12 Şubat 2010 Cuma

Trabzon'da "Güneş"li Günler

Şenol Güneş'in Trabzonspor'un başına geçmesinden bu yana Trabzonspor'da yaşanan gelişmeleri hep birlikte izliyoruz. Şu an futbol anlamında ligin en keyif veren futbolunu oynuyorlar ve yapılan hamleler geleceğe büyük umutlarla bakılmasını sağlıyor. Şenol Güneş, Türkiye'den uzak kaldığı günlerden bu yana büyük bir değişim içerisine girmiş ve Uzak Doğu felsefesi kendisi üzerinde müthiş izlenimler bırakmış diyebilirim. Zaten teknik adamlığına asla laf söylemem ama Uzak Doğu'nun da belki felsefe anlamında Şenol Güneş'e büyük katkısı var. Benim Trabzonspor'da gördüğüm bazı değişimleri kısaca madde madde yazmak istiyorum.


  • Öncelikle Umut Bulut'a bakarak Trabzonspor'da yaşanan değişimi kısaca özetleyebiliriz. Gökhan Ünal'la birlikte sürekli eleştirilen ve taraftarların takımdan gitmesini istediği bu futbolcu 2010 yılında Rooney'den bile fazla gol atmış durumda :) Futbolcunun kazandığı özgüven sayesinde müthiş işler yaptığını söyleyebilirim.
  • Türkiye kaleci diye yanıp tutuştuğu bu günlerde Onur Recep Kıvrak'ı kazanıyor diyebilirim. Şenol Güneş sonuçta Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden birisi ve bu işi iyi biliyor. Takıma gelmesinin ardından yaptığı kaleci hamlesiyle büyük iş başardı. Onur zaten genç Milli takımlarda büyük potansiyel barındıran bir kaleciydi ama Şenol Güneş'in de kısa zamanda bu kalecinin üzerinde emeği büyük oldu.
  • Hugo Broos'un takımdan gönderilmesinin ardından kadro dışı kalan Song bir anda takım kaptanlığına yükseldi ve kalitesini o da göstermeye başladı. Galatasaray'dan ayrıldığı günden bu yana belki yaşının da getirdikleriyle beraber düşüşte olan bu futbolcu ligin ikinci yarısına çok iyi girdi. Tecrübesiyle Trabzonspor'a büyük katkı veriyor.
  • Engin Baytar'da da yaşanan değişim gerçekten inanılmaz. Karakter itibariyle çok eleştirilen bu futbolcu Şenol Güneş takıma geldikten sonra kendisini toparladı ve yeteneklerini konuşturmaya başladı. Şu an bahsettiğimiz kaliteli futbolun en önemli isimlerinden birisi durumuna geldi.
  • Alanzinho'da aynı şekilde sürekli eleştirilen futbolcuların başında geliyordu ama sistem içerisinde doğru mevkide oynamaya başladığından itibaren futbolun görsel güzelliğini bizlere en iyi şekilde yansıtıyor.
  • Aynı şekilde Serkan Balcı doğru mevkide oynatılmaya başladığından bu yana takımın en iyi futbolcusu durumunda. Hızıyla ve mücadelesiyle sağ kanatta mükemmel işler yapıyor ve güzel futbolun bir numaralı anahtarı durumunda.
  • En önemli madde aslında futbolcuların kazandığı özgüven. Burada Ersun Yanal'ı da kurduğu bu kadro için takdir etmek lazım. Netice olarak bu futbolcuların çoğunu geçtiğimiz sezon o takıma getirdi ama camianın kendisine güvenememesi sonucunda yollar ayrıldı. Şenol Güneş ise bu takıma ruh, dinamizm, özgüven getirerek bugün Trabzonspor'un başarısından söz edilmesine yol açtı.

3 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş, TS'yi tamamen özetlemişsin. Engin kısmına katılamasam da, eline sağlık Burak.

    YanıtlaSil
  2. Engin Baytar'da cidden büyük değişim var. Benim de çok sevdiğim bir futbolcu değil, hatta karakter olarak hiç sevmiyorum ama Şenol Güneş geldiğinden bu yana iyi oynuyor :)Kabul etmek lazım.

    YanıtlaSil
  3. İyi oynasa da o karakter yok mu, değişmiyor işte. Maçtaki antipatik hareketleri aynen devam ediyor. Kendini yere atmaları falan, yok, değişmesi çok zor bence.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir