15 Aralık 2009 Salı

Avrupa Şampiyonası ve Sporcularımız {Yüzme}

Bir kaç gün önce Burak; Derya Büyükuncu'dan yola çıkıp çok güzel bir yüzme yazısını bizimle paylaşmıştı. Yüzme sporu ile ilgili yazılara baktım blogda, acaba biz de ihmal edenlerden miyiz diye, 5 tane yazı yazılmış bununla 6 yazı olacak. İhmal etmek istemediğimiz sporlardan birisi öncelikle yüzme. Çünkü yüzme sporunu izlemek inanılmaz keyifli. Bilmiyorum suyu sevdiğim için bana öyle geliyor da olabilir. Fakat yüzmeye çok fazla değinilmiyor, değinilemiyor. Yüzmede herhangi bir başarımız olsa eminim çok daha fazla dikkat çekecektir. Hâlâ futbol hegemonyası mevcut spor medyasında da bloglarda da. Ön planda olan futbol çünkü. İster istemez her sporu futbol ile kıyaslıyorsunuz. Futbol ile kıyaslandığında da yüzmenin malesef ülkemizde çok lanse edilmediğini görüyoruz. Ülkemizin yetiştirdiği en başarılı yüzücü olarak Derya Büyükuncu'yu görüyoruz. O da bu durumdan şikayet etmiş.
''Üç mesafede de en iyi derecemi yüzdüm, hiçbirini boş geçmedim. Avrupa 5.'liği küçümsenecek bir başarı değil. Bu yaptığımdan dolayı beni ayakta alkışlamaları lazım, ama alkışlamıyorlar. Bana gösterilen ilgi ve destekle sonuncu olmam lazım. Hiçbir şey yok. Ne sponsor var, ne kamu kuruluşlarının desteği var. Benim derecemi öpsünler başlarına koysunlar. Hiç yoktan bunu yarattım. Bana destek olunsa daha neler olur''
diyerek destek alamadığından bahsetmiş. Bu şampiyonanın İstanbul'da, ülkemizde yapılması şüphesiz dikkatleri bir kez daha yüzmeye çekti. Derya Büyükuncu'nun bir noktada haklı olduğunu düşünüyorum. Hani basın ilgi olmadığı için yer vermeyebilir, bir yere kadar hak verirsiniz, fakat ülkemizin sporundan sorumlu kuruluşlarının, bakanın, bürokratların bir şekilde bu noktaya temas etmesi lazım. Etraf denizlerle çevrili ama yarışlar denizde yapılmıyor sonuçta. Altyapı çalışması yapmanız gerekiyor ki sporcularımız ilerlesin. Hemen bu noktada İstanbul'daki Kısa Kulvar Avrupa Şampiyonası'na göz kırpmak istiyorum.

Şampiyonada; erkekler 100 metre bireysel karışık seçmelerinde Serkan Atasay 53.05, erkekler 100 metre sırtüstü seçmelerinde Derya Büyükuncu 51.45, bayanlar 50 metre sırtüstünde Gizem Çam 28.14, bayanlar 100 metre kelebekte Iris Rosenberger 58.49’luk derecesiyle Türkiye rekoru kırıp yarı finale kaldı. Buna karşın, havuza giren diğer 14 sporcumuz başarılı olamayarak elendi. En üzücü sonuç da bayanlar 4x50 metre karışık bayrak seçmelerinde geldi. Gizem Çam, Dilara Buse Günaydın, Yasemin Rosenberger ve Burcu Dolunay’dan oluşan A Milli Takım, 1.53.48’lik derecesiyle Türkiye rekoru kırmasına rağmen, genel sıralamada son sıradaki Lüksemburg’u geçerek, 18. oldu ve elendi. Önümüzde 2012 Olimpiyatları var. Olimpiyatlara kadar olan 2 sene içinde ne kadar geliştirebiliriz kendimizi pek bilemiyorum fakat birinin bu konuya eğilmesinde büyük fayda göreceğimizi düşünüyorum.

1 yorum:

  1. dün fanatik'teydi sanırım, bu konuyla ilgili en güzel başlığı görmüştüm.
    YÜZME BİLMİYORUZ! Türkiye rekorları kırıldı ancak derece bile gelmedi vs... diye devam eden bir yazı.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir