
Serkan Çalık'ı yazarken aslında Barış Özbek'in de hikayesine değinmiştim. Rot-Weiss Essen'den Serkan Çalık'la birlikte transfer edildiklerinde bu futbolcuları tanımıyordum. Kalli bu futbolcuları takıma getirdiğinde iki futbolcunun da fazla forma şansı bulamayacağını düşünüyordum ama hazırlık maçlarında sıkça şans buldular. Hatta Barış Özbek bir anda Kalli'nin gözde futbolcuları arasına girdi. Linderoth'un sakatlığından sonra orta sahanın vazgeçilmez anternatiflerinden birisi olmayı başardı. Skibbe takıma geldiğinde de Barış Özbek orta sahanın vazgeçilmez futbolcularından birisiydi. Ayhan Akman ve Mehmet Topal'la birlikte orta sahanın değişilmez üçlüsü olmayı başardılar. Hatta futbolcuların yaşadıkları sık sakatlıklar neticesinde 4-2-3-1'in hücum üçlüsünün sağ tarafında da oynamaya başladı hatta kendisini oyun içinde çeşitli mevkilerde görmek mümkün oldu.

Bu sezona baktığımızda ise Rijkaard'ın Barış Özbek'e fazla forma şansı vermediğini görüyoruz. Hazırlık maçlarında ve sezon başında oynadığımız Avrupa Kupası maçlarında kendisi çok fazla şans buluyordu ama Mustafa Sarp'ın yükselen formu, Mehmet Topal ve Ayhan'ın iyileşmesi neticesinde Barış Özbek yedek kulübesine bile değil tribüne hapsoldu. Barış Özbek gerek futbolu olarak gerekse kişilik olarak hiç beğenmediğim bir futbolcu. Uzaktan baktığımızda hem defansif hem ofansif oynabilecek görüntüde bir futbolcu ama hücum aksiyonları da çok zayıf, savunma aksiyonu da çok zayıf. Ayrıca kendisine Türkiye Milli Takım'ı teklif edildiğinde ilk etapta kabul etmediği gibi basına ben Türkiye'de oynamak istiyorum tarzı açıklamaları çok yanlış. Nedense Barış Özbek'e geldiği günden bu yana bir türlü alışamadım. Sürekli eleştiriyorum ama bazı iyi yönlerini de es geçmemek gerekiyor. Mücadeleci ve hırslı futbolu var. Ayrıca orta sahada Mehmet Topal'a göre daha iyi pas yaptığını söylemek mümkün. Yalnız gerek karakteri gereği gerekse üst düzey futbolu olmaması nedeniyle Galatasaray'da görmek istemediğim futbolcuların başında geliyor.

Rijkaard'la çoğu genç futbolcumuzun futbollarının geliştiğini, futbollarına yön kattıklarını belirtiyoruz. Barış Özbek'te futbol stili itibariyle kendine yön verecek bir isim gibi dursa bile Rijkaard kendisini pek kullanmak istemiyor gibi. Gördüğüm kadarıyla Barış Özbek'te tribünde oturmaktan pek şikayetçi değil. Geçtiğimiz sezon sağ kanatta oynadığı maçları hatırlıyorumda Cristiano Ronaldo vari hareketler, ilginç denemeler falan az çileden çıkartmamıştı beni. Bu sezon başında kendisini Werder Bremen falan isteniyor denmişti ve Almanya'ya geri dönmek istediği konuşuluyordu. Keşke bu haber doğru olsaydı da bu transfer gerçekleşseydi. Diego'yu satan Werder Bremen'den bu futbolcu için olmadık bir ücret kazanabilirdik. Neticeye gelirsek kendisi herkesin kırılıp döküldüğü dönemde bile sakatlanmayan bir futbolcu ama bu sezon onun içinde kayıp ilanı verdim. Onu tribünde, idmanlarda görmek mümkün ama saha içerisine pek giremiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder