
Özhan Canaydın, Çorlu Galatasaray Taraftar Derneği'nin açılışı sırasında vermişti Lincoln müjdesini. Hem de Avrupa'nın en büyük oyuncusu, 28 yaşında, Lincoln Galatasaray'da diyerek. Hatta Özhan Canaydın durumu biraz daha abartarak Avrupa'nın en iyi transferini falan yaptığımızı söylüyordu. O yaz dönemi boyunca Lincoln gelecek mi, gelmeyecek mi bekleyişi, transfer nöbetleri falan tutuldu ama sonunda Lincoln Galatasaray'a transfer oldu. Yetenek anlamında muazzam bir futbolcuyu kadroya katmıştık ve doğal olarak beklentilerimiz büyüktü. Bir de bu futbolcunun cv'sine baktığımızda Bundesliga'nın en iyi futbolcusu gibi apoletleri gördüğümüzde yaşanan heyecanın boyutunu şu gün bile hatırlayamıyorum. Galatasaray TV'nin de bu transfer üzerine hazırladığı video klipleri izlediğimde, futbolcunun Fenerbahçe'ye karşı oynadığı maçı falan hatırladığımda yeni sezon başlasa da bu futbolcuyu izlesek bekleyişi hakimdi. Tabii o zamanlar sonradan başımıza örülecek disiplinsizlik abidelerinden haberimiz yoktu. Hayat Lincoln transfer olduğunda toz pembe durumdaydı. Lincoln konusunda atladığımız birçok nokta olduğunu bu futbolcuyla yaşadığımız iki sezonda görecektik.

Kalli'nin katkı kuralları neticesinde 2007/2008 hazırlık kampına bütün futbolcular tam kadro çıkmışlardı. Bu belki de Lincoln'ün son olarak gününde katıldığı hazırlık kampı oldu. Galatasaray'ın o sezon tanıtım propagandası neticesinde Lincoln yurtdışında oynanan hiçbir hazırlık maçında oynatılmadı ve İstanbul'da tanıtımı yapıldı. Sonrasında sezona harika bir giriş yaşandı ama Beşiktaş maçı öncesinde yaşanan disiplinsizlikler sonucunda Lincoln'ü o sezon kaybettik diyebilirim. Çoğu maçta forma giymedi, sezonun ikinci yarısında sahada ruh gibi gezindi ama buna rağmen kritik anlarda yaptığı katkılar da oldu. Skibbe dönemi ise Lincoln'ün kendisini yeniden kanıtladığı dönemdir. Skibbe'nin iyi niyeti mi, katı olmayan kuralları mı bilemiyorum ama bu etkiler Lincoln üzerinde olumlu sonuçlandı. Lincoln'ün başı çektiği Lincoln - Arda - Kewell - Baros bermuda şeytan dörtgeni kuruldu ve bugünlerde çok konuştuğumuz total futbolun ilk adımları atıldı. Ligin ikinci yarısının başlamasıyla beraber ise Lincoln yine hazırlık kampına geç katıldı, sonrasında Skibbe'nin gönderilme süreci yaşandı ve Bülent Korkmaz & Lincoln uyumsuzluğu neticesinde Lincoln'ün takımdan ayrılma süreci hız kazandı. Bana sorarsanız Bülent Korkmaz'ın kısa Galatasaray kariyerinde tek doğru hamlesi Lincoln'ü gözden çıkartmayı sağlamak olmuştur.

Lincoln'e yetenek anlamında laf atanı Allah çarpar. Bana sorarsanız yetenek anlamında Hagi'den sonra Galatasaray'a gelmiş en iyi futbolcudur. Tekniğinin zaten üst düzeyde olmasının yanında, forvet gibi oynayabilen, aklıyla savunma yapan, saha içerisinde lider özellikleri bulunan, iyi futbol oynama adına bizlere en büyük görsel şovu sunan futbolculardan birisiydi. Ben Lincoln'ün yeteneklerini Ronaldinho ile falan kıyaslarım dediğimde sanırım kimse bana gülmez. Ama Lincoln'ün en temel sorunu kariyeri boyunca disiplinli, sorunsuz, sadece işine bakan bir futbolcu olmamıştır. Zaten böyle olsa bugün Barcelona, Real Madrid, Manchester United gibi takımların banko futbolcusu olmuştu. Lincoln'ün kariyerine baktığımızda kendini iyi futbol oynamaya kastığı sezonda Bundesliga'da yılın futbolcusu seçildiğini görüyoruz. Galatasaray'da ise geçtiğimiz sezon Kasım - Aralık sürecini hatırlayın. Hiç olmadı Hertha Berlin deplasmanını akıllara getirin. Takım kaptanı olarak çıktığı maçta gösterdiği performansı ben hayatımda yaşamadım. Erdoğan Arıca'nın Hacettepe maçından sonra söylediği sıkıysa bu hareketleri Hertha maçında yapsın sözlerine nazire edercesine bir performans göstermişti.
Karakter anlamında çok iyi durumda olmayan bu futbolcunun doğal olarak bulunduğu nokta belli oluyor. Kaiserlatuern, Schalke 04 ve Galatasaray gibi takımlarda belli dönemlerde yıldızını parlatabiliyor ama çoğunlukla çıkardığı sorunlarla gündeme geliyor. Yani kampa geç katılır, ceza alması onun umrunda olmaz, milletin sıcakta bir tarafları terlerken o perküsyon şov yapar. Bu durumları hiçbir büyük takımın kaldırabileceğini düşünmüyorum. Skibbe, Galatasaray'da çalışıyorken onu kazanmak adına büyük tavizler verdi ve belli dönemlerde Lincoln'ü kazandı ama bu tavizler takımın iç dinamiğini bozdu. Bu sebeple Skibbe'nin takımdan ayrılma süreci yaşandı.

Lincoln'ün diğer bir şanssızlığı ise takımda Kewell gibi bir simge ismin olması oldu. Kariyer olarak karşılaştırdığımızda Lincoln'ün kariyeri Kewell'ın yanına bile yaklaşamaz. Yıldız futbolcu sorunlu olur felsefesinden yola çıkarsak Kewell'ın takım içerisinde hiç sorun çıkarmadığını görüyoruz. Takımın bütün kamplarına katıldı, sakat olmasına rağmen kendini hazırlamak uğruna uğraştı, asla kontratının üstüne yatmadı, kendini kanıtlamak için büyük çaba gösterdi ve hatta takımın stoperinin olmadığı bir dönemde sorumluluk aldı ve stoper oynadı. Aynı maçta ise Lincoln'ün memnuniyetsizliklerini gördük. Bülent Korkmaz'la sorunlar yaşadığı için resmen maçı satmışcasına oynadı ve bir olumlu hareketi yoktu. Kewell ve Lincoln'ü de karşılaştırınca Lincoln'ü neden bu kadar sevmediğimi anlayabilirsiniz. Taraftar Lincoln, Lincoln diye bağırırken bu futbolcunun samimiyetsizlikleri beni çileden çıkardı.
Lincoln'ü Sportif Cümleler'de çok anlattık, kendisinden bahsettik. Kendisi Palmeiras'la anlaştı ve Galatasaray hiç beklemediğim bir şekilde bu transferden 2.1 milyon avro ve bu futbolcunun satışı durumunda yüzde 50 pay kazandı. Ben bir lira bile gelir beklemezken bu gelen bonservis resmen bonus oldu diyebilirim. Lincoln'ün kafasında futbol oynamak olsa Haziran ayından Şubat ayına kadar futbol oynamadan sağda solda gezinmezdi diyorum. Neticesinde Galatasaray büyük bir sorundan kurtulmuştur ama Lincoln'ün bize vurgunu büyük oldu. İstanbul'dan ayrılırken tanrı onu olması gereken yere 20 valizle gönderdi demiştim, şimdi ise bir şey demiyorum. Bu arada işin en ilginç noktası Lincoln, Palmeiras'a transfer olduğunda hedefinin kendisini gösterip 2010 Dünya Kupası'nda Brezilya formasını giymek olduğunu söyledi. Ronaldinho'nun bile bu sezon sunduğu resitalin ardından kadroda olup olmayacağının belli olmadığını düşünürsek Lincoln'ün bu açıklaması biraz komik oldu. Takımın başında Maradona falan olsa neyse diyeceğim ama Dunga varken çok zor.
inşallah yeni takımında başarılı olur da Avrupaya transfer olur, Tabi onu sevdiğimden değil bu söylediklerim, transferden %50 alacakmışız ya ;)
YanıtlaSile. arıca "sıkıysa bu hareketleri Hertha maçında yapsın"
YanıtlaSil0-1 biten metalist maçını kastetmişti, metalist olcak yani :) kolay gelsin.
Aksine Hertha maçını kasdetmişti. Bakabilirsin istediğin yere. Saygılar...
YanıtlaSilhttp://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/10477069.asp
YanıtlaSilbir kez daha baksaydın keşke ne diyim...
bahsi geçen hacettepe maçından 3-4 gün önce o maç oynanmıştı ve yenilmiştik çünkü.
İşte yanlışın senin orada. Metalist'e biz Hacettepe maçından önce yenilmiştik. Erdoğan Arıca'da bunu söyledi. Ama Hertta maçını Hacettepe maçından sonra oynadık ve Lincoln mesajını bu maçta çok güzel vermişti. Belki ben yanlış kelime kullandım orada :) Benim anlatmak istediğim Hertha maçının Hacettepe'den hemen sonra oynanması ve Erdoğan Arıca'ya verdiği mesajdı :)
YanıtlaSil