Futbol olarak fazla bir şeyin konuşulamayacağı, son yılların en gerilimli, aksiyonlu, vurdulu, kırdılı derbisini hep birlikte yaşadık. Bu gerginlik sanki koca bir sezonun gerginliği gibiydi. Maçın belkide en odaklanan noktasının Emre Belözoğlu olduğu düşünülürse sıkıntının varlığı en baştan belliydi. Yenenin umutlarını gelecek haftaya taşıyacağı, beraberliğin iki takımıda yarış dışı bırakacağı önemli bir maçtı. Maç öncesi tahminler ibrenin Galatasaray'dan yana olduğunu işaret ediyordu ama derbinin atmosferini herkes bilir. Maçı değerlendirmek gerekiyorsa maç içinde üç tane cephe oluştu. Galatasaray, Fenerbahçe ve hakem cephesi. Gelin cepheleri değerlendirelim:
Galatasaray Cephesi: Mehmet Topal'ın iyileşmesi, Lincoln'ün de oynayabilecek durumda olması Galatasaray'lıları sevindiren gelişmelerdi. Bülent Korkmaz kurduğu ilk 11'de 4-4-2'den vazgeçmeyip Mehmet Topal'ın da iyileşmesinden yararlanarak onu stopere çekti. Haftalardır sıkıntı yaşadığımız sol bek konusunda da Hakan Balta'yı eski yerine koyarak gidermeye çalıştı. Baktığımızda bu bir kumardı ama tuttu. Mehmet Topal bana sorarsanız maçın adamıydı. Hatasız oynadı, Fenerbahçe fotvetlerine geçit vermedi. Hakan Balta'nın da oluşu hem Galatasaray savunmasını rahatlattı hemde sol taraftanda atak yapmaya başladık. Orta sahanın göbeğinde zaten Ayhan ve Barış görevlerini yerine getirdiler. Maçın ilk 20 dakikasıda inanılmaz bir baskısı vardı Galatasaray'ın. Kewell'ın etkisi hemen belli oldu Fenerbahçe'nin sol kanadını felç etti. Arda Turan ve Baros'un da hareketli oyunuyla Galatasaray atak oynuyor gözüktü. Ama yakalanan pozisyonlar gol olmayınca Galatasaray'da sanki bir panik havası oluştu. Bunun etkileri ikinci yarıda görüldü Fenerbahçe'de Galatasaray kalesine gelmeye başladı. Mehmet Topal'ın sağlam oyunu bu ataklara geçit vermemesine karşın Galatasaray hücum anlamında sıkıntılar yaşadı. Ümit Karan komple maç boyu etkisiz oldu. Son haftaların sıfır oyuncusu Ümit Karan yerine Lincoln girdi hadi dedik atak yapar, pas yapar o ondan beterdi. Galatasaray hücumlarını baltalayan bir numaralı isimdi. Lincoln, Lincoln işte Lincoln. Bu adam bitmiş arkadaşlar Bülent Korkmaz bu adamı oynatmamakta sonuna kadar haklı. Oynadı gördük neler yaptı. Fenerbahçe savunması eksik dedik o yok dedik büyük bir fırsat tepildi. Galatasaray ilk 20 dakika gol atamamanın acısını fena yaşadı. Galatasaray için şampiyonluğa veda diyebiliriz elde kalan bir şey de yok artık tüm çalışmalar 3. olmakta ve gelecek sezonun kadrosunu oluşturmakta.
Fenerbahçe Cephesi: Edu'nun yokluğu, Alex'in olmayışı Fenerbahçe'yi uzun zamandır alışık olduğu düzenin dışına çıkardı. Hücum konusunda organizasyon eksikliği, orta saha ve forvet hattının uyumsuzluğu bu maçta görüldü. İlk yarı pozisyonları yok, ikinci yarıda bir şeyler yapmak istediler. Özellikle ayağa tek paslarla Galatasaray'ı yıpratma çalışmaları oldu, bir nebzede başarı oldular. Galatasaray ayağına topu alamadıkça Fenerbahçe'nin cesareti artmışa benzedi. Gökhan Gönül'ün sakatlığıyla Yasin Çakmak oyuna girdi eski performansları düşününce bu Galatasaray için nimet olur dedim. Aksine yanılmışım Yasin çok sağlam oyun oynadı, Önder Turacı'da defansif anlamda sağ bekte olumlu işler yaptı. Fenerbahçe'de kanat zaviyeti görüldü Uğur Boral ve Deivid oyunda yoktu gibiydiler. Roberto Carlos birkaç bindirme ile soldan birşeyler yapmaya çalıştı sadece. Semih yine geldi, topa bastı, vurdu falan işini yaptı ama Güiza = Ümit Karam diyebiliriz o da yoklar arasındaydı. Fenerbahçe'de maçı kazanacak futbolu oynamadı ama asıl şov şimdi başlıyor.
Hakem Cephesi: Fırat Aydınus derbiyi kaldıramadı, kaldıramadığı gibi maçı katletti, vahşete dönüştürdü. Her faulde maçı yavaşlatması, sakin olun tarzdaki modu, Selçuk Şahin'i oyundan atamayışı her şeyi tetikledi. Maç boyu izledim iyi aile çocuğu olarak adlandırılan Semih Şentürk'ün her faulü kasti, sakatlamaya yönelik. Lugano desen baş provakötör. Emre Belezoğlu'na iyilik yap denize at. Sabri adamı kaldırmaya çalışıyor Emre itiyor sonra gerilmeler başlıyor. Bütün bu olayların baş sorumlusu hakem Fırat Aydınus'tur. Şimdi federasyon tarafından kahraman ilan edilecek biliyorum.
Maç sonu Fenerbahçe'lilerin açıklamalarıda ayrı bir konu. Volkan Demirel'in, Uğur Boral'ın. Bu gerginliği daha da arttıracak cinsten. Maç sonu kavgaya bakıyorum Emre Aşık dayağı yiyor kırmızıyı görüyor. Lugano'nun neler yaptığı ortada. İyi aile çocuğu Semih Şentürk Arda'ya arkadan hareket yapıyor sonra alnının çatıma yumruğu yiyor. Kazım olayları fitilliyor ona kart yok. Yani bunlar Milli oyuncular Milli kamplarda nasıl bir araya gelecekler merak ediyorum. Eski Bayern Münih - Köln çekişmesi geri döndü diyebiliriz. Semih Şentürk özellikle gözümdeki değerini sıfıra indirdi, üzülüyorum onu desteklediğmi günlere.
Maç bu yani, bu olaylar burada bitmez ileriye yansıyacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder