Kendisi şu an 24 yaşında ve 2007 yılında Amerikan vatandaşlığına geçmiştir. Aslen Sudan'lıdır. Kendisi savaştan kaçıp Amerika'ya gelmiştir ABD'de NCAA atletizm yarışlarında 1500 ve 3000 metre yarışlarını kazanarak dikkat çekti. Onunla ilgili ilginç olan çok parlak bir sporcu olmamasına rağmen onca yıldızın arasından çıkıp Pekin 2008'de ABD bayrağını açılış töreninde taşımasıdır. Hikayesine gelirsek:
Lopez Lomong 1985'de Sudan'da mülteci kampında doğar. Ailesini hiç tanımamıştır. 15 yaşlarındayken daha önce hiç izlemediği olimpiyatları izlemek için mülteci kampından kaçıp 15 km koşarak siyah beyaz televizyon bulur ve idolü Michael Johnson'ı izler. Bundan sonra karar verecektirki o da atlet olacaktır. 2001 yılında savaş mağduru çocuklar arasında ABD'ye gelir ve atletizme gönül verir. Sürekli koşar 1500 ve 3000 metrelerde önemli işlere imza atar. 1500 metrede ise ABD takımına girerek Pekin 2008'de yarışır. Kendisi Phelps, Kobe Braynt, LeBron James, Tyson Gay gibi birçok sporcunun arasından çıkar Amerika Olimpiyat Bayrağını taşır. Hemde bu kadar oybirliği ile alınmıştır. Kendisi ile yapılan bir röportajda ise ''Bir gün Afrikada bir çocuk siyah-beyaz bir televizyonda beni izleyip koşmaya başlarsa benim için en büyük zaferdir'' der. Bu atletizm tarihinin benim açımdan en büyük hikayesidir. Lopez Lomong birçok Afrikalı sporcunun ilham kaynağı olmuştur. Esir kamplarından çıkıp buralara kadar yükselmiştir. Hemde ailesini hiç tanımadan. Aslında bir değişik hikaye daha var Lomong kaldığı mülteci kampında hiç tanışmadıkları annesiyle birlikte kalacaktır ama bunu çok sonradan öğrenecektir. Ailesi Sudan'lı askerler tarafından öldürülmüştür. Sudan'a ilk olarak Aralık 2006'da dönmüş. Sonra Sudan'a 2008 yılında tekrar gidip bir okul açmış. 2009 yılının başlarında ise kardeşlerini ABD'ye getirmiş. Bu yazı geldiği toprakları unutmayan, acı içinde büyüyen ama spora bağlılığı sayesinde hayata tutunan bir insanın hikayesidir. Lomong bu nedenle Olimpiyat ruhunun tanımını oluşturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder