Olimpiyat Stadı Tadında Futbol {İstanbul B.B 1-0 Beşiktaş}

Olimpiyat Stadı hakkında zaten konuşmaya gerek yok. Bu stadyuma ve İstanbul B.B'nin olmayan taraftar potansiyeline baktığımda Abdullah Avcı'yı ne kadar övsek azdır diyorum. Adam çok büyük handikaplara rağmen ağırlığı genç futbolcularla oluşan kadroda takıma iyi futbol oynatmaya çalışarak senelerdir adından söz ettiriyor. Bu stadyumda da özellikle bu kış aylarında oynayan takımların iyi futbol oynaması haliyle çok güç oluyor. Aynı zamanda bu stadda oynayan takım Beşiktaş olunca bu stadyumun hakkını sonuna kadar veriyor diyebilirim. Yani bu stadyumda oynayan takımların genel olarak oynamasını beklediğimiz futbolu zaten Beşiktaş uzun zamandır sahaya yayıyordu. Ligde son maçlarda galip gelememenin ertesinde Türkiye Kupası'nda da üst üste alınan üç mağlubiyet bazı soruları beraberinde getiriyor. Şu gruptan son şampiyon Beşiktaş'ın belki de sonuncu olarak ayrılacağını bilmek çok iyi bir durum olmasa gerek. Her maç farklı farklı futbolcu denemeleri, ortada herhangi bir sistemin olmaması, iyi futbol adına çaba gösterilmemesi ve takımın 1-2 futbolcuya bağlı görüntüsü lig öncesinde hiç iyi sinyaller vermiyor.

Beşiktaş için bu sene en çok bahsettiğimiz iki durum savunmasının iyi olması ve hücumunun bunun aksine hiç verim göstermemesiydi. Takımın savunma performansını da Ferrari'nin verdiği katkıya bağlıyorduk. Yukarıda bahsettiğim gibi Beşiktaş'ın futbolu 1-2 oyuncuya bağlı duruma geldi. Ferrari'nin olmaması bir anda takım savunmasını alt üst etti ve en kolay rakiplerin Beşiktaş savunmasına karşı rahat hücum edebilmesini sağladı. Bugün İstanbul B.B'nın çoğu forvet oyuncusu sakatlıkları yüzünden oynayamadı. Mesela bu maçta iyi bir İbrahim Akın'ı görmek Beşiktaş'lılar açısından iyi bir durum olmayacaktı. Takımın zaten etkili bir santraforu yok ve ayrıca diğer hücumcular oldukça formsuz durumda. Böyle olunca sahada mücadele eden bir tek Ernst gözüküyor ama tek başına maçı çevirmesini doğal olarak bekleyemiyoruz. Bu maç hakkında uzun uzun yazılar yazmaya gerek yok. Bana göre maçın özeti Tello'nun ruhsuzlaşmaya yüz tutmuş şu futbolu ve takımın Delgado'yu arar duruma gelmesidir.