14 Ocak 2010 Perşembe

Liderlik, Agresiflik, Yönlülük {Lucas Neill}

Stoper transferi mevzusu aslında sezon başından bu yana gündemde olan bir durumdu. Kağıt üzerinde Servet Çetin, Gökhan Zan, Emre Güngör, Emre Aşık hatta Mehmet Topal ve Hakan Balta gibi stoper özellikleri olan milli futbolcularımız olmasına rağmen ayağı top yapan yabancı bir stoper arayışımız vardı. Sezon başında Neill için çok uğraştık ama o Everton'a gitmeyi tercih etti. Böyle bir durum oluşunca Servet Çetin ve Gökhan Zan ikilisiyle yola devam ettik. Ayrıca Gökhan Zan'ın sakat olduğu dönemde de çok fazla varyasyon denememize rağmen stoper ihtiyacımız olduğu gün gibi ortadaydı. Bu yüzden ara transfer döneminin bir numaralı gündemi yeni gelecek stoper oldu ve uzun uğraşlar sonucunda Neill transferi nihayet gerçekleşti. Kendisiyle 1.5 yıllık sözleşme imzalandı ve bonservisine 900 bin avro civarında bir para ödendi. Sezon sonu sözleşmesi bitecek ve böylesine kaliteli bir futbolcu için bonservis bedeli gayet iyi duruyor. Sonuçta Everton bu futbolcuyu takıma bedava kazandırdı ve bu transferden bir kaybı yok. Öncelikle söylemek gerekirse Neill kesinlikle 2010 Dünya Kupası'nda iyi bir şekilde yer almak için bu transfere evet dedi. Sezon başında Premier Lig'i zorlamasına rağmen Everton'da aradığını bulamadı. Genel olarak transferde nokta atışını yaptık diyebiliriz. Aradığımız bazı noktalara bu transfer ilaç olacaktır. Neill'in Galatasaray'a ilaç olacağı noktaları sıralarsak:

Liderlik: Galatasaray savunmasının bu sezon en büyük eksikliklerinden birisi lider özellikleri güçlü bir futbolcunun olmamasıydı. Servet Çetin'i savunma konusunda lider yapmamıza rağmen malesef bu durumun altından kalkamadı. Savunmayı toparlayabilecek, bazen kimin nerede duracağını belirleyecek hatta bazı futbolculara kademe bile öğretecek bir isme ihtiyacımız vardı. Antalyaspor ve Gençlerbirliği maçlarında uygulanamayan ofsayt taktiklerine bakarsak bu liderlik olayını daha iyi anlayabiliriz.

Agresiflik: Lucas Neill oldukça agresif ve savunmada ısıran bir futbolcu. Yani rakibini yıpratıyor ve asla yumuşak karın değil. Galatasaray savunmasında Servet Çetin ve Gökhan Zan uzaktan baktığımızda çok güçlü görünüyorlar ama beraber oynadıkları sürece yumuşak karın oldular. Fenerbahçe deplasmanında Kazım bu iki savunmacımızı resmen denize dökmüştü. Bu yüzden agresif bir futbolcuya ihtiyacımız vardı.

Pasör Özellikler: Galatasaray savunmasının kesinlikle bir numaralı sorunu bu oldu. Geriden çok iyi toplar çıkartılamadığı için 4-3-3'ü tam olarak uyguladığımız söylenemez. Savunma hattımızda kesinlikle iyi toplar çıkarabilecek, pasör özellikleri olan bir futbolcuya ihtiyacımız vardı. Neill'le birlikte bu büyük sorunu bir noktada aşabiliriz. Neill topu oyuna sürme konularına daha fazla eğileceği için, Servet Çetin'de yapmaması gereken işler yapmayacak ve bildiğimiz Servet'e dönüşecek. İnanın Neill transferi Servet'in bu sezon kaybettiği piyasını geri kazanmasında çok faydalı olacak.

Yönlülük: Yönlülük derken yeni tartışmamıza hayırlı olsun demek istiyorum. Şimdilerin tartışması Neill aslen sağ bek mi yoksa stoper mi olacaktır. Neill bu iki mevkide hatta ön libero olarak bile oynayabilen bir futbolcu. Bu yönlü özellikleri sayesinde bazı maçlarda kendisini joker gibi kullanmak mümkün olacak ve Rijkaard eline önemli bir kozu geçirmiş olacak. Gerek sağ bek gerekse stoper rotasyonumuz oldukça güçlenmiş durumda.

Eleştireceğimiz Noktalar: Agresifliğinden bahsettim ama bazen bu işi fazlasıyla abartabiliyor. Kart görme potansiyeli oldukça yüksek bir futbolcu ama direnci oluşturmak açısından böyle bir futbolcuya ihtiyaç vardı. Bir de ağır bir futbolcu olduğuna yönelik eleştiriler var. Tamam çok hızlı bir futbolcu olmayabilir ama en azından Servet kadar ağır değil.

Neill'in transferinin diğer bir artı yani Kewell'ın takımda kalıp kalmaması mevzusuyla ilgili. Kankalar bir bakıma buluştu diyebiliriz ve bu Kewell'ın takımda kalması için pozitif bir durumdur. Neill'ın transferini bu açıdan düşündüğümüzde çok isabetli oldu. Ama benim beklentilerimi sorarsanız Neill'den çok daha üst seviyedeydi, olmadı. Sağlık olsun diyelim. Neill'de umarım Galatasaray'da çok başarılı olacaktır. Kariyerine bakarsak 1995-2001 yılları arasında Milwall'de oynadığını görüyoruz. Sonrasında burada gösterdiği performansla Blackburn Rovers'e transfer oldu ve bu takımda altı yıl boyunca futbol oynadı. 2007 yılında West Ham United'de transfer olan Neill 2009 yılında sözleşmesi bitince Everton'a transfer oldu. Futbolcunun ayrıca 53 kere Avustralya Milli Takımı'nda oynadığını görüyoruz. Yani hangi açıdan bakarsak bakalım yıllarca Premier Lig'de oynamış, kaliteli, kariyerli bir futbolcuyu ligin devre arasında transfer etmeyi başardık.

3 yorum:

  1. Güzel bir analiz olmuş. Elinize sağlık. Ama agresif olduğuna inanmıyorum. Premier lig gibi kemik seslerinin geldiği bir ligde en son kırmızı kartını 2006 da görmüş. Ve 2. sarı karttan.

    Tatlı sert diyebiliriz buna. Ya da mücadele :)

    YanıtlaSil
  2. Sorun yediği kartlar değil. Çok hırslı bir futbolcu, bazen Noumalaştığı anlar olabiliyor :) Sevilecek tipte bir stoper :D

    YanıtlaSil
  3. Kart görme konusunda katılmıyorum. Zira kendisi en son kartını 2006'da görmüştür oda cift sarıdan :)

    Yani otokontrolünü yapabilen sert savunmacılardan

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir