
Barcelona altyapısı tartışmasız en büyük futbol altyapısı durumunda. Bu konuda mükemmel bir sistem oluşturdular ve bu sistem başarıyla işliyor. Bu altyapı Katalan kültürüyle müthiş bir scout ağının harmanlanmasından oluşan müthiş bir organizasyon. Katalan kültüründen Bojan, Pedro gibi yıldızlar çıkarmalarının yanında kurdukları scout ağıyla beraber Messi gibi bir Dünya yıldızını da 13 yaşında kendi bünyelerine kazandırabiliyorlar. Giovani Dos Santos da Messi gibi scout ağına takılmış ve genç yaşta Barcelona'ya kazandırılmıştı. Rijkaard da bildiğimiz gibi büyük potansiyel barındıran genç futbolculara çok fazla şans veren bir isim. Giovani Dos Santos'a da A takıma çıkarttığı 2007-2008 sezonunda oldukça fazla şans vermişti. Hatta bu futbolcuyu o kadar fazla kazanmak istedi ki en önemli maçlarda bile ona şans verdi ve Rijkaard o sezon genç futbolcuların peşine fazlasıyla düştüğü için 10 puan farkla lider olan takım şampiyon olamadı. Bu da Rijkaard'ın işinin son verilmesine ve Dos Santos'un sezon sonunda Tottenham'a satılması sürecine yol açtı. Barcelona'nın aslında böyle genç futbolcuları sattıklarını fazlasıyla görüyoruz. Mesela Fabregas'ı da çok genç yaşta Arsenal'e satmışlardı ve şimdilerde bu futbolcuyu yeniden takıma döndürmek için dünyaları veriyorlar.

Transfer olduğu Tottenham'da ise beklediği ortamı bulamadı ve fazla forma şansı bulamadığını görüyoruz. Bu sezon başında Ipswich Town'a kiralandı ama Dünya Kupası'nı düşünerek ve üst düzey mücadele içerisine girmek istediğini belirterek Galatasaray'la sezon sonuna kadar kiralık olarak anlaşıldı. Bu futbolcu Brezilya'lı olmasına rağmen orada şans bulamazsın denilerek Meksika vatandaşlığına geçirilmiştir. 22 kere Milli olduğunu ve 5 gol attığını görüyoruz. Ayrıca ismini Dünya'ya duyurduğu U17 şampiyonasında gümüş ayakkabı ödülünü kazandı. İki sezon önce Barcelona'da 18 yaşında aktif olarak oynayan bir futbolcunun Galatasaray'a transfer olacağı ihtimali üzerinde pek durmazdık. Bu anlamda Galatasaray'ın Adnan Polat yönetiminden bu yana gösterdiği sistemi, vizyonu kutlamak gerekiyor. Baros'un sakatlandığı düşünülünce yerine Jo gibi bir futbolcuyu kiralık getiriyorlar ve 20 yaşında büyük patlama yapabileceği bilinen Dos Santos'u satın alma opsiyonuyla birlikte transfer edebiliyorlar. Son yıllarda Türkiye Ligi'nin kalitesinin ve popülaritesinin bu transferlerle beraber daha da yükseldiğini belirtebiliriz.

Rijkaard'ın ömrü Barcelona'da daha uzun olabiliseydi geçmişte Messi örneğinde olduğu gibi Dos Santos'un üzerinde de kendi sanatını gösterebilirdi. Rijkaard'ın zaten en sevdiğim özelliği potansiyelli bir genç futbolcuyu müthiş şekilde Dünya pazarına sunabiliyor. Bu yüzden Emre Çolak'ların, Berkin Aslan'ların, Çetin Güngör'lerin hatta Arda Turan çok şanslı durumda. Dos Santos'un en önemli iki özelliği tekniği ve sürati olarak gözüküyor. Galatasaray'lılar bu özellikleri aslında Keita'da fazlasıyla yaşıyorlar. Keita sürati ve tekniği sayesinde futbol olarak müthiş bir görsel şov sunuyor. Ama Keita'nın artısı bu özelliklerinin yanına kattığı fizik gücüdür. Bu sezon sağ kanattan alıp içeriye dalış yaptığı pozisyonlara bakarsak bu futbolcuyu en az iki kişinin bozmaya çalıştığını ama Keita'nın düşmediğini görüyoruz. Dos Santos'da da eksik olan bu fizik gücüdür. 20 yaşında olduğunu düşünürsek bu atlatılabilecek bir süreç gibi duruyor. Çünkü Rijkaard, Dos Santos üzerinde yapacağı hamleleri yarım bırakmak zorunda kalmıştı. Sağ tarafta Keita sol tarafta ise Dos Santos'un yaratağı etkiyle çok keyifli dakikalar yaşayabiliriz.
Sorulması gereken sorulardan birisi ise Kewell'ın sakatlığının ardından Galatasaray'ın bir sol açığa ihtiyacı olduğu mudur olmalıdır. Caner Erkin, Kewell sakatlandığından bu yana bulduğu şansları mükemmel değerlendirdi. Hatta Kewell'ın boşluğunu fazlasıyla doldurdu diyebilirim. Caner Erkin'in avantajı sadece sol açık oynamaktan ziyade orta sahanın ortasında, sağ açık, sol bek olarak da oynayabilmesidir. Bu yüzden Dos Santos transferinin ardından forma şansını kaybedeceğini düşünmüyorum. Dos Santos'un da Galatasaray'a en büyük artısı futbolunda yarattığı bu yön olacaktır. Hücümun birçok bölgesinde rahatlıkla oynayabiliyor. Bu futbolcuyu kanatlarda hatta forvet oynarken bile görmek mümkün olabilir. Hızı ve tekniğinin futbolunda yön yaratmasında en büyük artıları olarak düşünüyorum. Rijkaard onu bana göre daha çok sol açık olarak kullanacaktır. Ama Avrupa Ligi'nde Jo'nun oynayamayacağını düşünürsek beklemediğimiz santrafor tercihleri bizleri bekliyor. Hatta Dünya'da 4-6-0 diye bir sistem var. Zaten total futbol dediğimiz olgu 4-3-3'le alakasız bir durumdur. Eldeki malzeme ile en doğru şekilde oynamaya ben total futbol diyorum.

Opsiyonu hakkında henüz bir açıklama yapılmadı ama Tottenham'ın ve Dos Santos'un dün Meksika radyosuna yaptığı açıklamaları dinlediğimde bu transferin opsiyonu Galatasaray'a ait. Baros'un döneceği düşünülerek Jo'nun opsiyonunun alınmamasını bir yere kadar anlayabilirim ama Kewell'ın geçici yokluğunu doldurmak için Dos Santos transfer edilmedi. Kewell 32 yaşına geldi ve yaşadığı sakatlıktan sonra şu an geleceğini tahmin edemiyoruz. Nereden bakarsak bakalım 20 yaşında ve böylesine potansiyelli bir futbolcuyu Galatasaray'a getirmek büyük bir transfer vizyonunun göstergesidir. Galatasaray'da 2 sezondur devam eden yeniden yapılanma hamleleri şu an hız kazanmış durumda. Artık gelen yabancı futbolcular bile daha genç yaşlardan tercih ediliyor. Büyük ihtimalle sezon sonunda da çok daha farklı transfer hamleleri görebiliriz.
Dos Santos'u özetlersek Galatasaray kendi Ronaldinho'sunu transfer etmiştir. Rijkaard, Galatasaray'a geldiğinden bu yana Barcelona'da oynattığı sistemle Galatasaray'ın şu anki sistemini birbirine benzetiyoruz, o zamanlar Barcelona'da oynayan futbolcularla şimdi Galatasaray'da oynayan futbolcuları birbiriyle eşleştiriyoruz. Bana kalırsa çok başarılı bir transfer ama Kewell'ın takımda kalması dileğiyle. Galatasaray'lı olmamı geçtim bir futbolsever olarak Kewell'ın Galatasaray'da kalmasını istiyorum.
Bojan Katalan Kültüründen gelmemiştir. Bojan Sırp'dır. Babası eski Barcelona'lı Sırp oyuncu ve Barcelona Scout'u.
YanıtlaSilEh dolayısıyla da armut dibine düşüyor.
Ş. Perez