Galatasaray Transferi Üstüne Komplo Teorileri

Bir süredir Galatasaray'ın transferde yapacağı bir sonraki adımı bekliyoruz. Çünkü bir sonraki adım, domino etkisi gibi takımın 4'de 3'ünü etkileyecek. Galatasaray'ın şu an en büyük eksiği şu anda santrafor mevkisinde bir oyuncu. Bu konuda herkes hemfikir sanıyorum. Nonda'nın performansı ortada, Avrupa Ligi'nde ilerlenmek isteniyorsa eğer bir forvet şart, Jo'nun da Avrupa Ligi'nde oynayamayacak olması el kol bağlıyor malesef. Bu konuyu çok tartıştık Jo gelmeden önce. O zaman söyledim, yeniden söylüyorum; Jo dünyanın en müthiş santraforu olabilir, maç başına 3-5 gol ortalaması ile oynayabilir, takımın en önemli parçası hâline gelebilir.. Ama Galatasaray'ın Avrupa Ligi'nde oynayamayacak bir futbolcuya, zaten kısıtlı olan yabancı kontenjanını ayırması yazık oldu. Jo konusundaki sabit fikrimin uzun süre değişmeyeceğini üzülerek bir kez daha farkediyorum. Şimdi Galatasaray'ın 8 tane yabancı oyuncusu var. Yani federasyonun koyduğu 6+2 kontenjanı Galatasaray'da dolu. Konuşulan Dos Santos'un Galatasaray'a geleceği yönünde. Yöneticilerin kafalarından ne geçtiğini hiç birimiz bilmiyoruz ama, tahminlerle biraz konuşalım istiyorum. Kim gelirse takımdaki dengeleri nasıl değiştirir?

Dos Santos Gelirse Ne Olur?

1. Dos Santos bildiğim kadarıyla hücum 3'lüsünün kanatlarında oynayabilecek bir oyuncu. Galatasaray'da Santos'un mevkisinde kimler var? Arda, Caner, Keita. Dos Santos iyidir hoştur ama Galatasaray'ın ihtiyacı değildir. Hadi Arda orta sahada oynar diyelim. Müthiş performansıyla Caner'i mi kesecek, yoksa hem Galatasaray'da hem kendi milli takımındaki parlayan yıldızıyla Keita'yı mı?..
2. Dos Santos geldiği takdirde yabancı oyuncu kontenjanı edecek 9.. Franco, gönderilmez takımda tek kaleci Ufuk kalır. Ben güvenirim ayrı, ama patronların güvenebileceğini sanmıyorum. Neill, aranan kan, hayatta gönderilmez. Keita, gönderilmez takımın parçası. Elano, gönderilmez takımın parçası. Jo, yeni alındı bir işe yaramayacak olsa da gönderilmez. Geriye kimler kalıyor? Nonda, Baros ve Kewell.. Nonda, takımdaki tek forvet istense de gönderilemez. Baros ve Kewell sakat topun ağzındaki iki isim oluyorlar bu durumda.
3. Santos gelmese ne olur? Galatasaray'ın ne eksiği olur? Bu transferin amacı çok yabancıyla göz boyamak mıdır?

Robinho gelirse ne olur?

1. Pek kesin olmamakla birlikte Robinho adı da Galatasaray ile anılmaya başlandı. Robinho, Manchester City'nin forveti. Mark Hughes zamanında takımın gözdesiydi, çok da iyi işler yaptı. Fakat Mancini gelince istenmeyen adam konumuna geldi ve kızağa çekildi. Mancini kendisini çok seviyor olacak ki sürekli yanında oturtuyor. Santos yerine Galatasaray'a Robinho'nun teklif edildiği İngiltere'de çok ciddi konuşuluyor.
2. Yukarıda gelecek gidecek adamları söyledik. Eğer Robinho gelecek olursa, Baros'dan da Kewell'dan da olmaz Galatasaray. Nonda gönderilir. Robinho'nun performansı Nonda'yı 5'e katlar. Öğrendiğim kadarıyla Jo gibi Avrupa Ligi'nde oynayamaz gibi bir engeli de yok Robinho'nun. Ayrıca eski takım arkadaşları Elano ve Jo'nun takımda olması sebebiyle adaptasyon sürecini hızlı geçebilir.
3. Yukarıdaki madde olumlu özellikleri Robinho'nun. Peki olumsuz hiç mi tarafı yok? Brezilya Teknik Direktörü Dunga'nın, Robinho'ya "Dünya Kupası'nda oynamak istiyorsan Brezilya'ya gel Santos kulübünde oyna demiş" tıpkı Elano'ya Galatasaray'da oyna dediği gibi.. Bir de çok aykırı bir adam. Jo-Elano-Robinho üçlüsünün Manchester City'de Brezilya mafyası olarak anıldıklarını bilmeyen yoktur sanırım.

Ters köşe olursa ne olur?

1. Malum söz konusu Haldun Üstünel ise, bir sürprize hazır olacaksınız. Hiç beklemediğimiz bir isim gelirse kim şaşırır bu duruma?
2. Gelecek olan oyuncu neden illa yabancı olmak zorundadır. Yönetim seçimine 1 ay var diye yönetimin kendisini koruma çabası mıdır bu durum?
   
3. Bastırsınlar parayı, Sercan'ı alsınlar. Kewell gitmesin diye bir ara Gökhan Ünal bile gelsin demiş bir insan olarak diyorum bunu. Ben razıyım yerli forvetlerin hepsine. Çok şey değil istediğimiz sanıyorum.
   
4. Son olarak kendi fikrim; Galatasaray yönetimi geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Bülent Korkmaz'ı takıma getirmişti. Sonra Avrupa Ligi'nden elenmek ve ligin 5. sırada bitirilmesi Kaptan'ın üstüne yıkılmış, günah keçisi ilan edilmiş ve kovulmuştu. O zaman çok ısrar ettik yapmayın etmeyin diye, çok üzüldük. Ama engel olamadık. Ümit Davala'ya engel olamadığımız gibi, Hakan Şükür'ün gönderilmesine engel olamadığımız gibi, Harry'e engel olamayacağımız gibi.. Benim umudum tükendi galiba..
   

Duygusal bakıyorsam duygusal bakıyorum. Harry, ilgili reklamda "Galatasaray'ın bir parçası olmanın ayrıcalıklarını yaşıyorum" demişti. Ben de Harry ile aynı bütünün parçası olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu mutluluk elimizden alınmamalı. Transfer olmamasını diliyorum eğer yabancı olacaksa.