29 Ağustos 2009 Cumartesi

Transfer Gölgesinde Maç {Beşiktaş:0-0:Gaziantepspor}


4. hafta Gaziantep ile Beşiktaş arasında oynanan maç ile başladı. 95 gün sonra İnönü'de Beşiktaş taraftar önüne çıkıyordu bu maçla. Tribünler takımı takımda tribünleri özlemiş olacak ki müthiş bir destek vardı maç boyunca. İlk maç olmasına rağmen Antep'in ne kadar güçlü bir takım olduğunu Galatasaray maçı yazısında belirtmiştim. Bu sezona damgasını vuracak Anadolu takımları; Gaziantep, Kayseri ve Bursa olacak yine büyük ihtimal. Sivas'ın ne yapacağını şu an için kestirmek zor. Trabzon'un üst sıralarda olmasınıysa canı gönülden istiyor ve bekliyorum. Ferhat Öztorun Trabzon'a gittiğinden beri Trabzon'a karşı bir gönül bağım oluştu sanırım. Neyse Trabzon'u Trabzon maçında yazarız biz Beşiktaş'a dönelim. Beşiktaş'ın geçen seneden beri tat vermediğini hem geçtiğimiz sezon hemde bu sene bol bol yazmıştık. Bunu sadece biz değil bir çok Beşiktaş taraftarıda söylüyor ve takımlarının düzelmesini umuyorlardı. Umutlar bu hafta yerini buldu. Evet maç 0-0 bitmişti ama Beşiktaş uzun zamandır ilk kez bu hafta göze hoş gelen, heyecanlı bir maç çıkardı. Kötü zamanlarında nasıl tenkit ediyorsak iyi zamanlarında da takdir etmek gerekir. Kutlarım öncelikle bir futbolsever olarak bu güzel oyunu.


Maça dönecek olursak Beşiktaş'taki en büyük eksik, en çok göze batan durum Nihat'ın çok yalnız oluşuydu. Arkadan Holosko ile falan olacak iş değil bu. Tabata Nihat'ı beslerde ilaç olur mu? O kadarını kestirmek henüz güç. Fakat Nihat'ın tek başına rakip savunmanın arasında kaybolup gittiğini söylemek yanlış olmaz. Hani Tabata gelene kadar bari Nobre ile desteklense.. Beşiktaş'ın orta sahasındaki bir adamı kesip Nobre oynasaydı maçın tamamında şu an gördüğümüz skordan çok başka bir skor olurdu eminim (tabi Nobre'nin bilmediğimiz bir sakatlığı yoksa). İsmail'e verilen paranın fazlalığını bütün kamuoyu gibi bizde eleştirmiştik. Bu kadar genç oyuncuya bu para çok demiştik hepimiz. İsmail uğruna katlanılan maliyetin altında kalmak istememiş sanırım ki inanılmaz bir maç çıkardı bu akşam. Sahanın en iyilerinden biriydi şüphesiz. Gökhan Zan'ın Galatasaray'a transfer oluşunun ardından defansı Ferrari ve İbrahim Kaş ile güçlendirmeye çalıştı Beşiktaş. Toraman'ın hala dönmemiş olması onlar için büyük handikaptı zira. İbrahim Kaş Gökhan'ın yokluğunda tam tabirle ilaç oldu savunmadaki açığa.

Bütün bu olumlu yanlarına rağmen olumsuz yanlarıda yok değil Beşiktaş'ın. Bir kere Mustafa Denizli.. Her maç taktik değiştirilmez artık. Senin 2 buçuk hafta sonra Manchester United ile maçın var. Bir takım oturtamamışsın hala. Takımın henüz lige bile hazır değilken Şampiyonlar Ligine nasıl hazır olacak? Birde bu takım geçen senenin şampiyonu. Hani bir takviye yaparsın, iki takviye yaparsın zaten iyi olan kadronla şampiyonluğun yeniden en güçlü adayı olursun ama bu Beşiktaş için pek geçerli olamadı sanırım. Beşiktaş bu maçtan hemen önce Antep'in şüphesiz en iyi oyuncusu olan Tabata'yı transfer etti. Evet uzun zamandır bu transferi kovalıyordu Beşiktaş ve transferin bugüne denk gelmesi sadece bir tesadüf. Tabiki özel olarak planlanmadı ama Tabata açısından bakıyoruz ya maça.. Tabata bugün Antep forması ile İnönü'ye çıksaydı eğer Beşiktaş kazandığı 1 puanıda kazanamazdı. Tabata Beşiktaş forması ile çıksaydı kazanabilirler miydi? İşte onun cevabıda kesin değil henüz demin dedim ya. Bekleyip görmek izlemek lazım. Eleştrilen nokta şu; tamam senin takımında eksik taraflar olur, transfer yaparak toparlamak istersin, ama bu kadar çok para harcamak savurganlık değil midir?



Antep açısından olaya bakarsak bizim maçta da söylemiştim Gaziantep Teknik Direktörü Couceiro'ya ne kadar saygı ve sempati beslediğimi. Takıma oynattığı şık, korkusuz ve atak futbol hem Gaziantep'i güçlü bir takım haline getiriyor hemde futbolseverler için seyir zevki yüksek maçlar çıkmasına neden oluyor. Hala biraz zamana ihtiyaçları olduğu ise kesin. Bilhassa Tabata'yı kaybettikten sonra. Gerçi Couceiro'nun yönetime "Siz Tabata'yı 8 milyona satın ben 88 tane Tabata bulur getiririm" dediğide hala aklımda. Yazmıştım bunu anımsarsınız okuduysanız. Şimdi dört gözle yeni Tabata'lar bekliyoruz. Az buz değil 800 bine aldıkları oyuncuyu 8 milyona sattılar. Çok akıllıca bir iştir bu. Tam manasıylada ticarettir. 10 numara mevkisinin tarih olmak üzere olduğu son aylarda bu gözler bir 10 numara daha izlemek ister. Hazır transfere girmişken Ferrari'nin de Gökhan Zan'dan daha iyi bir defans oyuncusu olmadığını belirtmeden geçemeyeceğim. Mustafa Denizli; "Gökhan'ın gidişiyle transfer politikamızı değiştirdik" demişti. Değiştirmeselermiş daha iyi olacakmış ya neyse. Özetle Beşiktaş tat vermeye başladı ama hala eksikler çoğunlukta. Her ne kadar Manchester United sempatim olsada ülke puanı açısından falan Beşiktaş'ın galip gelmesini isterim. İnşallah önümüzdeki 18 gün içinde toparlanma eğilimi gösterirler. Haftayada misafirimiz olacaklar ama o konuda bir şey yazmasam daha iyi sanırım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir