
Galatasaray'da Lucescu'nun ikinci senesinden sürekli bahseder dururum. Çünkü Galatasaray'da geçirdiği ilk sezonun aksine daha kısıtlı kadroyla ve daha önemlisi kısıtlı imkanlarla mücadelesini verdi. İlk sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final gördüğünde sürekli Fatih Terim'in mirasını kullandı eleştirileri aldı. İkinci sezonunda ise bu eleştirileri alt üst etmek adına elinde müthiş kısıtlı kadro olmasına rağmen Şampiyonlar Ligi'nde müthiş işler başardığımız gibi, ligde de şampiyonluğa ulaştık. 2001-2002 sezonunun en önemli özelliği elbette elde bulunan kısıtlı imkanlar ama kadroda bulunan yabancı futbolculara baktığımızda çoğu tanınmayan, kiralık olarak Galatasaray'da oynayan futbolculardı. Mesela Mondragon, Victoria, Fleurquin gibi yabancı futbolcular kiralık olarak takıma katılmıştı. Bu kiralık futbolcuların içinde benim en çok gözüme batan ve takımdan ayrıldığında uzun seneler {belki de hala} ihtiyaç duyulan futbolcu Sebastian Perez olacaktı.

Kariyerine baktığımda müthiş bir kariyeri olduğunu söyleyemem ama Fransa Ligi'nde iyi takımlarda oynadığını görüyorum. Özellikle Galatasaray'a gelmeden önce Marsilya'da geçirdiği sezonlar oldukça ilgi çekiciydi. Ayrıca Fransa Milli Takım'ında da hiç oynamadı. Hatırladığım kadarıyla Galatasaray'a geldiği gün veya ertesi daha takımla doğru dürüst idmanlara çıkmadan 90 dakika bir hazırlık maçında forma giymişti. O maçtan sonra Perez hakkında ilk söylenen kelimeler sanki kırk yıldır Galatasaray'da oynuyor sözleriydi. O sezon Galatasaray'ın sağ bekine önemli bir soluk getirdi ve takımdan ayrıldığında bizler uzun süre boşluğunu dolduramadık. Fatih Akyel ve Ümit Davala gibi sağ bekte etkili oynayan futbolcuların takımdan ayrılmasının ardından onların boşluğunu iyi doldurdu. Perez'in futboluna baktığımda hızlı, çabuk, bileklerine hakim, teknik ve golcü bir futbolcuydu. Duran toplarda attığı golleri hatırlıyorum. Bizlere o sezon bek olmanın tanımını yaptı ve bizler onun bize yaptığı bu tanımın peşinden çok koştuk. Sabri Sarıoğlu, Prates, Cihan Haspolatlı gibi futbolcular ondan sonra oynamasına rağmen ben Perez'i aradım.
Mondragon gibi bonservisinin alınmasını çok beklememe rağmen Perez'in bonservisi alınmadı ve sezon sonunda takımdan ayrıldı. Oynadığı bir sezonda bıraktığı izlenimler çok etkili oldu diyebilirim. Ayrıca tam bir profesyoneldi ve beyfendi bir kişiliği vardı. Şimdilerde ise plaj futbolu falan oynadığı söyleniyor ama ne kadarı doğru bilmiyorum.
Turkiye'deki sorun sürekli oyuncu alınıp verilmesi, sözleşmeler kısa vade tutulunca gelen gidenin haddi hesabı olmuyor. oyuncular uzun vade de birbirlerine alışamiyorlar ve kadro istikrarı olmayınca oyun istikrarı da olmuyor.
YanıtlaSilzaten lucescu'nun mirasını tarumar eden fatih terim bonservisi elimizde olsa bile perez'i hiç şüphem yok postalardı..
YanıtlaSilGalatasaraydan ayrildikdan sonra O .Marseille 2 sene kadar futbol oynadi cok iyi oynadigi soylenemez
YanıtlaSilordan 2. lig ekiplerinden FC Istres trasfer oldu ve futbollu orda birakdigini duymusdum futboldan sonra plaj foot oynamaya basladi cantonanin onderligindeki ekipde yer aldi ama 2009da fransa kadrosunu baya bir genclesdirince perezi goremez olduk.
GS taraftari olan biri olarak perezi cok ozledik