25 Eylül 2011 Pazar

Arda Turan Günlüğü #2

Falcao ve Arda Turan'ı konuşuyorduk 2 haftadır. Arda'nın asistleriyle beraber devleşen Falcao. Tartışmalar da hemen başladı tabii, özellikle de Real Madrid genelinde. Falcao'yu nasıl kaçırırlar gibisinden tartışmalar ve doğru da bir tartışma bu. Benzema'yı ne kadar sevsem de, Higuain'i de ne kadar sevmesem de Falcao ikisinden de daha önemli bir golcü. Bu durumda kaybeden Real Madrid ya da santrafor ihtiyacı çekip Falcao'yu alamayanlar {mesela Inter gibi}, kazanan ise Agüero'nun boşluğunu dolduran Atletico Madrid.

Barcelona maçına dönecek olursak, Arda'nın yedek kalması bende şok etkisi yarattı. Basın Arda'nın üzerine bu kadar düşmüşken, ondan övgüyle bahsederken ve bu arada da Arda performansını her geçen zaman biraz daha katlıyorken Barcelona karşısında yedek kalması garip oldu. 4-0'lı galibiyet serilerindeki kadroyu Barcelona karşısında sahaya sürmemenin de anlaşılacak noktaları fazlasıyla var ama kesilen isim Arda mı olmalıydı. Nasıl Fatih Terim, Karabükspor karşısında Sercan'ı alarak oyundan yanlışını onayladıysa, Gregorio Manzano da ikinci 45 dakikaya Arda'yı oyuna sürerek bu yanlışını onayladı.

Ama şu da var, ne tip bir kadro çıkardığınızın Barcelona ile bir alakası yok. Barcelona iyiyse fark yapıyor, iyi değilse kazanıyor, kötüyse de genelde kazanıyor. Bugün de iyi günlerindeydi ve ilk 30 dakikada 3-0'ı görmüştü zaten skor. Yani Arda'nın da oynaması birşey ifade etmeyecekti, her açıdan Atletico Madrid ezildi bu maçta, ne savunmada ayakta kalabildi ne de hücumda herhangi bir üretkenlik gösterebildi. Girdikleri pozisyon sayısı sıfır, organizasyon sayısı ise sıfırın altında. Diego, Reyes derken hiçbirinin adını duymadık, ikinci yarıda da Arda'nın duymadığımız gibi.

Önemli maçlar bunlar, bu tip maçlarda sivrilirsiniz ve daha büyük takımların ağına düşersiniz. Arda açısından da bu tip maçlar mesaj maçı ve daha çok geçecek bu fırsatlar önüne. Ligin henüz 5. haftası ve Arda şimdiden kendinden söz ettiriyor. İlerleyen haftalarda bu tip büyük maçlarda da beklenileni fazlasıyla vereceğine eminim, dün Nou Camp gibi stadlarda ancak tribünde maç izlemeye gider diyenlere cevabı 45. dakikada oyuna girerek verdi Arda. Bunun daha gol atması, maç kurtarması, fark yaratması da olacak, inanıyorum.

Ama ne şartta olursa olsun, her Barcelona maçı öncesinde Arda Messi'ye karşı demek kadar da büyük bir yanlışlık olamaz. Messi farklı bir boyutta, onun için birşey demiyorum. Barcelona ve Messi'yi izlemek asla sıkmıyor ama maçlardan sonra onlar hakkında aynı şeyleri söylemek, klişe denizinde yüzmek asıl adamı sıkan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder