Londra'yla özdeşleşmiş bir yemek türüdür bu. Bu yemek balık ve patates kızartmalarından oluşur adındanda anlaşılacağı üzere. Dün nefesleri kesen bir maç izledik ve benim aklıma maçtan sonra bu yemek geldi. Fish tarafı Trabzonspor Chips tarafı Galatasaray elbette. Şöyle açıklayayım; iki takım düşünün maç içerisinde ikiside öne geçiyor fakat önde olmanın avantajını koruyamayıp maçı sürekli birbirlerine tepside sunmak istiyorlar. Bazen oyundan düşerek bazen yaptıkları hatalarla.. Kazanan büyük ihtimal şampiyonluktan olacak, kaybedende artık uefa için asılacaktı. Sonunda bu centilmenliğe bir son verip biz birbirimizi yiyemedik bari ortak bi yemek olup Beşiktaş, Sivasspor ve Fenerbahçe'ye yedirelim kendimizi diye karar vermiş olacaklar ki maçı berabere bitirdiler.
Maçın iki adamı vardı bugün Alanzinho ve elbette Arda Turan. Maç ikisinin arasında bir kapışmaya döndü. Arda Galatasarayın bir golunü attırırken ikincininde asistini yapıyor, Alanzinho ise çok güzel bir golün yanı sıra Trabzonun orta saha görevlilerinin yapacağı işi tek başına yapıyordu. Ben açıkçası ikinci yarı Trabzonun bir maçını ilk defa 90 dakika seyrettim ve Alanzinho'nun tarzına hayran kaldım. Trabzon çok doğru bi hamle yapmış. Yattara'nın olmadığı maçlarda sahada oyun zekası ile çabukluğu ile bir saha liderinin boşluğu oluyordu. Ama dün kimin gözü Yattara'yı aradı?
Hamburg maçı sonrası ve ikinci Hamburg maçı öncesi takım hem mental hem fiziksel olarak yorgundu aslında 2-1 den sonra birazda bu sebeple kapandık sanırım. Üstüne birde oyuna gireli 5-10 dakika olmuşken Yaser'in ağır bir kararla oyundan çıkarılması takımın yine 10 kişi kalmasına sebep oldu. Tamam hareketi doğru olmayabilir ama kırmızı kartı hakedecek kadarda ağır değildi sanki. Neyse hakemin takdiridir sahada olmuş ve bitmiştir. Zaten Yunus Yıldırım'ın değil yan hakemin kararıydı. Takımda stoper mevkisinde oyuncu kalmadığı yetmezmiş gibi birde forvet mevkisinin çöküşünü izledik dün. Nonda ve Ümit Karan'ın formsuzlukları bi yana dursun, Yaser'in kırmızı Baros'un sarı kart görmesi onları cezalı duruma düşürdü. Allahtan Eskişehir maçı haftaya Samiyen'de olacakta biz bir nevi 12 kişi mücadele etme şansına kavuşacağız.
Bülent Hoca Lincoln'ü yedek bıraktı. Eksikliği hissedildi mi diye sorulursa bilmiyorum belkide Lincoln olsaydı Baros daha çok topla buluşabilirdi. Ben teknik direktörlerin çıkardıkları ilk onbirlerin asla yargılanmaması gerektiğini savunanlardanım her zaman. Hamburg maçını düşünmüş olabilir elbette. Ama yine Hamburg maçını düşünüp Semih'i ilk onbirde yada ilerleyen dakikalarda oyuna alabilirdi. Mesela 2-1 den sonra Baros'un yerine Semih düşünülebilirdi. En azından Hamburg maçı için önümüzü görme fırsatımız olurdu.
Çok iyi bir fırsat iki takım adınada kaçtı. Sağlık olsun daha önümüzde 10 maç kazanılacak 30 puan var lig dünde kaldı açıkçası şimdi önemli olan Hamburg maçı ve dolayısıyla Uefa. Takım geçtiğimiz perşembe oynanan Hamburg maçından hemen sonra daha soyunma odasındayken Trabzonspor maçını konuşmaya başlamışlardı. Eminim dünde dönerken Hamburg maçını düşünüyorlardır. Son bişey daha; Bülent Kaptan 5te 5 yaptı maşallah kaptan böyle devam etmen yenilgi yüzü görmemen dileğiyle..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder