
Liderlik: Galatasaray savunmasının bu sezon en büyük eksikliklerinden birisi lider özellikleri güçlü bir futbolcunun olmamasıydı. Servet Çetin'i savunma konusunda lider yapmamıza rağmen malesef bu durumun altından kalkamadı. Savunmayı toparlayabilecek, bazen kimin nerede duracağını belirleyecek hatta bazı futbolculara kademe bile öğretecek bir isme ihtiyacımız vardı. Antalyaspor ve Gençlerbirliği maçlarında uygulanamayan ofsayt taktiklerine bakarsak bu liderlik olayını daha iyi anlayabiliriz.
Agresiflik: Lucas Neill oldukça agresif ve savunmada ısıran bir futbolcu. Yani rakibini yıpratıyor ve asla yumuşak karın değil. Galatasaray savunmasında Servet Çetin ve Gökhan Zan uzaktan baktığımızda çok güçlü görünüyorlar ama beraber oynadıkları sürece yumuşak karın oldular. Fenerbahçe deplasmanında Kazım bu iki savunmacımızı resmen denize dökmüştü. Bu yüzden agresif bir futbolcuya ihtiyacımız vardı.
Pasör Özellikler: Galatasaray savunmasının kesinlikle bir numaralı sorunu bu oldu. Geriden çok iyi toplar çıkartılamadığı için 4-3-3'ü tam olarak uyguladığımız söylenemez. Savunma hattımızda kesinlikle iyi toplar çıkarabilecek, pasör özellikleri olan bir futbolcuya ihtiyacımız vardı. Neill'le birlikte bu büyük sorunu bir noktada aşabiliriz. Neill topu oyuna sürme konularına daha fazla eğileceği için, Servet Çetin'de yapmaması gereken işler yapmayacak ve bildiğimiz Servet'e dönüşecek. İnanın Neill transferi Servet'in bu sezon kaybettiği piyasını geri kazanmasında çok faydalı olacak.
Eleştireceğimiz Noktalar: Agresifliğinden bahsettim ama bazen bu işi fazlasıyla abartabiliyor. Kart görme potansiyeli oldukça yüksek bir futbolcu ama direnci oluşturmak açısından böyle bir futbolcuya ihtiyaç vardı. Bir de ağır bir futbolcu olduğuna yönelik eleştiriler var. Tamam çok hızlı bir futbolcu olmayabilir ama en azından Servet kadar ağır değil.
Neill'in transferinin diğer bir artı yani Kewell'ın takımda kalıp kalmaması mevzusuyla ilgili. Kankalar bir bakıma buluştu diyebiliriz ve bu Kewell'ın takımda kalması için pozitif bir durumdur. Neill'ın transferini bu açıdan düşündüğümüzde çok isabetli oldu. Ama benim beklentilerimi sorarsanız Neill'den çok daha üst seviyedeydi, olmadı. Sağlık olsun diyelim. Neill'de umarım Galatasaray'da çok başarılı olacaktır. Kariyerine bakarsak 1995-2001 yılları arasında Milwall'de oynadığını görüyoruz. Sonrasında burada gösterdiği performansla Blackburn Rovers'e transfer oldu ve bu takımda altı yıl boyunca futbol oynadı. 2007 yılında West Ham United'de transfer olan Neill 2009 yılında sözleşmesi bitince Everton'a transfer oldu. Futbolcunun ayrıca 53 kere Avustralya Milli Takımı'nda oynadığını görüyoruz. Yani hangi açıdan bakarsak bakalım yıllarca Premier Lig'de oynamış, kaliteli, kariyerli bir futbolcuyu ligin devre arasında transfer etmeyi başardık.
Güzel bir analiz olmuş. Elinize sağlık. Ama agresif olduğuna inanmıyorum. Premier lig gibi kemik seslerinin geldiği bir ligde en son kırmızı kartını 2006 da görmüş. Ve 2. sarı karttan.
YanıtlaSilTatlı sert diyebiliriz buna. Ya da mücadele :)
Sorun yediği kartlar değil. Çok hırslı bir futbolcu, bazen Noumalaştığı anlar olabiliyor :) Sevilecek tipte bir stoper :D
YanıtlaSilKart görme konusunda katılmıyorum. Zira kendisi en son kartını 2006'da görmüştür oda cift sarıdan :)
YanıtlaSilYani otokontrolünü yapabilen sert savunmacılardan