16 Temmuz 2009 Perşembe

Bilet Kesimi Samiyen'e


UEFA Avrupa Ligi 2. tur ilk maçında Galatasaray deplasmanda, Kazakistan temsilcisi FC Tobol ile 1-1 berabere kaldı. Kostonay Şehrin'deki Tcentral Stadyumu'nda oynanan ve ilk yarısı ev sahibi takımın 1-0'lık üstünlüğü ile sona eren karşılaşmada Tobol'un golü 2. dakikada Zhumaskaliyev'den gelirken, G.Saray'ın bu gole yanıtı 57. dakikada Baros ile geldi.

Bu maçla ilgili haber. Aslında maçla ilgili söylenecek çok şey yok. Geride bırakılan 4 hazırlık maçından tek farkı bu maçın resmi olmasıydı. Yine gençlerin ağırlıkta olduğu bir kadroyla sahaya çıktık. Galatasaray'ın ilk 11i; Orkun, Sabri-Gökhan Zan-Servet-Alpaslan, Barış-Ayhan-Mustafa Sarp, Aydın-Erhan-Yaser'di. Kadronun genç olmasından ziyade tecrübesiz olması ön plandaydı. Orta sahada oyun kuracak adam yoktu. Savunma ağır gibi görünüyordu. Kalede ise geçen sene Sanctis'in yedeği olan Aykut'un yedeği Orkun vardı. Gençlerin bir şekilde olgunlaşması gerekiyordu evet ama Tobol ile oynanıyor bile olsa bu gençlerin olgunlaşacağı türden bir maç değildi. Kaldıki bunun en basit ispatıda maçın henüz 2. dakikasında yenilen goldü. Evet rakip zayıf olabilir ama asla hafife alınmaması gerekiyordu. İlk zamanlarda bu kurulacak yeni 4-3-3 sistemi oturana kadar biraz zorlanabilir Galatasaray ama daha sonra çok meyvesini yiyecek bunun inşallah. İleri uçluya biraz değinmek gerekirse Aydın güçsüz, Yaser hem futbol zekası fazla olmayan hemde güçsüz bir oyuncu. Bu üçlünün içinde yine en iyi isim geçen sene Diyarbakır'da kiralık olarak oynayan Erhan Şentürk. Sahadaki gençlerin içinde en dikkat çeken iki isimden biriside o tabiki. Diğer dikkat çeken isim ise Alpaslan Erdem. Geçtiğimiz sene Hakan Balta zorunluluktan stopere çekildiği zamanlarda bu çocuk oynamalıydı sol bekte. Gittiler Volkan'a verdiler formayı. Skibbe'de Bülent Korkmaz'da. Rijkaard'ın şüphesiz en doğru kararlarından birisidir bu.


İkinci yarıda Arda ve Milan Baros'un maça girmesiyle ilerde daha rahat bir görüntü çizdik. Mustafa Sarp ile Ayhan'ın biraz geride kalmasıyla 4-2-3-1 düzenine dönmüş bir takım görüntüsüne büründük. İkinci yarının 12. dakikasında Mustafa Sarp başarılı bir şekilde topu rakip kaleye doğru götürdü. Tam golü atacakken top kornere çelindi rakip tarafından. Kullanılan korner vuruşunda Milan Baros'un kafasına tam anlamıyla oturan top ağlarla buluştu ve beraberliği yakaladık. Sahanın en iyi isimlerinden biri olan Alpaslan'ın ikinci sarının ardından yediği kırmızı kart ile oyun dışında kalması talihsizlikti. Alpi'nin oyun dışında kalmasıyla Rijkaard; Aydın-Uğur değişikliğine gitti ve Uğur'u sol bek olarak denedi. Arda'nın oyun kurucu mevkisinde oynadığı maçta sırıtmaması dikkat çeken bir diğer ayrıntıydı. Rakibin aklımda kalan tek oyuncusu 7 numaralı formasıyla Nurgaliyev'di. Dokunmadan kendini yere atmalar mı ararsınız, yere düştüğünde kıvranmalar mı ararsınız hepsi vardı arkadaşta sağolsun. Rıdvan Dilmen'in tabiriyle; "sinek konsa yere attı kendini".

İkinci maça 1 hafta var şimdi. Bu bir hafta içinde takım biraz daha hazır hale gelecek şüphesiz. Ayrıca o maç Samiyen'de olacak. Üstüne üstlük deplasmanda da gol attık. Tamam kat be kat üstün olduğumuz bu takımı farklı yenmeliydik ama sağlık olsun. Gençleri kazanmak mı bu maçı kazanmak mı sorusuna her daim gençleri kazanmak cevabını veririm. Rakip Galatasaray ile berabere kaldık diyebilmek düşüncesiyle çıkmış maça belliydi bu. Üzülmemek lazım bu skora biz ikinci maçı havada karada alırız.

2 yorum:

  1. Gençleri kazanmak istiyoruz ama gençler kazanılmak istemiyor. Bu kadar umursamaz bir oyun olamaz. İnsan der ki bana fırsat verilmiş kendimi parçalayayım; belki bir umut forma şansı bulurum...

    Özellikle Aydın için geçerli bu. Kendisine yeterli derecede şans verildi ama olmuyor işte. Ya bir sene daha kiralansın ya da satılabilir. Gençlerden olumlu olarak gördüğüm sadece Alparslan' dı.

    Ayrıca benim favorilerim bu maçta oynamadılar. Umarım Serdar Eylik ve Emre Çolak' ı Sami Yen' de izleyebiliriz.

    İkinci maçta as oyuncuların girmesiyle minimum 3-0' lık bir sonuç bekliyorum. Hatta 5' e 6' ya bile gidebilir.

    YanıtlaSil
  2. Aydın konusunda tamamen hemfikiriz. Hatta maçı izlerken düşündüm Abdullah Hoca'ya verilsin bir sene daha diye.. Harry Kewell'ın alternatifi olamayacak kadar güçsüz. Aydın'ı inanılmaz severim ama durum bu yani. Emre ile Serdar'ı da artık bir dahaki hazırlık maçında inşallah..

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir