Gheorghe Hagi: Türkiye'ye gelen yabancı futbolcular isinde tartışmayacağımız en büyük isim. Adını altın harflerle yazdıran ve Türkiye için belkide bir miladı başlatmış olan Hagi bizler için asla unutulmayacak isimdir. Sadece Galatasaray'lılar için değil futbola gönül vermiş herkes Hagi'nin hayranıdır ve onun gibisinin gelmediğini söylerler. Hagi tüm zamanların en iyi futbolcularından kabul edilir. Real Madrid ve Barcelona gibi dünya devlerinde forma giymiştir. 1996 Avrupa Futbol Şampiyonasından sonra Fatih Terim'in yoğun ısrarları sonucunda Galatasaray'a transfer oldu. Geldiğinde yaşlı, iş yapmaz diye büyük eleştiriler aldı ama 5 sezonda gösterdiği müthiş performansla herkesi susturmasını bildi. Galatasaray'da 4 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası kazandı. Uefa Kupası ve Süper Kupa sürecinde de başrolü oynayan futbolcuydu. Hagi'nin 10 numarası Galatasaray için unutulmaz olacaktır. Metin Oktay'dan sonra 10 numara ile özdeşleşen 2. futbolcumuzdur. Hagi futbolu Galatasaray'da bıraktıktan sonra teknik direktörlük kariyerine başladı ve Galatasaray ile yolları 2004 senesinde tekrar kesişti. 1.5 sezon Galatasaray'ın teknik direktörlüğünüde yaptı.
Gheorghe Popescu: Popescu'da dünyanın en iyi savunma oyuncuları arasında gösteriliyordu. Kendisi Barcelona'da kaptanlığa kadar yükselmiş bir futbolcuydu. 1997 yılında Galatasaray'a geldiğinde gösterdiği futbol inanılmazdı. Galatasaray'da hala yeri doldurulamayan futbolculardan birisidir. Hücümü defanstan başlatması ve liderlik vasfı çok önemliydi. 4 sezon Galatasaray'da forma giydi. Yine Uefa ve Süper Kupa'yı alan kadronun başrol oyuncularındandı. 2001-2002 sezonunun başlarında Lecce takımına transfer oldu ve 2003 senesinde futbolu bıraktı. Uefa Finalinde Arsenal'e attığı son penaltı ve kupayı getirişi unutulmayacaktır.
Cláudio Taffarel: Taffarel Brezilya tarihinin en unutulmaz kalecilerindendi. 1990, 1994, 1998 Dünya Kupalarında forma giymişti. Galatasaray'a geldiği 1998 senesinden 2001 senesine kadar 3 sezon Galatasaray kalesini korudu. O da numarasıyla bütünleşen futbolculardandı ve Galatasaray'ın unutulmaz isimleri arasına girmeyi başardı. UEFA şampiyonluğu ve Süper Kupa şampiyonluğunda takıma önemli katkılarda bulunmuşdur. Beyefendi kişiliği ve örnek aile babası olması sebebiyle Türkiye'de taraflı tarafsız birçok kişinin gönlünü fethetmiştir. Galatasaray'dan ayrılınca 2 sezon Parma'da forma giydikten sonra futbolu bıraktı.
Alex De Souza: Brezilya Ligi'nin önemli futbolcularındandı. Avrupa'da Parma deneyimi başarısız geçince herkes onun için Avrupa'da forma giyemez diyordu. Cruzeiro'dan Fenerbahçe'ye 2004 senesinde transfer oldu. Türkiye'de 5. sezonunu yaşıyor. Fenerbahçe formasıyla 207 maçta 104 gol atarakda Fenerbahçe adına efsane sporcular arasında yer almıştır. Duran top kullanma becerisi, pas becerisi ve golcü özelliğiyle dikkatleri çekmektedir.
Faryd Mondragón: Tam 6 yıl Galatasaray'ın kalesini korumuştur. Lucescu döneminde Taffarel'in takımdan ayrılması üzerine Metz'den kiralanmıştır. Ama o yıl ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde gösterdiği başarılı futbol nedeniyle Galatasaray bonservisini almıştır. Galatasaray'da en uzun görev yapan futbolculardandır. 2005-2006 sezonu sonunda Fenerbahçe'nin, tam 16 dakika uzatılan maçta Denizlispor'la berabere kalmasının ardından Kayserispor'u 3-0 yenen Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan etmesi üzerine, defalarca olduğu gibi, içten bir şekilde ağlayarak kulüple olan gönül bağını ispatlamıştır. Kalli döneminde yaşanan gençleşme operasyonunda Mondragon'la yollar aymılmış şu sıralar kendisi Köln takımında forma giymektedir.
Pascal Nouma: Beşiktaş'a transfer olduğunda beni çok şaşırtan isimlerden birisi oldu. Nouma'yı takip ediyordum ve çok beğendiğim futbolcuydu. Beşiktaş'ta oynadığı ilk sezonda müthiş bir perfromans gösterdi ve taraftar kendisine tapar hale geldi. Türkiye'ye gelipte bu kadar sevilen futbolcu sayısı çok azdır. Sezon sonunda Beşiktaş'tan ayrıldı ve bir sezon aradan sonra yoğun baskılar sonucu Beşiktaş'a döndü. Lucescu Beşiktaş'ında da iyi futbol gösterdi ama Fenerbahçe maçında yaptığı hareketten sonra kulüple ilişkisi kesildi. Nouma futbolundan çok yaptıkları ile çok konuşuldu. İnönü çimlerini yediğini bile biliyorum. Nouma futboluyla değil yaptıklarıyla Beşiktaş adına efsaneleşti.
Uche Okechukwu: Tam 9 yıl Fenerbahçe'de, 4 yılda İstanbulspor'da forma giydi. Uche Fenerbahçe'de çok başarılı savunma oyuncusu olmanın yanında yaptıklayılada efsane olmayı başarmıştır. Kendisi ayrıca Türk vatandaşıda olarak Deniz Uygar adını almıştır. Ligimizde oynayan en uzun süreli yabancı futbolculardandır.
Rigobert Song: Afrika futbolunun en tanınan, en saygı duyulan ve kariyerli futbolcularındandır. Gittiği takımlara baktığımda 2 sezondan fazla bir takımda kalmamış ama Galatasaray'da 4 yıl forma giydi. Bu 4 yılda Galatasaray'ın sevgilisi oldu. Liderliği ve kalitesiyle adından çok söz ettirdi. Şimdi Tranzonspor'da forma giyiyor.
Bu isimlerin dışında Beşiktaş'lı Amokhachi'de attığı gollerle adından çok söz ettirmiştir. Fenerbahçe'li Hogh Uche ile birlikte Fenerbahçe'nın yıllardır savunma ikilisini oluşturdular. Trabzonspor'da Şota gol kralı oldu, Yattara ise senelerdir Trabzon'da forma giymekte. Nobre Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta attığı gollerle takımları adına büyük önem taşımaktadır. Beşiktaş bu sebeple Nobre ile sözleşme yenilemiştir. Marco Aurelio Trabzonspor'da yaptıklarından sonra Fenerbahçe'de uzun süre oynamış hatta Türk vatandaşı yapılıp Türkiye Milli Takım formasını giymektedir. Tabi ülkemize gelen birçok yabancı var ve müthiş performanslar gösterenler var. Bu efsane isimlerin arasına mutlaka yenileride eklenecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder