Anthony Tolliver transfer edildiğinde bir kapalı kutuydu aslında. Herkes hakkında bir şeyler söylüyordu. Genel olarak söylenenler; pota altını sertleştirecek, iyi şut atan bir uzun olduğu idi. Oyuncunun böyle tanıtılması bütün taraftarları heyecanlandırdı. Herkes oyuncunun performansını merakla beklemeye başladı ama beklediklerine değmedi. Tolliver pota altından kaçıp, orayı boş bırakıp, saçma şutlar kullanarak oynadı. Zaten düşük olan savunma dozajını daha da düşürdü. Biz onun pota altını sertleştirmesini beklerken; o olan sertliği de yok etti.
Milan Gurovic' e gelirsek sene başında transferi açıklandığında bütün taraftarlar adeta coşmuştu. Avrupa' nın en kariyerli oyuncularından biri Galatasaray forması giyecekti. Taraftarlar büyük bir heyecanla sezonu beklemeye başladılar. Hazırlık döneminde, maçları izleyemesek de boxscore' lara baktığımızda hemen her maçta skorları çok yüksekti. Daha sonra sezon başladığında Gurovic kendisinden beklenenleri yansıtamadı. Her maçta taraftarlar Gurovic bu maçta patlayacak, bu maçta şöyle oynayacak, tek başına yenecek gibi ifadeler kullandı ama Gurovic bi türlü istenilen seviyeye gelemedi. En sonunda da yaşadığı sakatlık ve geçirdiği ameliyat kendisine olan güveni iyice azalttı.
Şimdi ise Gurovic iyileşti. Henüz tam hazır olmadığını söylüyor ama insanın aklına Tolliver' dan kötü müdür sorusu gelmiyor değil. Koray Hoca inadından vazgeçip, Hosley' i dört numarada yani en iyi olduğu mevkide kullanmayı denese her şey daha farklı olabilir. Ne Hosley' nin ne de TOlliver' ın görevi aldığı topu potaya sallamak değil. O işi Gurovic hepsinden iyi yapar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder