın mutlaka bir santrafor alternatifine ihtiyacı var, bu değişmez bir gerçek. Ama elde Baros ve Elmander varken bu isimlerden biri mi alternatif konumuna düşürülmeli yoksa bu isimlerin arkasına mı alternatif getirilmeli.

Baros'un iki sezondur yaşadığı sakatlıklar var ama bu sezon daha istikrarlı olacağını düşünüyorum. Dün de Fatih Terim'in açıklamalarını izledikten sonra kafamda bunu netleştirdim. İyi bir Baros'un da bu ligde neler yaptığını biliyoruz. Elde de böyle isimler varken yaşı 30'ların üstüne çıkmış, ön planda parayı tutan ve ekonomik açıdan sarsıcı hamleler yapmak yerine belki daha genç, bonservis anlamında daha uygun ya da hiç bonservis vermeden {Bobo'yu getirmek gibi mesela} bir alternatif arayışının içerisinde olmak daha makul olabilir gibi.

Benim de hayır diyemeyeceğim isimler var ama zaman geçtikçe daha akılcı düşünmeye başladık. Drogba ve Forlan gibi isimlerle de uğraşıldı ama sanırım tarif ettiğim tarzda bir santrafor hamlesi gelecek. Dünkü açıklamalardan yola çıkarak Terim'in Stancu'dan vazgeçtiği kanaatine vardım ve doğru da bir düşünce aslında. Stancu pek tuttuğum bir futbolcu değil, özellikle de bonservisi için 5 milyon avro ödendiğini düşünürsek.

Kaleci, orta saha ve santrafor gündemini biliyorduk ama Terim'in bir orta saha daha ve sağ beki de alternatifleyecek bir futbolcu istediği ortaya çıktı. Özellikle de orta saha konusunda aciliyet var gibi. Selçuk İnan'ın yanında Ceyhun Gülselam ve Yekta'yı da alternatifler arasında saydı ama Culio'dan vazgeçti gibi sanki. İki futbolcu isteği sanki bu yüzden. Culio'yu sol kanat alternatifi olarak takımda tutacağını pek düşünmüyorum, özellikle de 4-4-2 gibi bir sistemde. Arda misali, Kazım misali hatta Pino misali daha tempolu, çizgide oynamasını seven futbolcularla yola devam edecek bence. Hatta Sabri'yi de zaman zaman sağ açık olarak kullanmak istediğini ima etti. Bu da esas değişimin orta sahada yaşanacağının göstergesi.

Mustafa Sarp'ları falan hiç saymıyorum, kamp dönüşü kalemleri kırılacak olan isimler belli gibi. Bu konuda da içim oldukça ferah.

Gs TV'deki programda soruları soran kişi ben olsaydım, şu santrafor tercihinin yanında gelecek sezon için A2 takımını nasıl kullacağını ve bazı genç futbolcuların neden kampta denenmeden {Semih Kaya misali} başka takımlara satıldığını sormak isterdim. Santrafor konusunda kafamda fikirler oturmaya başladı ama şu iki konuda kafamda hala soru işaretleri var...

4 yorum:

  1. Semih Kaya kampta satilmadi diye biliyorum

    YanıtlaSil
  2. Bende satıldı demedim. Neden bazı gençler Semih Kaya gibi kampa götürülmeden satıldı dedim.

    YanıtlaSil
  3. hakikaten bobo güzel olurdu.hem bonservis yok hem yetenekli.stancu ve culio yedek kalsa bile ses cıkaracak oyuncu değiller bence bu yüzden alternatif olarak değerlendirilebilir.

    YanıtlaSil
  4. knowledge musona alınaydı iyiydi çok güzel olurdu çok da iyi olurdu

    YanıtlaSil