11 Aralık 2009 Cuma

Lideriz Vol.2 {Antalyaspor:2-3:Galatasaray}

Ligin 16. haftasının açılış maçında Antalyaspor'a konuk olduk. İlk 20 dakikada 2-0 geriye düşmemize rağmen maçı 3-2 kazanmak ve hepsinden öte berabere kaldığımız, puan kaybettiğimiz haftaların ardından bu haftaya deplasmanda kazanarak başlamak çok önemliydi. İlk yarıdaki etkisiz futbolun ardından, 2-1 mağlupken ne olacak diye düşündüğümde çok umutlu değildim açıkçası. Ama ikinci yarıya çok iyi başlayan Galatasaray mükemmel oynamamasına rağmen istediği sonuca gitmekte zorlanmadı. Durum 3-2'yken bilhassa son 5-10 dakikada Antalya'nın ataklarında yüreğim ağzıma geldi. Tek farklı galibiyet fobisi başladı sanırım bende. 1-0, 2-1, 3-2 gibi önde olunan maçlarda korkum tavan yapıyor. Bunun en büyük sebebi ise Leo Franco. Her ne kadar ilk geldiği zamanlarda desteklesem de, gün geçtikçe anti-Leo olmaya başlayacağım sanırım. Ufuk'un kalede olmasını istiyorum. Özellikle de Sinan Bolat'ın takımını kurtarmasının ardından. Belki de Ufuk bizim Casillas'ımız olacak. Ufuk, Galatasaray altyapısından değil demeyin, biliyorum olmadığını. Gönlümden o geçti birden. Neyse maça dönelim ufak ufak..

Takım Kurgusu ve Fantastik 4'lüm
Geçen haftaki Belediye maçından sonra da yazmıştım. Bu takımın hücum silahları Elano-Arda-Keita-Kewell olmalı diye. Nonda ile bu işin yürümeyeceğini gördük, görüyoruz, Nonda bu takımda kaldıkça görmeye de devam edeceğiz malesef. Baros'un iyileşmesini bekleyeceğiz ama devre arasında en azından Baros'a yedek olacak bir forvet alınmalı mutlaka. Artık hızlı ve kısa mı olur, uzun ve dikine gidecek bir adam mı olur onu sonra başka bir yazıda konuşuruz ama forvete ihtiyaç var. Nonda bu hafta beklediğim gibi yedek soyundu. Aslında geçen hafta ilk 11'de başlamasının sebebini Rijkaard maçtan sonra açıklamış. Ben o sırada yazı yazdığım için yazıdan sonra gördüm tabii. "Pana maçında kazanan kadroyu bozmak istemedim" dedi Nonda'nın takımda olması konusunda. Haklıdır, kazanan kadro bozulmak istenmeyebilir. Geçtiğimiz haftaki puan kaybı bize Nonda'dan kurtulma olarak döndüyse, geçen hafta iyiki Belediye ile berabere kalmışız derim kimse de bana kızmasın. Bugün Arda'yı biraz daha istekli görebilseydik attığımız 3 gol daha da artabilirdi diye düşünüyorum. Hücum dışında savunma anlayışında da farklılıklar gördük. Mustafa'nın cezası sebebiyle olmadığı maçta yokluğunu çok hissettiğimizi söyleyebilirim. En azından benim gözlerim orta sahada çalışkan bir Mustafa'yı aradı. Mustafa'nın yokluğunda Mehmet kendi mevkisine döndü, stoperde ise Hakan Balta'yı izledik. Hakan Balta'nın yerinde de Caner'i. Sabri'nin yokluğunda da Uğur'u. Köşe kapmaca gibi anlattım takımdaki değişiklikleri. Ama bu kadar rotasyon tuhaf oluyor. Kötü anlamda asla demedim. Herkesin hazır olduğu, birden fazla 11 çıkarılacak kadro her daim iş görür. Ben çok memnunum.

"Kafası" Çalışan Takım
Antalyaspor; ligin en çok kafa golü atan takımı olarak dikkat çekiyor. Bu maçta da durum değişmedi. İlk 20 dakikada Şifo'nun takımı Orhan Ak ve Jedinak ile bulduğu 2 kafa golüyle Galatasaray'a soğuk duş etkisi yaptı. İlk gol ofsayt mıydı değil miydi diye biz kendi içimizde Burak ile biraz çelişkiye düşsek de gol sayıldı. Bu golün ardından Galatasaray toparlanma eğilimi içine girse de 20. dakikada Jedinak ile bulunan ikinci gol gelince maçın neredeyse başında mağlup duruma düşmüştü. İki golün kafa golü olması dışında bir ortak özelliği daha vardı ki bu Galatasaray'ın her dönem kâbusudur. İki gol de duran toptan geldi. Kullanılan serbest vuruşlarda ceza sahası içinde artık adam paylaşımındaki sıkıntı mıdır yoksa başka bir problem mi bilemiyorum ama sürekli aynı tip goller yemek sıkmaya başladı. Bu dakikadan sonra kaybedecek bir şey kalmadı diye düşünülmüş olacak ki açık verilen defans kimsenin umrunda değil gibiydi. Takım olarak golü istememiz, 2-0 geriye düşmemize rağmen oyundan kopmamış olmamız bu maçta beni en çok mutlu eden durum oldu. Baskı sonucunu 30. dakikada verdi. Elano'nun başlattığı atakta Kewell golü atmak için kaleye yüklenen isimdi. Fakat top kaleciden döndü. Keita'nın takipçiliğini izledik. Kafa vuruşu ile topu kalecinin üstünden ağlarla buluşturdu. Durum 2-1'e geldikten sonra devreye beraberlikle gitmek istesek de bunu başaramadık. Maçın ilk yarısı 2-1 Antalyaspor üstünlüğü ile geçildi.

Elano'nun Dönüşü
İkinci yarıda daha keyifli bir devre izledik. İlk 15 dakikada iki takım da ataklar bulmaya çalıştı. 63. dakikada Necati'nin kaçırdığı gol, maçın kırılma noktası oldu diyebiliriz. Çünkü bu pozisyonun ardından Galatasaray, Elano ile beraberliği yakaladı. Elano'nun bir süredir eleştirilen futbolundan sıyrıldığını gördük bu maçta. Yalnız gol attığı için söylemiyorum bunu, gerçekten iyiydi. Uğur çıkıp yerine Nonda girdikten sonra mesela daha defansif gördük kendisini. Barış, Uğur'un yerine geçince Mehmet'in ön liberoda yalnız kalmaması adına çok önemliydi bu oyunu. Elano'nun attığı golden 4 dakika sonra da Kewell yine gol attı. Onun her maç gol atması kadar güzel bir şey yok sanırım. Bu gol klasik Kewell gollerinden biriydi. Geriden alınan pas, düzeltilen top ve nihayetinde sert, şık bir vuruş. Topun ağlarla buluşmasını söylememe lüzum yok sanırım. Ömer Çatkıç hiç sevmediğim kaleciler sıralamasının zirvesinde olmuştur her zaman. Antep'ten beri bu durum böyle. Bugün Ömer'in 3 gol yemesi süper oldu. Kalan 20 dakikada daha rahat bir oyun sergilemiş gibi göründü takım. Ama benim içim rahat değildi. İlk paragrafta da dediğim gibi, tek farklı galibiyetler beni ürkütüyor bu sezon. Uzatma dakikalarında zaten gözümü açamadım endişelenmekten. Rakibin kaçırdığı pozisyonlar yüzünden. Nihayet hakem 94 dakikalık maçı bitirince, ki ilk devre de 3 dakika uzadı 97 diyebiliriz biz buna, her Galatasaray'lı gibi ben de çok mutlu oldum.

3 gol ile kazanılan 3 puan bizi 33 puana ve dolayısıyla maç fazlasıyla da olsa liderliğe yükseltti. Şu tabloyu görmek kadar güzel bir şey var mı yahu :) Biraz cadılık olacak ama eklemeden geçemeyeceğim. Ankaragücü'ne, İstanbul Belediye'ye ve Manisaspor'a bu haftaki maçlarında başarılar dilerim. 3 takım da Galatasaray'dan puan aldılar. Çok şey istemiyorum. Aynı tarifeyi bu hafta da uygulasınlar yeter :p Hafta içi oynanacak Avrupa Ligi maçında Sturm Graz'a karşı Galatasaray'ımıza canı gönülden başarılar diliyorum. Yürüyedur Galatasaray'ım!

1 yorum:

  1. macı ızlemeyemedım aksam cunkı aılecek sıra sıra rahatsızlandık:)yazıya gelınce guzel olmus yıne:)eleno 3 mactır cok ıyı brazılyalı futbolcuların en kotu yanı bu her brazılyalıdan gol beklenır atamıyorsa kotudur senın içinn demıyorum serap gol yazarı degılsınız o yuzden takıp edıyorum zaten sızı ayrıca benımde en sevmedıgım ıkı kalıceden bırı omer catkıc dıgerı kenan hasagıc cunkı ıkısınınde gs performansları ıyı oluyor nedendır bılmıyorum acı var galıba arkadaslarda:)

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir