5 Kasım 2009 Perşembe

Brezilya A.Ş. {Fenerbahçe:3-1:Steuau Bükreş}

Fenerbahçe kendi sahasında aldığı Twente yenilgisinin ardından Avrupa Ligi'nde üst üste üç maçını kazanarak gruptan çıkmayı artık garantiledi diyebiliriz. Fenerbahçe'nin sahasında Sheriff'i de rahatlıkla yenebileceğini düşünürsek Twente deplasmanında liderlik maçına çıkacaktır. Fenerbahçe'de Daum'un teknik direktörlük yaptığı zamanlara baktığımızda Avrupa'da istenilen sonuçların bir türlü alınamadığını görüyoruz ama Fenerbahçe bu sezon Avrupa'da şu an istenilen seviyeye geldi diyebiliriz. Steaua Bükreş'in ismi büyük olsa da bu sezon kadro itibariyle oldukça kötü durumdalar. Fenerbahçe ile kadro kaliteleri tartışılmaz bile. Zaten ilk maçta olsun bu maçta olsun Fenerbahçe sürekli üstün olan taraf oldu ve maçları kazandı.

Fenerbahçe'de bu sezon yaşanan en büyük sıkıntı maçlarda öne geçilmesinin ardından skoru koruma psikolojisine girilmesi ve takımın temposunun düşmesiydi. Özellikle Alex'in olmadığı maçlarda da bu handikap yaşandığında Fenerbahçe'nin puanlar kaybettiğini gördük. Steaua Bükreş karşılaşmasında 1-0 öne geçildiğinde de Fenerbahçe geriye yaslandı ve golü yedi, 2-1 öne geçtiğinde de yine aynı durumu gördük. Ama Alex sahneye çıkıp bireysel yeteneklerini konuşturunca maç 3-1'e geldi ve Fenerbahçe'nin seri pozisyonlarını izlemeye başladık. Fenerbahçe'nin bu tip maçlarda öne geçmesinin ardından sürekli pozisyon arayan taraf olması ve mutlaka iki veya üç farkı bulması gerekiyor. Bütün spor yorumcularını dinlediğimizde bu eleştiriyi duymak mümkün ve çok doğru bir tespit.

Fenerbahçe bu sezon defans hattının uyumu ve orta sahasının yönlü futboluyla iş yapıyor. Bilica ve Lugano ikilisi sert bir ikili ve önlerinde oynayan orta saha hattı Emre Belözoğlu ve Cristian olunca defansif olarak iyi futbol oynanıyor. Bu karşılaşmaya baktığımızda da Steaua Bükreş'in Fenerbahçe'nin geriye yaslandığı anlarda bazı ataklar yaptığını görebiliriz. Fenerbahçe oyun felsefesine ihanet etmese ve aynı çizgisini korumaya devam etse çok rahat gol atıp maçı daha erken bitirebilirdi.

Güiza'dan yavaş yavaş vazgeçildiğini görmek mümkün. İki sezondur oynadığı futbolla büyük eleştiri toplayan Güiza artık yedek kalmaya başladı. Pozisyonların içine girmesine rağmen çok basit hatalar yapıyor ve bu basit hatalar Fenerbahçe'nin bir çok hücumunu öldürüyor. Aslında Güiza'ya da fazla suç bulmamak lazım çünkü bu sistem onun sistemi değil. Güiza hareketli bir forvet futbolcusu ama yanında iyi bir forvet olduğunda etkisini arttırıyor. Bu örneği sürekli veriyorum; Güiza Türkiye'deki en iyi dönemini geçtiğimiz sezon Alex'in sakatlığında Semih'le çift forvet oynadığı zamanlarda verdi. Mehmet Topuz'un sağ kanatta, Kazım'ın ise forvette etkili futbolu neticesinde Güiza ve Semih Şentürk'e kulübe yolu göründü. Hatta Semih Şentürk üçüncü santrafor durumuna düştü.

Alex De Souza için de ayrı bir paragraf açmadan olmaz diye düşünüyorum. Bu futbolcu bazen takımını 10 kişi de bırakabiliyor ama bir anda çıkıyor golünü atıyor ve işini bitiriyor. Fenerbahçe, Alex takımdan ayrıldıktan sonra sanırım kendisinin heykelini dikecek ve çok da iyi iş yapmış olurlar. 32 yaşına gelmesine rağmen hala fizik gücü yerinde, mücadeleden kaçmıyor ve sorumluluk alması gereken yerleri iyi biliyor. Lider dediğimiz futbolcu böyle olur. Son olarak Dos Santos'da muhteşem bir golle geri dönüşünü yaptı ama oyunun genelinde ne yaptı diye sorarsanız cevap veremem. Özetle Fenerbahçe çok önemli bir galibiyet aldı ve Avrupa Ligi'nde yoluna tam gaz devam ediyor. Brezilya'lı futbolcularının bulduğu gollerle bu maçtan galip ayrılmayı başardılar ve bu hafta maç oynamayacakları için Beşiktaş karşılaşmasına hazırlanacaklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir