
1- Öncelikle tüm yoğunluğunuzun arasında bize de vakit ayırdığınız için teşekkürler. Umarım pişman olmayacaksınız :) Radyoculukta müzik ile başlayan, teknoloji yazıları ile devam eden ve nihayetinde sporla yine özüne, radyoya dönen bir yazar olarak hayatınızı bölümlendirebiliriz sanırım. Kimdir Fırat İşbecer?
Fırat İşbecer; Siz güzel özetlemişsiniz, radyoculukta biraz daldan dala giden bir kariyerin sonunda Lig Radyo’da 3 yılı aşan bir dönemdir futbol konuşuyorum. Çok da memnunum. Öte yandan da mobil teknolojilerle ilgili bir kariyerim daha var. Alakasız olduğu için o konuya hiç girmiyorum. Bir de SkyTurk “Total Futbol” herşeyin üzerine güzel bir sos oldu. Aynı anda 2-3 işle uğraşmayı seven yapım inşallah ileride karakter bölünmelerine sebep olmaz diye umut ediyorum.
2- Lig Radyo'da çok keyifli bir programınız var. Hemen hemen her gün takip etmeye çalışıyoruz. Günlük haberleri takip etmek ve insanlara ulaştırmak, hem de hiç sıkmadan, nasıl bir iş? Sizce insan severek yaptığında mı bu kadar keyifli oluyor?
Fırat İşbecer; Programı beğendiğinize sevindim. Bazı eksikleri olmasına rağmen ben de keyif alıyorum. Mesela yanımda sürekli bir partner olması daha iyi olabilir. Çünkü o sayede daha fazla fikirlerinizi dinleyici ile daha etkin paylaşabiliyorsunuz. Ancak doğru partneri bulmak da kolay bir iş değil. Benim programda ise kaliteli lig radyo dinleyicisi ile yaptığımız bağlantılar bu ihtiyacı kısmen gideriyor.
Radyoculuk normal bir iş değil, bazen 26-28 dakika boyunca his susmadan konuştuğum bölümler oluyor. Teknik tarafta olduğu günlerde Yetkin Etkin bazen sayıyor kaç dakika susmadığımı, ben bile şaşırıyorum. Ama boş konuşmamak için en az 15-16 kaynaktan beslenmekte fayda var. Muhabirlik tarafımı biraz daha güçlendirmek isterdim.

Fırat İşbecer; Total Futbol muhteşem bir ekip. Orada olmaktan çok büyük keyif alıyorum. Kanaldan gelen teklifi değerlendirip bu ekibi kuran Mehmet Ayan’ı da tebrik etmek lazım. Kendisine benzemeyen 4 adamı seçip yanına aldığı için... Bizler aslında çok iyi arkadaş olmamıza rağmen, futbola da bir o kadar farklı yönden bakıyoruz. Mesela Ali Ece’nin dergicilik ve yazarlıktan gelen müthiş uluslararası futbol bilgisinin karşısında Mehmet Ayan’ın rahatsız edici ama doğru tespitleriyle bezediği yerel görüşleri bence programa müthiş bir tad katıyor. Mustafa Sapmaz aramızdaki en âkil adam olarak gözükürken, İlker Duralı’nın geniş gönlü mesela hiçbirimizde yok.

Fırat İşbecer; Valla 2009 gibi sonu tek sayıyla biten yıllarda yılın sporcusunu seçmek kolay iş değil. Çünkü ortada bir Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası veya Olimpiyat olmadığı için çok fazla müsabaka üzerinden seçim yapamıyorsunuz. Bu durumda tek yıllarda senelik müsabakalar biraz daha öne çıkıyor. NBA Final serisi veya Şampiyonlar Ligi Finali gibi.. Bu durumda sezonu 6 kupayla kapatan Barça’nın kralı Lionel Messi kesinlikle ön plana çıkıyor. Hem maç kaçırmadı, hem de tüm final serilerinde önemli roller üstlendi.
5- Futbola ufak ufak değinmeye başlayalım istiyorum. Simon Kuper'in yazdığı bir kitap isminden yola çıkalım. Kuper diyor ki; "Futbol asla sadece futbol değildir." Milyonlarca insan aynı anda seviniyor, aynı anda üzülüyor buradan bile anlayabiliriz futbolun sadece futbol olmadığını. Futbol Afrika'da da, Asya'da da, Avrupa'da da, Amerika'da da seviliyor. Pekii neden futbol?
Fırat İşbecer; 20. yüzyılın birbirine yaklaşan dünyasında bir spor mutlaka böylesine evrenselleşecekti. Bu yüzyılda global dünyanın “lingua franca”sı nasıl ingilizce olduysa, küresel sporun ana lisanı da “Futbol” oluverdi. İşin ilginç yanı, bu evrensel sporun dünyanın son yüzyıldaki hakimi ülke ABD’nin ıskaladığı bir aktivite olması...
Belki de futbol bu özelliği yüzünden bu kadar destek gördü. Gelişmekte olan ülkelerin “1 numara” olabildiği (Uruguay , Brezilya) – İkinci dünya savaşının kaybedenlerinin tekrar kazanmayı öğrenebildiği (Almanya , İtalya) eşit şartlarda bir platform olması herkesi daha da heveslendirmiş olabilir.
Bir de oyunun içerisinde kazanacak tarafın belirgin olmaması da işi güzel kılıyor. Basketbol’da iyi takım yüzde 80-90 ihtimalle maçı kazanırken, futbol’da mucizelere daha çok yer var. Bu da heyecanı arttırıyor. Sahaya çıkan her takımın umudu var, dolayısıyla taraftarın da umudu oluyor.
Unutmadan şunu da söyleyelim, Futbol sonuçta izlemesi keyifli bir spor !
Fırat İşbecer; Olay “Total Futbol” ekolüne güvenmek değil sadece, Galatasaray Barcelona takımına bir yılda 6 kupayı getiren kurumsallaşma “know-how”ını Florya’ya taşıdı. Bu muazzam bir hadise... Derwall geldiği zaman kendi modelini oturtmuştu belki ama sonuçta bir kulüp modellemesi yoktu. Burada dünyanın en başarılı futbol kulubüne bu başarıyı getiren unsurların transferi ve bu insanların bir model oturtmaları söz konusu ki Galatasaray’a uzun vadede büyük katkısı olacaktır.
Oyun anlayışı ne kadar tutar onu bilemiyorum ama kurumsal yapılanma bu yukarda saydığınız ekibin fikirlerine danışarak tekrar oturtulmalı.. Tabii ne kadar sabrederler kendilerine bilemiyorum ama yine de TR’de bunu yapabilmeye en yakın kulübün Galatasaray olduğunu düşünüyorum.

Fırat İşbecer; Geçen sene Galatasaray Eric Gerets ve Karl Heinz Feldkamp’ın uyguladığı “Kaos Futbolu” felsefesinden pasa dayalı futbol anlayışına geçiş yapıyordu ve başında iyi bir futbol düşünürü vardı. Ancak böylesine büyük bir kulüpte kendisini sadece futbol takımı hocalığı ile uğraşmakla mükellef sanan birisinin başarılı olması çok zordur. Teknik direktör hem karizmatik bir figür, hem de usta bir iletişimci olmak zorundadır. (bkz. Denizli, Terim veya Feldkamp) – O yüzden Skibbe yapamadı. Bu sene Galatasaray’ın en büyük kazancı kuşkusuz Frank Rijkaard ve onun ikonik figürü altında biraraya gelecek ekip ruhudur. Türk futbolcular hayatlarının en büyük fırsatıyla karşı karşıya olduklarını anlarlarsa başarı gelecektir.
8- Galatasaray'ın bu sezonki kadrosuna baktığımızda hücum futbolunu oynayacak çok kaliteli ayaklar olduğunu görüyoruz. Fakat defansın aynı şekilde kaliteli olmadıklarından veya sisteme uymadıklarından yetersiz oldukları söyleniliyor. Bunun en bariz göstergesi de geriden bir türlü oyunu başlatamamak.. Sizce Galatasaray defansının yeniden düzenlenmesi gerekir mi yoksa bu yalnızca sisteme uyum süreci midir?
Fırat İşbecer; Hep Galatasaray konuşuyoruz galiba :)) – Galatasaray’da Rijkaard’ın hedef taktiği kesinlikle çok zor bir oyun yapısını içinde barındırıyor. Buna da ayak uydurabilecek oyuncu sayısı dünyada sayılı... Bu yüzden hücum ve defansta yeniden yapılanmak gerekiyor ve bazı oyuncuların kendilerini tekrar konumlamaları ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Olay defans – hucüm kurgusundan ziyade maçın her anında bol pas yapan ve topu şişirmeyen bir takım hüviyeti kazanmak. 3 sene öncesine kadar her topu Hakan Şükür’e şişiren bir takımdan bu tarza geçmek kolay değil tabi...
9- "Rijkaard, Guardiola gibi harika bir teknik direktördür. Rijkaard, Barcelona'nın başındayken bizi daha çok serbest oynattı ancak biz o zamanlar bunu beceremedik. Rijkaard'ın kariyerime olan katkasını hiç bir zaman unutamam. Ben daha 16-17 yaşındayken bana güvendi ve beni A Takımda oynattı. Bunu unutmam benim için mümkün değil.." demişti Messi geçtiğimiz haftalarda. Şimdi Rijkaard, Türkiye'nin belki de altyapısı en sağlam takımlarından birinin başında. Yakın gelecekte Galatasaray gençleri, ileride de Türk futbolu bu durumdan ne şekilde etkilenecektir?
Fırat İşbecer; Galatasaray herşeyini gençlerden beklememeli... Zaten ortalama bir takımdan daha fazla gençlerinden faydalanıyor. İlk yarıda Aydın – Uğur – Sabri ve Arda’nın 11’de çıktığı maç sayısı her futbolcu için ortalama 15 adet... Bu zaten büyük bir katkı... Ancak altyapıda tüm Türkiye sathında çok ciddi rekabet oluşmakta... 80’li ve 90’lı yıllarda sadece Galatasaray’ın oturtabildiği ve sağlayabildiği imkanları şimdi birçok takım sağlayabiliyor. Artık Kayseri’nin de altyapısı güzel, Bursa’nın da... Istanbul’da Fenerbahçe bu işe büyük yatırım yaptı. O yüzden altyapıda Ajax’ın yaşadığı rekabet sorununu Galatasaray da yaşayacaktır. Ancak altyapıda herhangi bir cevher varsa bunu çıkarıp sahaya sürecek en doğru hocalardan biri de Rijkaard’dır.
Fırat İşbecer; Ben hala pivot santrafor seviyorum. Tabii İbrahimovic modeli olursa :)) – Ülkemizde futbol vizyonu her anlamda gelişiyor. 3 büyükler organizasyonlarını oturtabilseler büyük katkı sağlayacaklar ama bu modellerle uzun vadeli başarı çok zor.
11- Diyelim ki Fırat İşbecer inanılmaz işlere imza atan, Fm'cilerin gözdesi ve kalitesini ve kendisini ispat etmek isteyen fakat takımında -hadi takımda Liverpool olsun mesela- pek forma şansı bulamayan genç bir futbolcudur. Türkiye'den de teklif aldınız. Süper Lig'e gelir miydiniz? Gelirseniz bunun sebebi para mı yoksa kendinizi ispat etme çabası mı olur?
Fırat İşbecer; Valla önce menajerime sorarım... Ama Türkiye’ye gelmek genç bir futbolcu için pek akıl karı değil bence. Aslında gelseler kişisel gelişimleri açısından eşsiz bir deneyim olur. Aynı zamanda Türkiye ligi kadar da kora kora mücadele olan başka bir lig dünyada çok az sayıda... Ama yine de bizim gençleri getirmemiz kolay değil. Türkiye’ye gelecek en iyi model oyuncu, bölgesel kahramanlardır. Hagi modeli yani... Romanya’nın, Bosna’nın, Hırvatistan veya Sırbıstan’ın en iyi oyuncularını alabilirsek o zaman zaten muhteşem bir ligimiz olur.
12- Yukarıdaki soruyu biraz değiştirelim. Diyelim ki yabancı bir genç değil de örneğin Sercan Yıldırım gibi genç bir yıldız adayısınız. Anadolu kulüplerinden birinde oynuyorsunuz. Transfer dönemine de yaklaştık malum. 3 büyüklerin yanı sıra Avrupa'nın önde gelen takımlarından da ciddi teklifler aldınız. Önceliği yurt dışına mı verirsiniz yoksa 3 büyüklerden birine gidip basamak olarak mı kullanırsınız?
Fırat İşbecer; Ya bu şimdi bir çok parametre ile değerlendirilmesi gereken bir durum... Eğer ben ingilizce biliyorsam, milli takım kampları ile en az 10-15 kere yurtdısına cıkmıssam ve uluslararası müsabakalarda boy göstermişsem, 3 büyükleri es geçebilirim. Öbür türlü en azından bir uğramakta fayda var.
13- Ne kadar başarılı futbolcu yetiştirirsek yetiştirelim itiraf etmek gerekirse futbolcu ihracatında sınıfta kalan bir ülkeyiz. Avrupa'ya futbolcu göremediğimiz gibi, Avrupa'da oynayan futbolcularımızı da Türkiye'ye getirmeye çalışıyoruz. Sizce bu ne kadar doğru bir yaklaşımdır yani taş yerinde ağır değil midir? Neden futbolcularımızın yurt dışında başarılı olabilmeleri baltalanmak isteniyor?
Fırat İşbecer; Yabancı sınırlaması dolayısıyla Türk futbolcular biraz fazla rahatlar... Güzel paralar alıyorlar ve uluslararası rekabete çok maruz kalmıyorlar. O yüzden bir yere gidemiyorlar. Tabi öte yandan Türk futbolcusu da Türk insanı gibi dışa kapalı... 70 milyonluk bir ülke ve sonsuz bir gündem var. O yüzden dışarda ne oluyor ne bitiyor haberleri yok. Uluslararası arena başarılı olmak sadece iyi futbol oynayarak zordur. Tabii istisna süper yetenekler var, Maradona gibi.
14- Ukrayna Ligi'ne baktığımızda çok gevşek bir yabancı kontenjanı var ve her takımda 13-14 yabancı görebiliyoruz. Ama hem Ukrayna takımları Avrupa arenasında çok istikrarlılar, hem de U19 Milli Takımları Avrupa Şampiyonu oldu. Lig değerine baktığımızda da Dünya sıralamasında 11. sıradalar. Biz her sene büyük yabancılar almamıza rağmen başarılı olamıyoruz. Sizce ülkemizdeki yabancı kontenjanı çok mu gerekli?
Fırat İşbecer; ..Bu soruya ING BANK’ın son araştırmasından 2 paragrafla cevap vereyim, araştırmayı yapan sevgili arkadaşım Mert Yıldız’a selamlar:
Yabancı futbolcu sayısı konusunda limitlerin kalkması ilk etapta belki yerli futbolcular için olumsuz bir etki yaratacaksa da ülke futbolumuz üzerinde uzun vadede faydalı olacaktır. Yabancı sınırlamasının kalkmasıyla pek çok takım daha
ucuza dünyanın değişik yerlerinden futbolcu ithal edebilecekler, bu da yerli futbolcuları kadro dışı kalmaya veya yeni takım aramaya zorlayacaktır. Bu hadisenin ekonomideki karşılığı dış ticaretin tam serbestleşmesiyle birlikte ekonomide verimlilik artışıyla gelen işsizlik artışıdır. Artan işsizlikle birlikte ilk 11’de yer bulmakta zorlanan yerli futbolcuların talep ettikleri ücretleri aşağı çekmeleri kulüplerin bütçe açıklarını olumlu etkileyecektir. Aynı zamanda bu futbolcuların maaş beklentilerinin düşmesi (ucuzlaması) onları küresel futbol piyasasında sahip oldukları yeteneklere göre ön plana çıkaracak ve yurt dışında daha kolay takım bulmalarını sağlayacaktır. Diğer bir deyişle, futbolcu ihracatımız gelişecektir. Diğer yandan ithal edilen futbolcu sayısında bir artış olmasına karşın daha ucuz futbolcu ithal edileceği için toplam ithalatta ciddi bir değişiklik olmayacak ve artan ihracat ile cari açığımızda bir düşüş görülecektir. Yurt dışına giden futbolcular zaman içinde kendilerini ispatlamalarıyla daha iyi takımlara transfer olabilecek ve futbol kalitelerini küresel ölçekte arttırabilecekler. Bunun da zaman içinde milli takımımıza olumlu yansımaları olacaktır. Kulüp düzeyinde ise düzelen bütçe dengesi takımlarımızın alt yapılarına önem vererek kendi içlerinden oyuncu yetiştirmelerini sağlayacak, uzun vadede hem kulüp hem de ulusal seviyede takımlarımızın yerel üretim/yatırım ile global arenada daha fazla rekabet edebilir hale gelmesini sağlayacaktır.

Fırat İşbecer; Kariyer olarak en başarılı oyuncular Tugay Kerimoğlu, Hakan Şükür ve Rüştü Reçber... Ama en kaliteli kimdir diye sorarsanız, anlatılanlar ve takip ettiklerimize göre eskilerden Can Bartu ve Metin Oktay. Daha sonraki jenerasyonlardan Mustafa Denizli ve Tanju Çolak var. Mesela İlhan Mansız gibi bir süperstarı bu memleket biraz zor görür. Bu aralar Tuncay Şanlı’nın inadına hayranım. Tuncay’ın önünde çok kritik bir 5 sene var. Ya efsane olacak, ya da iyi bir futbolcu olarak hatırlanacak.
Yabancılardan en kalitelisi tabii Hagi... Ama onun yanında sevdiklerim var
Dean Saunders , Viorel Moldovan, Şota Arveladze , Mario Jardel, Van Hoijdoonk, Uche Okhechukwu, Marijan Mrmic...
18- Son olarak bizim blog.. Sportif Cümleler'i inceleme fırsatı bulduysanız olumlu yada olumsuz eleştrilerinizi alabilir miyiz?
Fırat İşbecer; Gördüğüm en iyi mizanpaja sahip sitelerden bir tanesi. İçerik de bence gayet güzel ve özenli.. tebrikler
çok keyifli olmuş,teşekkürler serap.Fırat İşbecer dinlemeye doyamadığım yorumculardan.daha sorsaydınız bulmuşken keşke:)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Aslında daha da soracaktık fakat Fırat Abi'yi yorduk sanırım :)
YanıtlaSilyok,bence yorgunluk değil de, sırf gs konuşmak istememiş olabilir:P
YanıtlaSilaslında normal olmuş da,bir çırpıda okumamdan sebeple bana kısa gelmiş olabilir:)akıcı sorular,akıcı cevaplar