Zaten hiç yoktular #1; Erman Kılıç

Yeni nostalji köşemiz, zaten hiç yoktular. Bu nostalji köşesinde de, Galatasaray'a imza atmış ama varlığını anımsamakta zorlandığımız isimleri konuşacağız. Bu konsept içinde, ilk olarak Erman Kılıç'ı anmak lazım. 2013 - 2014 yaz dönemi, transfer konusunda kafamızın en rahat olduğu zamandı. Oturmuş ve başarılı bir takım vardı. Bir önceki sezonun ara transfer döneminde, Sneijder ve Drogba gibi 2 yıldız ismi getirmiştin. Bir sonraki sezona ihtiyaç neydi dersek, stoper hattını güçlendirmen gerekiyordu. Chedjou ile de zaten öncesinde anlaştığından, transfer döneminin hemen başında imzayı attırdın. 

Aydın Yılmaz'ın ayrılığı söz konusuydu bir de. Yeni sözleşme konusunda anlaşma sağlanamadığından, yaz kampını kaçırdı. O da ayrı hikaye. Fatih Hoca ile 2 sezonda yeniden ivmelendikten sonra kanlanmış olacak ki Galatasaray'ın teklifini kabul etmiyordu. Gerçi gün sonunda istediğini aldı, oraya geleceğiz. Aydın Yılmaz gitti diye düşünüp, fırsat adı altında Erman Kılıç transferi gerçekleşmişti. Galatasaray'a geldiğinde 30 yaşındaydı, Sivasspor'da iyi bir dönemi vardı. Yerli alternatifleri arttırmak adına, bu transfer herkesin hoşuna gitmişti. Sorunsuz yerli çünkü. Yerli gelir oynar, çoğu zaman oturur. Görev bekler, sorun çıkarmaz.

O yaz kampında, Erman Kılıç'ı bugünün Barış Alper Yılmaz'ı misali birçok mevkide denedik. Her 2 bekte de oynadığını hatırlıyorum. Bu onun için ekstra olacaktı. İyi de bir kamp dönemi geçirdi. Takım içinde sevilen bir figüre dönüştü, sempatik futbolcuydu. Sezona girdik, oyuna sonradan da olsa sürekli dahil oldu. Süper Kupa'yı hatırlayın mesela, sonradan oyuna girip etki etmişti. Buraya kadar işler sorunsuz ilerlerken, transferin son günlerine doğru Aydın Yılmaz ile sözleşme uzatıldı. Onun altyapı çıkışlı olması kaynaklı, Şampiyonlar Ligi listesi verilirken, Erman Kılıç yerine Aydın Yılmaz yazıldı. Hal böyle olunca da, Erman Kılıç'ın ayrılık isteği oluştu.

Bence haksızlık yaptık. Beklentiyle geldi buraya ama gün sonunda hayalini elinden aldık. Başkası olsa, paramı alırım derdi ve köşesine çekilirdi. Galatasaray'da forma giyiyorsun, oynamasan ne olacak. O ise forma giymeyi tercih edip, sorun çıkarmadan ayrıldı. Eskişehirspor'a transferin son günü imza atarken, 200 bin avro gibi de bir bonservis kazandırdı. O dönem Aydın Yılmaz'a istediğini vermemeliydik. Çünkü sonrasında bir daha dikiş tutturamadı. Yine sakatlık dönemleri geldi. Yaz kampını kaçırmış olmasıyla da, istenilen seviyeye ulaşamadı. Erman Kılıç'ın uzaktan şutlarını hatırlarız, oyun içi katkısı da yüksek kanattı. En azından o sezonu tamamlamalıydı.

Erman Kılıç'tan geriye ne kaldı dersek..