Galatasaray, malesef deplasmanlarda puan kaybetmeye devam ediyor. Bunun adı fobi de olabilir, bazı futbolcuların Ali Sami Yen'de farklı oynamaları da olabilir. Ama girilen pozisyonlara baktığımda Galatasaray bu maçı kazanabilirdi. Eskişehirspor karşılaşmasından çok farklı bir görüntü vardı bugün. Eskişehirspor karşısında Galatasaray'ın bulduğu pozisyon sayısı çok az ama net pozisyonları vardı. Rakibe ise neredeyse hiç pozisyon vermeden maçı tamamladık. Trabzonspor karşısında ise pozisyonlara girdik, pozisyonlar da verdik. Maçın ilk 15 dakikasında üç net pozisyon kaçırdık, Emre Güngör'den beklenmedik bir hatayla 1-0 geriye düştük ve aldığımız riskler neticesinde Trabzonspor'un da birçok pozisyonu var. Genel olarak maçın kalitesi beklediğim düzeydeydi. Galatasaray kendisine açık oynayan takımlara karşı bol pozisyon buluyor. Ama orta saha futbolcuların belirli bir seviyenin üstünde olmayınca, rakip takımın kalitesi de bir düzeyde olunca fazlasıyla pozisyonlar veriyorsun ve mağlubiyet alabiliyorsun. Bu mağlubiyet bile aslında atılan Total Futbol tohumlarının göstergesi. Zamanla daha iyi olacağız, sistem tam oturacak ama işin ucunda şampiyonluk olunca böyle mağlubiyetler can yakıyor.Elano'nun oyundan çıkmasından sonra ise 4-4-2'yi gördük. Ben de Baros'u kenarda gördüğümde Elano'nun oyundan çıkmasını bekliyordum ama çıkmaması gereken isim olduğunu da düşünüyordum. Bu 4-4-2'de orta sahanın göbeği çalışmayınca, Keita'nın etkisi sıfır olunca Baros ve Jo'nun çabaları yetersiz kaldı. Giovani'nin orta sahanın gerisinden top aldığını gördük ama buna rağmen yetenekleri sayesinde Galatasaray'ı hücumda ayakta tutan isim olmayı başardı. Keita'ya geçersek kafamda iyiden iyiye kendisinin Ali Sami Yen oyuncusu olduğu izlenimi oluşuyor. Deplasmanlarda nedense Keita'dan beklenen performansı göremiyorum. Bu sezon böyle oynadığı en az 10 tane deplasman sayabilirim. Bu maçta karşısında oynayan Serkan Balcı'yı Keita'nın bu bitmiş durumu maçın adamı yaptı. Sağda Gio'nun etkili futboluna sol tarafta Keita karşılık verseydi çok daha farklı bir maç izleyecektik. Ayrıca maç içerisinde Keita ve Gio neden kanat değişimleri yapmadılar anlamadım.
Bu maçta diğer bir eksiklik ise lider bir futbolcu aradık. Takımı derleyip, toparlayacak, ileri taşıyacak, ayakta tutacak bir futbolcuya. Arda'nın önemi bir kere daha ortaya çıkıyor. Özellikle Keita'nın bu halini görünce nerelerdeydin Arda diyorum. Mehmet Topal'la çarpışmaları ve bu iki futbolcunun bu maçta oynamaması aslında ayağımızı bağlayan unsurlar oldu.
Genel anlamda keyifli, beklentileri karşılayan bir maç oldu. Trabzonspor'un da galibiyeti hakettiğini söyleyebiliriz. Ama Galatasaray'ın ilk 15 dakika kurduğu baskıdan ve bulduğu net pozisyonlardan sonra neden geri çekildiğini hala düşünmeye devam edeceğim. Futbol aslında gelecek için umutlar veriyor, belli ki sistem anlamında değişimler var ama geçiş biraz sancılı. Fenerbahçe maçında bu ofansif futbolun devam etmesi dileğiyle.
yorumlarınıza bazı noktalar hariç katılıyorum, güzel bir maç yazısı olmuş. geçen hafta ankaragücü maçında top göremeyen galatasaray ortasahası bu maçta da çok zor durumlara düştü. barış ve sarp gibi takımla antrenmana çıkacak kapasitesi olmayan iki oyuncuyu oyunun en kritik bölgesi olan orta göbeğe koymaya devam eden rijkaard'ı anlamakta güçlük çekiyorum. bu kadar beceri eksiği olan iki oyncu ile süper ligdeki hiçbir takıma ortasahada üstünlük kuramaz galatasaray. bu kadar açık ve net.
YanıtlaSil