
Burak; Galatasaray bu maçta malesef total futbolun doğasına aykırı bir duruma girerek Alex'e adam markajı verdi. Alex'in de topla buluşmadan, sıkça saha içerisinde dolaşması ve Mehmet Topal'ı peşinde sürüklemesi Galatasaray'ın orta sahasını çökertti. Zaten orta saha anlamında fazla iyi durumda olmamamız ise Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürdü. Ayrıca Fenerbahçe'nin kanat futbolcularının Keita ve Gio karşısında beklenenden üstün savunma performansları göstermesi, sabırlı oynaması onları sonuca götüren unsur oldu. Rijkaard ise hazır olmayan Arda ve Baros değişiklikleri ile beraber risk aldı, netice olarak Fenerbahçe maçı kazanmış oldu. Gio o golü atsa veya maçın ilk saniyelerinde o pozisyonu gol atsak farklı durumlar konuşabilirdik ama sonuç bu. Daum'un derbi felsefesi çok doğruydu ve haklı bir galibiyet aldı.
Serap; Oyuncu tercihleriydi bence Galatasaray'da hata olan. Kadro kurulumundaki sıkıntıydı. Yine sakatlıkları bahane etmiş gibi olacağız fakat öyleydi yani.. Fenerbahçe'nin, daha doğrusu Daum'un yaptığı doğruları, Rijkaard kendi takımına yapamadı. Evet oturtmaya çalışılan bir sistem var ve biz de bu sistemin oturmasını bekliyoruz. Fakat kayıpların toparlanamayacağı haftalara girilirken bence biraz daha dikkat edilmeli. Bir de orta saha kurgumuzda hâlâ sıkıntılar var. Kağıt üstünde baktığımızda Ayhan, Mehmet Topal, Barış, Arda ve Elano Türkiye'nin en iyi orta saha kurgularından birisini oluşturuyor. Ama bir türlü istenen kıvama gelemediler. Onlar toparlanamadıkça ya da yerine daha iyileri gelmedikçe Galatasaray da istenen kıvama gelmeyecek gibi duruyor. Allah bize sabır versin!

Burak; Selçuk Şahin'in o golü atmaması durumunda da maça damga vuran isimlerden birisi olduğunu düşünüyorum. Çünkü Emre Belözoğlu ve Cristian gibi futbolcuların olmadığı Fenerbahçe orta sahasında omuzlarına binen yük çok daha fazla arttı. Hem orta sahada basan, mücadele eden futbolcu konumundaydı, hem de Alex'in ağır markaja aldığında olduğunu, Mehmet Topuz'un da işin mücadele kısmında daha etkin olduğunu düşünürsek, orta saha pas organizasyonları konusunda da etkili oldu. Belki futbolu çok basit göründü ama oldukça etkiliydi. Selçuk Şahin ayrıca ilginç şekilde derbi maçlarda da ortaya çıkıyor, Fenerbahçe kendisine ne zaman şans verse bunu iyi değerlendiriyor ama takıma bir türlü yaranamıyor. Fenerbahçe'nin birçok yıldızı, efsanesi oldu ama takımda yeni sene üst üste oynayan oyuncu sayısı çok az. Ayrıca Selçuk Şahin belki de bu golle beraber gelecek sezonu da kurtardı. Bir de bu açıdan bakmak gerekiyor.
Serap; Selçuk son iki sezondur derin darbeler indirmeye başladı Galatasaray'a. Kendisini esefle kınıyoruz.. Şaka bir yana Selçuk Şahin'in Fenerbahçe camiası ve basın tarafından bu kadar eleştirilmesine rağmen, bazen kurtarıcı olarak devreye girmesi trajikomik bir olay. Öte yandan Emre'nin yokluğunda elini taşın altına koyan ve Alex'in Mehmet'i kitlemesiyle açılan boşlukları iyi değerlendiren bir Selçuk izledik pazar akşamı. Performansının 2012 elemeleri öncesinde artarak ilerlemesini dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden malesef. Bir de mümkünse Galatasaray'dan uzak dursun :)

Burak; Bursaspor eğer kaybedecekse en doğru haftada kaybettiğini düşünüyorum. Ne olursa olsun İBB çok zorlu bir takım ve şampiyonluğa oynayan takımların ayağına taş koymayı çok seviyorlar. Bu yüzden yaşadıkları kaybın sürpriz olmadığını düşünüyorum. Ama Bursaspor'ın isyanı basında yeteri kadar yer almamalarından ötürüydü. Bu maçın sonunda ise basında yer almamak oldukça hoşlarına gitti ve kendilerini toparlama fırsatı buluyorlar. Çünkü herkes derbiye kenetlendiğinden, Bursaspor akıllarına bile gelmedi ve mağlup oldukları haftada aslında çok da büyük bir avantaj kaybetmemiş oldular. Bugün baktığımızda hala ikinci ile aralarında üç puanlık bir fark var ve şampiyonluğun en büyük adayı durumundalar.
Serap; Bu hafta kaybetseler de pek bir şey kaybetmediler bence. En yakın takipçileri Galatasaray da 3 puan kaybetti. Şimdi Fenerbahçe ile aralarındaki puan farkı 3, ayrıca Ankaraspor maçından gelecek 3 puan da cepte. Bu hafta basında yer almamalarına gelince süper oldu onlar adına. Çünkü şampiyonluk lafı edildikçe uğuru kaçıyor, nazar değiyor ve takımın üstündeki baskı artıyor. Daha rahat bir ortamda, ligin başından beri çalıştıkları şekilde çalışırlarsa ben inanıyorum ki Bursaspor şampiyonluğa erişecektir.

Burak; Adnan Polat'ın ben son iki senesine değil, Canaydın yönetiminde futbol şubesinin başında olduğu toplam dört senesine bakıyorum. İcraatlarına, kulübü getirdiği noktaya, iletişim hamlelerine, vizyona baktığımda Adnan Polat en azından bir dönem daha başkanlık yapmayı hakediyordu. Çünkü başlattığı projeler var, gelinen noktalar var ve yeni gelecek bir başkan bu projelerin meyvelerini toplayacaktı, Adnan Polat ismi biraz geride duracaktı. Polat'ın dediği gibi artık gelecek aydınlık ve başlatılan projelerin Adnan Polat tarafından sürdürülmesi en doğru hamle olacak. Ama Adnan Öztürk'e de çok teşekkür etmek gerekiyor. Çünkü müthiş bir seçim yarışı yaşattı, sağlam muhalefet yaptı, icraatları çok yerindeydi ve boş bir başkan adayı olmadığını gösterdi.
Serap; Öncelikle Adnan Öztürk.. Seçim aşamasındaki yürüttüğü seçim propagandasıyla, kaliteli duruşuyla ve temiz rekabetiyle takdire şayan bir insan. Haldun Üstünel & Yiğit Şardan ikilisi olmasa, benim rengim sarıya dönebilirdi hatta. O kadar diyeyim gerisini varın siz düşünün.. Sağlık olsun belki başka bir dönemde yine aday olduğunu görürüz. Gelelim eski yeni başkana :) Adnan Polat'ın demin de dediğim gibi öncelikle ekibine inanılmaz bir güvenim var. Haldun & Yiğit ikilisinin oluşuna bir de Ahmet Dedehayır'ın olmayışı eklenince tamam dedim müthiş bir yönetimsel kurgu bizi bekliyor. Geçtiğimiz dönemde ve tabii ki daha öncesinde Adnan Polat'ın şirketleşme adına yaptıklarını gördük. Tek eksik sportif başarıydı ilk döneminde ki ben inanıyorum bu dönemde sportif başarının da geleceğinden. Bir de Adnan Polat'ın başka bir karizması var. Galatasaray Başkanı olmak için yaratılmış gibi duruyor. Ondan başkasını yakıştıramıyorum koltuğa, yalan yok. Özetle başkanı yeniden kutluyorum.

Burak; Messi'nin yükselişini bir yere bağlamak çok güç, çünkü Messi'nin doğasında bu var. Ama NBA'de bazı yıldız oyuncular sezonun kırılma anlarında, play-off'larda vitesi büyüterek, en maksimum seviyeye çıkarlar. Messi'nin de sezonun kırılma anları geldikçe artık kendisini biraz daha ön plana çıkarmaya başladığını düşünüyorum. Ayrıca şu an görünen tablo o ki altın top ödülünün yine en büyük adayı Messi olacaktır. Çünkü rakipsiz gibi. Aslında rakipler var ama Messi çok farklı bir kulvarda.
Serap; İspanya'yı ve dolayısıyla Barcelona'yı pek takip etmediğimden Messi'yi de öyle göz önünde tutmuyorum. Ama golleri ve haberleri geliyor tabii ki. Mesela bu hat-trick yaptığı maçlardan birinde kazandığı penaltıyı Zlatan'a attırması, Zlatan'ın gol orucunu bozması adına çok güzel oldu. Penaltıdan da olsa dönüş yaptı nihayetinde. Messi'nin bu insani yönü çok güzel. Daha da artıracaktır performansını. Altın ayakkabı için Rooney ile yarışıyorlar. Zaten bu sene kuvvetle muhtemel altın top ödülü yine kendisine gidecek. Bari altın ayakkabı Rooney'e kalsa diyorum ben. Bu ara daha az gol atmasını temenni ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder