8 Ocak 2010 Cuma

Samsun Basketbol Kulübü

Geçtiğimiz sezon beklenmedik bir şekilde tabuları yıkıp, şampiyonluğa oynayan Samsun Basketbol bu sezon biraz sarsıldığında bu taraftarları oldukça şaşırttı. Çünkü geçtiğimiz sezonda yaratılan beklentiler ışığında taraftarın bu sezon isteği yine üst sıralara mücadele etmekti. Hatta bu sezon Avrupa Kupası'nda da oynayacağımız açıklanınca Samsun halkı bir anda beklentileri değiştirdi. Oysa ki kulübün finansal yapısına baktığımızda çok iyi durumda olmadığını görüyoruz. Mesela Mersin gibi arkasında bir belediye desteği olmadığı için her sezon kafaya oynayan bir takım yaratmak çok güç. Ama bunun yerine her sezon play-off'ları oynayan, ligin iyi takımlarından birisi olmayı başarabiliriz. Zaten geçtiğimiz sezonda koyulan hedefler bu yöndeydi ve bu sezon hedeften herhangi bir sapma olmadı. Ayrıca bu sene şimdiden havlu atmanın bir anlamı yok. Euro Cup'ta galibiyet almadan elenebiliriz ama çoğu takım parasızlık yüzünden o kupaya bile katılamıyor. Samsun Basketbol'da Avrupa Kupası'nı Samsun'a getirmeseydi bugün ligde çok daha üst klasmanda olabilirdi çünkü Avrupa Kupası maçları takımın belini oldukça kırdı. Ben burada bütün maçları yenildik diye üzülmekten ziyade, Samsun'da Avrupa Kupası maçları oynandığı için çok gururluyum.

Lige de baktığımızda henüz hiç bir şey bitmiş değil. 4 galibiyet ve 4 mağlubiyetle {bir maç eksik} 9. sırada bulunuyoruz. Üstümüzde yer alan takımlara baktığımızda da puan farkı olarak pek kopma yok. 3. ve 9. arasında her an her şey olabilir. İlk iki sıranın çok fazla ön plana çıktığını ve 10, 11 ve 12. sıraların dibe vurduğunu görüyoruz. Yani bahsedilen gibi küme düşme falan asla olmayacağı gibi, play-off'larada iyi bir yerden girmemiz mümkün görülüyor. Basketbol'da bu tip takımlarda kuralı biliyorsunuz. Takımlar finansal açıdan yeterli durumlarda olmadığı için her sene sil baştan takımlar kurarlar ve o takımların oturması belirli bir zaman alır. Samsun Basketbol'da sil baştan bir takım kurdu ve takımın birbirine alışması haliyle zaman alıyor. Üstelik yabancı oyuncu transferlerinde geçtiğimiz sezon yakalanan isabet yakalanamayınca bir istikrar sorunu oluştu ama son olarak gelen Gardner biraz istikrarı yakalamaya yönelikti. Bir de şu durum var. Euro Cup'ta en fazla 2 Amerika'lı oynatabildiğin için iki tane Avrupa'lı oyuncu transferi yapmak zorunda oluyorsunuz ve finansal bütçeniz iyi değilse kaliteli Avrupa'lılar getirmek çok zor oluyor. Yani dört Amerika'lı ile oynamak varken iki taneyle oynamak çok farklı durumlar.

Son olarak takım içerisinde bir kan değişikliğine gidildi ve Cantuğ Keskindemir Genel Menejer'liğe geçerken takımın başına Arman Özkale geçti. Arman Özkale'yi ben geçtiğimiz sezon SBK'nın genç takımlarından takip ettim. Kendisi genç takımları yönetmenin yanında, SBK'nın da yardımcı coach'larından birisiydi. Takım yönetme bilgisi üst seviyede, basketbol bilgisi çok iyi olan bir isim. Ayrıca bayan basketbolunun tam olarak ihtiyaç duyduğu isimlerden birisi. Yani genç, dinamik ve çok yeni bir yüz. Bu sezon ise Arman Özkale takım içerisinde daha aktif olmaya başladı ve baş antrenörlüğe kadar yükseldi. Ben kendisinin oldukça başarılı olacağına inanıyorum. Ayrıca yanında Fırat Bozkurt gibi bir isminde olmasıyla beraber ikisi takımı iyi yerlere getirecektir. Cantuğ Keskindemir'in de hala organizasyonun içerisinde yer alması çok güzel bir hamle oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir