
Türkiye Kupası'nda Antalyaspor ile eşleştiğimizi öğrendiğimde bu sefer benzer olaylar olmayacaktır diye düşünerek iyi niyetle yaklaşmış ve iki takımdan hakedenin turu geçmesini ve Galatasaray'lı olarak da hakedenin Galatasaray olmasını dilemiştim. Ama söz konusu Antalyaspor olunca neden iyi niyetli olduğumu ben de bilmiyorum. Atalar ne güzel söylemiş kırk yıllık kani olur mu yani diye. Kabahat bende.. Neyse sinirimi yazıya yansıtmayacağımın sözünü vererek devam ediyorum. Galatasaray ile Antalyaspor eşleşmesinin ilk maçı anımsayacaksınız, Antalya'da oynanmış ve Galatasaray o maçı 2-1 kaybetmişti. İstanbul'da alınacak 1-0'lık galibiyet Galatasaray'ı, Trabzonspor'un rakibi yapacaktı. Fakat olmadı. Elden gelen şu anda sadece sağlık olsun demek.
Maça dönecek olursak; Galatasaray maça yine eksiklerle başladı. Her kupa maçında olduğu gibi bu maçta da kalede Leo Franco'yu göremedik. Franco yerine Aykut ile başlayan Rijkaard ne Ufuk'u ne de Aykut'u geri itmek istemiyor sanıyorum. Son oynanan Kayserispor maçında müthiş uyum gösteren Emre Güngör & Neill ikilisi bu maçta da bozulmadı. Dilerim haftaya oynanacak Atletico maçında da defans bloğunda bu ikiliyi izleme fırsatı buluruz. Arda'nın yine ileri uçta forvet olarak ısrarla denenmesi, Rijkaard'ın yokluktan varlık çıkarma isteğinin sebebiydi sanıyorum. Açık olarak görev alan Giovani ve Keita'nın formsuzlukları bugün takımı kitleyen nedenlerden biriydi. Zira, Giovani çıkıp Emre girince takımdaki hareketlenmeyi görmemek için kör olmak gerekiyor sanıyorum. Mustafa Sarp'ın kaçırdığı gollerin yüzde yirmisini atsa şimdi yarı finalin keyfini sürmeye hazırlanıyorduk. Tabii tüm bu olumsuzlukların dışında Galatasaray'ın oynadığı 30'ün üstünde maçın belki de en kalitelilerinden birini izlediğimizi de es geçmemek lazım. Galatasaray forvetsiz kitleniyor olabilir, bu maça forvet ile çıkılmış olsaydı farklı kazanacak durumda olabilir, ama o sahadaki oyuncuların hepsi -Servet bile- gol atmak için çabalıyorsa, Galatasaray yanlış yolda değil bence. Şurda Milan'ın dönüşüne ne kaldı? Az daha sabır. Atletico'yu eledik mi gerisi kolay zaten..

Maçın başında aslında yüreğimizi ağzımıza getiren bir olay oldu. Necati'nin Mehmet Topal ile çarpışması sonucunda yerde kalması ve sezon başında Keita'nın bir maçta olduğu gibi sanıyorum nefessiz kalması sahadaki oyuncular başta olmak üzere hepimizi korkuttu. Ama Keita'nın olayında ilk müdahaleyi yapan Arda, Necati'yi de kurtaran isim oldu. Tecrübe kazandı bu konuda. Allah korudu Necati'yi. Kötü bir şey olmasın da ben attığı gollere razıyım. Bu pozisyonun ardından oyuna devam edildi. Arda, Elano ve Caner ile değerlendirilemeyen pozisyonlardan sonra, maçın üçte birlik bölümü sona ererken Elano ceza sahası içinde düşürülünce Bünyamin Hoca penaltı noktasını gösterdi. Penaltı pozisyonunun Elano'nun ayağından gole dönüşmesi dışında bir konuya değinmeyeceğim. Bu golden 5 dakika sonra ise hiç pozisyonu olmayan Antalyaspor, kullandıkları köşe vuruşundan Necati ile bir gol buldular. İlk yarı 1-1'lik eşitlikle bittikten sonra, Rijkaard beklediğimiz hamleyi ikinci yarı başında gerçekleştirerek yeni gözbebeğimiz Emre'yi sahaya aldı. Bu çocuk sahaya çıkınca bana bir pozitiflik geliyor. Maçı falan bıraktım onu izlemeye başladım. Beni çok bekletmediği için kendisine teşekkürlerimi iletiyorum. Ayağına gelen ilk topu asist olarak kaydedecektik olmadı, ikinci top heba oldu, ama çekirge misali üçüncü topu gole çevirdi. Golden sonra önce Rijkaard'a sonra da Arda'ya koşup sarılması maçın en güzel anlarıydı benim adıma..

Durum 2-1'e gelince iki taraf için de maç yeniden başladı adeta. Kalan 45 dakikada gol bulan yarı finale yaklaşacaktı. Deplasmandaki Antalyaspor'un işi Galatasaray'a göre deplasmanda olduğundan biraz daha kolaydı tabii. Buldukları ikinci golle de yarı final şansını iyiden iyiye garantilediler. Mehmet Topal ile birebirde kalan Necati'nin karşısında bir tek Aykut kaldı. Nasıl bir gaflete düşüldü o an aklım almıyor açıkçası. 66. dakikada bulunan bu gol, kalan yarım saat için Galatasaray'ın güzel oyununa gölge düşüremedi. Yine atak yine hırslı oyun meyvesini biraz geç de olsa Caner'in ayağından verdi Galatasaray'a. Sırf zamandan çalmak adına Orhan Ak yerine Veysel'i çıkarıp yerine Balili'yi alan rakip takım teknik direktörü takımının sahada 10 kişi kalmasına göz yumdu. Bu tercihleri de geriye düşmelerine neden oldu. Kalan 10 dakikada iki taraf da gol bulamayınca maç 3-2 Galatasaray'ın galibiyetiyle bitti. Deplasmanda daha fazla gol atma sıfatıyla yarı finale yükselerek Trabzonspor'un rakibi ise Antalyaspor oldu. İlk yarı final eşleşmesi; Trabzonspor-Antalyaspor.
GALATASARAY: 3 - ANTALYASPOR: 2Stat: Ali Sami Yen Hakemler: Bünyamin Gezer, Baki Tuncay Akkın, Asım Yusuf ÖzGalatasaray: Aykut, Uğur (Dk. 86 Servet), Emre Güngör, Neill, Caner, Mustafa, Mehmet (Dk. 74 Hakan), Keita, Elano, Giovani (Dk. 46 Emre Çolak), Ardaantalyaspor: Ömer, Erhan, Yalçın, Batak, Orhan (Dk. 86 Musa), Sedat, Korhan, Ertuğrul, Gürhan (Dk. 60 Volkan), Necati, Veysel (Dk. 85 Balili)Goller: Dk. 32 Elano (Penaltıdan), Dk. 48 Emre Çolak, Dk. 86 Caner (Galatasaray), Dk. 35 ve 65 Necati (Antalyaspor)
Sarı kartlar: Dk. 26 Elano (Galatasaray), Dk. 64 Volkan, Dk. 81 Korhan, Dk. 90 Ömer (Antalyaspor)
Beşiktaş'ın yenildiği Kayserispor maçını bir izle, ardından az önceki maçı izle. Aradaki farkı gör...
YanıtlaSiltebrik etmeyi beceremiyorsunuz bari çamur atmayın sağa sola.Tebrikler deyip geçmek çok mu zor.
YanıtlaSilNe varmış maçta antifutbolluk? 6 as adamı eksik, çıkardığı 11 in toplam değeri GS'ın bir adamına denk Antalya üzerinize mi gelseydi haldır huldur?
YanıtlaSilAntalyaspor'un bu maçta attığı gollerin benzerleri halısahalarda atılıyor. Başka yerlere çekmeden arada bir de bunlara baksanız...
Bence Antalyaspor imkanı dahilinde elinden geleni yaptı ve gereken sonucu çıkardı. Hataları affetmediler. Akıllı oynadılar. Sonuca oynadılar. Başardılar. Antalyaspor'u eleştiremeyiz bu noktada. Ben oldukça farklı bir açıdan baktım maça.
YanıtlaSilhttp://kayipzamaninpesinde.blogspot.com/2010/02/galatasaray-3-antalyaspor2-artk-elde.html
İlk eleştirilmesi gereken, T(ı)RT'dir... Böyle yanlı futbol anlatılmaz. REZİLLİK !
YanıtlaSilKupaya ihtiyacı olanlar takılsın boşverin :)
YanıtlaSil@teknikdiktator;
YanıtlaSilOrtada tebrik edilecek bir durum varsa söyleyin edelim.
@adsız;
Antalyaspor'un eksikleri vardı da Galatasaray tam kadro mu çıktı bu maça.
@Atilla abi;
İnan saygı duyulacak bi tarafı varsa duyarım. Benim görmediğim, senin gördüğün bi güzellik eminim vardır Antalya'da. Ama aynı mesleği yaptığı insanın üstüne basarak yükselen futbolcuları kutlamamı sen bari bekleme benden lütfen.
olayı duygusallaştırmaya gerek yok,Antalyaspor tam bir antifutbol örneği sergilemiştir.Sedat'a ne demeli artık!! bu işi futboldan çok başka şeylerle yürütenlerin sayısı hiç az değil...en azından 3-5 saniye bekleyip de kalksaydı bari..peki bir insanın göğüs kafesine tekme atmak da nasıl bir zihniyetin ürünüdür...Antalyaspor, futbol oynadı, maçı aldı diyenler sanırım maçın sadece istedikleri karelerini izlemiş olmalılar!
YanıtlaSilsahada en çok Caner Erkin'i beğendim...Emre Çolak için yeni bir yıldız doğuyor diyebiliriz sanırım,fizik gücü yok yalnız...Genel olarak iyi bir oyundu en azından şu zor durum için...Söylemeden geçmemek lazım,Caner'in ilk yarıdaki şutu müthiş bir gol olacaktı nerdeyse,golü ise heralde bunu bir Kewell yapar dedirtecek gibiydi...Antalyaspor'un 2. golünde ise hatanın Emre(çolak)'de olduğu düşünenler çok,haksızlık etmeyelim,fizik gücü çok az,henüz çok yeni bir isim,orada Neill çıkmamalıydı...(Neill'e lafım yok bunun dışında:))
@Serap Bahar
YanıtlaSilGalatasaray'ın tam olmayan kadrosu bile yukarıda belirttiğim futbolcu değeri/kalitesi dengesizliğini bozacak türden birşey değil. O yüzden eksik GS bile olsa Antalya bu GS kadrosunun üzerine gelecek malzemeye sahip değil, bunun antifutbolla vs alakası yok. Kalitesiz oyuncuların varsa defans yaparsın, sahandan çıkmazsın, dünyanın heryerinde böyledir.
O yüzden kusura bakma ama GS'ın eksik olması -forvet dışında- bu argümanda bir değişiklik yaratmıyor. Forvet konusunda ise GS yönetimi risk aldı, onun bedelini ödüyor.
En büyük kriz bence Okay Karacan'ın Antalyaspor sanki gavur takımıymış gibi davranması ve bu şekilde sunum yapması. Kendisine bir mail attım. Mail ve eğer gelirse cevabı blogumdan okuyabilirsiniz
YanıtlaSilAbdullah Avcı'nın ya da Yılmaz Vural'ın takımlarının kadro kalitesi olarak Antalyaspor'dan çok mu farkları varda onlar pozitif futbol oynamaya çalışıyor? Sözde haksızlığı savunacağım derken, başkalarına haksızlık etmeyelim!
YanıtlaSilgalatasaray boyle oynasin ve kayip etsin ben raziyim. birde su ômer ûrundur allahini severse bir daha mac yorumlamasin . ikinci yarinin basindaki o kahkasi neydi oyle .adam yillardir ayni yorumu yapiyor .TRT baska yorumcu yokmus gibi her yerde ona gorev veriyor.
YanıtlaSilmarka degeri ariyorsalar medyadaki futbol katillerini susdursunlar.
@mussano
YanıtlaSil1. Bu tarz futbol oynamak bir secenektir(cogunlugun sectigi bir secenek), oynamayan istisna takimlar yok degildir tabi. Ibb nin bu tarz futbol ynamadigini soyleyebilirsin, ama sizin soylediginiz gibi hucum futbolu da oynamiyor. Ikisinden farkli ortasahadaki baskiyla rakibini cozmeye calisiyor. Bunun hucum futboluyla alakasi yok.
2. Bu normal bir lig maci degil, iki ayakli bir mac. Iki ayakli maclarda ilk macta evinde skor avantajini eline geciriyorsan, deplasmanda savunma yaparak baslarsin, bunun neresini elestiriyorsunuz anlamadim ki?
3. Sizin mantiginizla, sampiyonlar ligindeki chelsea-barca eslesmesinde, dunyanin sayili kaliteli oyuncularina sahip olmasina ragmen muhtesem savunma yapan chelsea yi de elestirelim.
4. Tum bu yukarida bahsedilene strateji deniyor. Elindeki malzemenin durumuna, skora, rakibin gucune vs. ye gore stratejini belirlersin. O zaman hayali bir sampiyonlar ligi ceyrek final Barca-GS eslesmesi dusunelim ve Gs ilk macta sami yende 2-1 yendigi(ayni antalya gibi) Barca'yla nou camp ta karsi karsiya gelsin ve hadi bakalim acik futbol oynasin. Mantikli geliyor mu bu yazdiklarim?
Hicbir takim taraftarin gozune hos gelecek futbol oynamak zorunda degil, tur gecme , puan alma vs. bu adamlarin, futbolcunun, TD'un kariyerlerini etkileyen seyler. Bu onlarin isi. Onlarin isi insanlarin gozune hos gorunen futbol oynamak degil, sadece futbol oynamak, isterse savunma yapar isterse hucum. Bundan para kazanip kariyer yapiyorlar. Ben bunda bir haksizlik goremiyorum.
Eger illa bir haksizlik ariyorsan istanbul takimlari ile anadolu takimlari arasindaki maclarda hakem kararlarindaki farkliliklari soyleyeyim sana. Baska yerlerde haksizlik aramayin, yillardir gozunuzun onunde(Dunku mactaki penalti da dahil, aynisi size verilseydi ayni tepkiyi verir miydiniz?)
Mesela saha kenarına sedye ile gelip, çzigiyi geçer geçmez sedyeden havuza atlar gibiatlamak anti futboldur.
YanıtlaSilAntifutboldan kastım asla defans oynamak değil. Evet o taktik anlayışı da sevmiyorum ama dediğim gibi o da bir yerde taktiktir nihayetinde. Benim antifutbol derken kastettiğim sadece ve sadece futbolu baltalama çabasıdır. Sakat takliti yapılması, futbolculara tabanla, dirsekle, kolla, bacakla tabiri caizse girilmesidir. Antalya'nın böyle ilk maçı değil. Yalnız Galatasaray'a da değil bu oyun. Başınıza gelince yazma gereği duyuyorsunuz. Tamam Galatasaray sevgisi gözümüzü kör etmesin, ama Antalya'nın yaptıkları da desteklenmesin.
YanıtlaSil@Gala's
YanıtlaSil"Mesela saha kenarına sedye ile gelip, çzigiyi geçer geçmez sedyeden havuza atlar gibiatlamak anti futboldur."
Bu konuda yuzde yuz haklisin. Aynen katiliyorum. Ama one gectikten sonra oyuncunun kendini yere atmasi, atak varken kesilmesi icin sakat numarasi yapma, kartlik bir hareket yaptiktan sonra hakem kart vermesin diyerek yuzunu tutma, darbe almis gibi alip yere yatma vs. Iste bunlarin hepsi antifutbol. Savunma yapmak asla degil.
Ama bunu soylerken de biraz durust olmak lazim. Bu yukarida saydiklarimin aynilarini taraftari oldugunuz takim oyunculari da yapiyor(GS, FB, BJK vs vs) youtube dan ayhanin, emrenin(belozoglu) keitanin 5 den fazla goruntusunu bulabilirsin.
Misal ilk aklima gelen gecen hafta kayserili futbolcu atilsin diye numaradan kendini atan Keita. Bu hareket antifutbol degil mi? Bu da rakibin hakkini calmak degil mi? Ha buna farkli gozle bakiyorsaniz kusura bakmayin o zaman durust degilsiniz. Antalyali Sedat'in saha kenarina bacagini turtarak gelip kenarda ziplayarak kalkmasina itiraz ediyorasniz Keitanin hareketine de itiraz edin de savundugunuz fikirde tutarlilik olsun. Yoksa sadece laf olsun diye "antifutbol olmasin" demis olursunuz.
kupa mupa umrumda değil nasılsa bizde ondan fazlasıyla var 28 yıldır alamayanlar düşünsün ah o emre bitirdi beni bacaksız naptın sen öyle ya attığı gol değil bir aç pası vardıki beni kendimden geçirdi
YanıtlaSilablacım senden bir emre çolak yazısı bekliyorum