
Federasyon başkanı Mehmet Terzi, şampiyonadan memnun olduklarını söyledi. Mazeret ise Dünya Üniversite oyunları. Daegu'daki kadroya baktığımızda genelde genç isimlerle yola devam ediyoruz, Londra 2012'den dolaylı sonraki yılları düşünüyoruz. Bu şampiyona da öncelikle tecrübe kazanmak adına önemliydi. Bu tecrübeyi de kazandığımızı düşünüyorum ama şampiyonayı madalyasız kapatmak, çoğu atletimizin beklentilerin altında kalması ve yerinde saydığını görmek üzücü. Eşref Apak gibi mesela, yerinde saymaktan ziyade her yıl düşüş içerisinde.
Ya da Nevin Yanıt. Her ne kadar böylesine kötü bir şampiyona geçirmesini beklesem de bu kadarı kötü, özellikle de bir önceki yıl Avrupa Şampiyonası'ndaki altının ardından. Orada aldığı derecenin etrafında olan bir dereceyle katıldığı her şampiyonada final koşması garantiydi ama çok kötü bir şampiyona geçirdi, yarı finale bile zor kaldı.
Aynı şekilde Karin Melis Mey. Son Dünya 3.'sü atletimizdi ama o da kötü bir sezon geçirdi, 8. oldu. Final yarışması güzel ama böyle bir atletin her geçen yıl üzerine koyamaması kötü. Bunun gibi atletlerimiz de var, beklentilerin biraz daha iyi olduğu ama karşılığını veremeyenler.
Bunun da sonucu sanki yarış takviminde gizli. Atletletimiz malesef kötü hazırlanıyorlar, doğru yarışlarda, büyük organizasyonlarda olmadan prestiji düşük turnuvalarda ya da branşlarıyla çok alakasız yerlerde boy gösteriyorlar. Aslı Çakır'ı kros koşturmak, Nevin Yanıt'ı 100 metrede denemek gibi. Bekele haricinde hiçbir atletimizi Diamond League'lerde göremiyoruz, oysa en büyük tecrübenin kaliteli atletlerin arasında, büyük yarışlar koşmak olduğunu bilmeliyiz. Ama durum bu, aynı süreci hep yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz. 2012 Londra öncesinde de bunlar olacaktır, bu yüzden beklentileri şimdiden düşük tutmak lazım.
Bu şampiyonada sivrilen atletlerimiz de oldu tabii. Fatih Avan mesela, o her yıl üzerine koyuyor işte. Eğer en iyi derecesini yapabilseydi bu şampiyonada madalya alabilirdi ama genç bir atlet. Bu istikrarla devam ettikçe ondan istediğimizi alırız, kendisi cirit atmada Dünya 5.'si oldu. Çok büyük bir başarı bu. Tuğba Karakaya'nın 1500 metrede Dünya 8.'si olması da büyük başarı, altını çizmek gerekiyor. 1500 metrenin Süreyya Ayhan'dan sonra popüler olduğunu söyleyelim ve Aslı Çakır da var bu branşta. Geleceğimiz gayet iyi diyorum, 1500 kadınlar üzerinden. Son olaraksa Binnaz Uslu. 3000 engelli gibi bir bir branşta o da final gördü, 7.'liği yakaladı.
Mutlaka gelecek yıllarda daha iyisini göreceğiz bu isimlerden, her şeye rağmen genç bir topluluk var ve ilerleyen yıllar adına ümitliyiz. Ama bu yarış programlarını, atletlerimizin büyük şampiyonalara hazırlanma süreçlerini daha iyi ayarlamak, daha iddialı noktalarda olmamız gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder