Egolar Kurban İster

Dışarıdan bir sermayedar geldiğinde beraberinde egolar da geliyor. Kısa vadede başarılar için büyük paralar, kimsenin gözünün yaşına bakmamalar, uzun vadeli planlar yerine kısa vadeli, hedefe odaklı düşünceler. Haliyle de başarı garantili, çok büyük teknik adamlarla çalışman lazım ve Mourinho dışında da aslında başarı garantisi olan bir teknik adam bilmiyorum ben ama Mancini de buna yakın bir adam aslında, hepsinin ötesinde ise çok şanslı bir kişilik. Inter'de de yediği önünde yemediği ardındaydı, kimi isterse alındı, transfer denizinde yüzdü, Juventus'un düşüşünden müthiş bir şekilde yararlandı ve Seria A'daki imparatorluğunu kurdu. Ama asıl beklenen başarı gelmedi ve devamında kovuldu, Mourinho da bu yapının üzerine koyarak istenilen bütün başarıları iki sezon içerisinde getirdi. Mancini'nin şimdi hemen hemen aynı ortamı City'de de var. Kimi isterse alıyorlar, maddi bir sıkıntı asla yok ama başarı için sabırsızlanan bir sermayedar topluluğu var, egolar çok büyük. Avrupa Ligi'nde yola devam edecekler mi bu muamma, Premier Lig'e bakınca liderlikte el değiştirdi, diğer kupalardan da elendi takım. Bu da Mancini'yi lig ikincisi olsa, hatta Avrupa Ligi'nde yarı final görse bile başarısız kılar, yeni bir arayışa girer City. Mancini için üzülmem aslında, sevmediğim bir teknik adamdır. Sezon sonunda da onunla görüşmeler olacak, bakalım City nasıl bir yol haritası çizecek.