16 Mayıs 2025 Cuma

Tarihte de bu denli bir derbi hakimiyeti kurduk mu hatırlamıyorum


Konyaspor maçı 0-0 bitmek üzereyken, hocanın kenardan futbolcularına yaptığı "bu skor bize yetiyor" işareti o gün çok eleştiri almıştı. Kazanmak liderliği getiriyordu, kaybetmek ise elenmemize sebepti. Beraberlik ise fair-play kuralı sayesinde bizi 2. yaptı. Grup performansına bakınca işler iyi ilerlemedi, 2 beraberlik 1 galibiyetten söz ediyoruz ama sonuçta kalifiye olduk. Grubu 2. bitirdiğimizde, olası rakiplerin Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'du, maç da deplasmanda olacaktı. Tepki gösterenler biraz da bu eşleşmeden çekindi ama Okan Hoca'nın "tur" yönünde asla bir çekincesi olmadı. Çünkü bu adam büyük bir derbi kazananı.

Gittin Fenerbahçe'yi deplasmanda yendin işte. Hem de oyun olarak ezerek. Orada Fenerbahçe'yi kırdın ve bir anlamda çözüldüler. Okan Hoca kendisine ve takımına güvenirken, o günlerde bizler o güvenden uzaktaydık. Kendim için konuşayım, Fenerbahçe derbisinde gelecek olası kötü sonucun bizi kıracağını düşünüyordum. Okan Hoca, Galatasaray'a geldiği günden bu yana "derbi" performansında sapma yok. Tarihte de bu denli bir derbi hakimiyeti kurduk mu hatırlamıyorum. Burada da sık sık hatırlatmak istediğim konuya geri dönüyoruz. Avrupa konusunda beklentimiz ve doğal olarak eleştirimiz var ama yokluğu halinde kendisini aramayacağımız diye mi düşünüyoruz?

3 sezonda 5. kupasının arefesindeyiz. 3 lig şampiyonluğundan söz edeceğiz ve kolay başarılmadığının tekrar altını çizeyim. Öyle bir lig ortamı ki berabere kalmaya dahi hakkın yok. Rekor puan ortalamaları yakalamak zorundasın. TFF'yle verdiğin savaşlar bir yana, Fenerbahçe seni durdurmak için tüm tuşlara basıyor. İddialı kadrolar kurup, isimli teknik direktörler getirdiler. Bu yarışta çelik gibi durmazsan nasıl ayakta kalacaksın? Sen de iyi kadrolar kuruyorsun ama gün sonunda şampiyon olansın. Ortada belli dönemlerde iyi futbol da var. Bazı transferler neden kazanılamadı derken, övdüğümüz o omurga kimin döneminde oluştu? Birçok futbolcuda sağlanan gelişim ya da neden görülmüyor?

Avrupa'da ilerlemeyi hepimiz bekliyoruz. Geçen 2 yılda alınması gereken dersler vardır. En başında da yaz transfer dönemini iyi geçmek var. Orada doğru hamleler yaparsan, Ocak ayında sirkülasyon yaşamak zorunda kalmazsın. Ayrıca bu yaz döneminde yapacağın hamlelerle birlikte makası açmayı geçip, kırıp atacaksın. Kaleci konusu mesela, kalene gelen ilk topların gol olması ve düşürdüğü momentum da Avrupa ilerleyişini sekteye uğratan nedenlerden. Çok konuşulmuyor da, bunun sorun olduğunu düşünüyorum. Yazın belli oranda değişim olacak, burayı güçlü geçmek lazım. Okan Hoca'nın 4. sezonunda Avrupa'da ilerleyeceğini düşünüyorum. En azından buna hakkı var, son 3 yılın şampiyonundan bahsediyoruz.

Ligimizde en son hangi takım 3 sene üst üste şampiyon oldu? Yine biz, 96 - 2000 arası dönem. Ufukta da 4. şampiyonluk var ve Fatih Hoca'nın rekorunu egale anlamına gelecek. Belki de ondan sonra üst üste 5. şampiyonluğu zorlayacaksın. Şu an ortada sana yaklaşabilecek bir takım görmüyorum. İyi teknik direktör bulmak da mesele. Yarın Okan Hoca gidecek, sonra ligde alacağın 2 beraberlik sonrası karalar bağlayacaksın. Okan Hoca devam etseydi kazanacaktık diyeceksin. Bu durum derbiler için de geçerli. Ben bu hakimiyetten vazgeçmek istemiyorum ve istikrardan yanayım. Hatta şu an teknik direktör değişmeli mi diye konuşmak dahi abes geliyor. 

7 yorum:

  1. xBK

    - İnsanlar teknik direktör değişikliğinden sonra iyi olan her şey aynı kalacak, sadece kötüler değişip iyi olacak zannediyor. Okan hoca Barış, Abdülkerim gibi oyunculara sistemin önemli parçası haline gelecek özgüveni verdi, en önemli artısı bu. Mertens, Torreira gibi uyumlu profillerin yanında Icardi, Osimhen gibi sorun çıkarabilecek yıldız oyunculardan üst seviye katkı ve bağlılık aldı. Ve pastanın çileği; müthiş derbi dominasyonu.
    - Osimhen FB'de olsa, Aralık gibi Mourinho ile kavga eder, sezonun kalanında sağlıklı yaşam için spor yapar, biz de Batshuayi'nin kritik golleriyle şimdiki kadar kolay olmasa da yine şampiyon olurduk.
    - Yazıda yüzde yüz katıldığım nokta ise yeni bir t.d. geldiğinde deplasmandaki ilk ruhsuz oyun ve beraberlikte bazılarına gelecek pişmanlık hissi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilk cümlen çok iyi. taraftarların td değişikliklerine bakış açısı

      Sil
    2. Şu 3 sezonda pozitif olarak anacağım birçok aksiyonu var. İnsanlar sanıyor ki futbolcular sadece kulübü seviyor da kendi kendine oynuyor. Teknik direktör ona dokunamadıkça kimse mutlu olmaz.

      Sil
  2. Hoca inadını kırıp 3 lü ortasaha tandemine döndüğü gün aslında herşeyi yıktı. Kazanmayı, iyi oynamayı hatırladık aslında 4-2-3-1 de bizim güçlü yanımızdı ama Mertens bitişi bu kurguyu bozdu Mertens için aslında 2 sene evvel bittiğini yazmıştım ilk sezonundaki gibi ortasaha derinliklerine gelmediği gün yazdım burada, hücumcu olarak vardı 2 senedir yine en iyisini aldık. Şuan tamamen tükenmiş halde yaş haddi var doğaldır bir efsane olarak kalacak aklımda. Bizim oyun çözüldü sandığımız günlerde biz Mertens den eski eforunu bulamıyorduk sebep buydu aslında oyunun çözüldüğü falan yoktu. Şimdi Lemina ile taşlar oturdu. Rakibe nefes aldırmıyor, en zayıf olduğumuz geçiş savunmasında en iyi duruma geldik rakipler geçiş kovaladığı sürece etkileri olmayacak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mertens için de muadil yoktu, o yüzden düzen devam edemedi. 4-3-3 direkt olarak güçlü oyunu tayin etti.

      Sil
  3. Gökdereli Halil - Şöyle bir tehlike seziyorum= Beşiktaş maçı sonrası gümbür gümbür giden takıma bakarak gelecek yılın planlamasını düşünenler olabilir. Bu çok büyük bir yanlış olur. Sezon geneline bakmalıyız. Bu sezon hem saha içinde hem de saha dışında çok fazla sinir bozucu şeyler yaşandı. Şahsen ben kendi adıma daha önceki hiçbir şampiyonlukta bu yılki kadar gerilmemiştim. O sevimsiz günleri de unutmayalım. Dersimizi alalım, gelecek yıl bu kadar strese girmeyelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sezon geneline bakarız da, oyun düzeni 4-3-3 deriz. Güçlü yapı üzerinden, doğru oyunculara gideriz.

      Sil