
Kendisinin çok elzem bir insan olmadığını Diyarbakırspor maçında gördüğü lüzumsuz kırmızı kartın ardından
enstantane yazısında yazmıştım. Evet orta sahaya çok iyi bir dinamizm katıyor ama getirdiği götürdüğünden fazla olmayınca göze batıyor futbolcu dediğin. Barış da bu tür futbolcunun en bariz örneği, kusura bakmasın. Pek adetim değildir Galatasaray futbolcusuna sallamak, eleştiri başka sallamak başka zira. Fakat Barış'a kötü bir şey söylemezsem içim rahat etmeyecek biliyorum ki bu önce kendimi kandırmaktan başka bir şey olmayacak. Diyarbakırspor maçının ardından gördüğü ikinci kırmızı kart oldu bu. Tamam, rakip takımın bir atağını kesmek istersin kasıtlı olarak faul yaparsın cezanı çekersin ya da ne bileyim gole giden oyuncuyu durdurursun kırmızıyı yersin. Ama ortada fol yok yumurta yok rakibe tekme sallamak neyin nesi? Senin
"sert oynuyorlar, kasap bu adamlar" diye eleştirdiğin rakip oyunculardan ne farkın kaldı şimdi? Kızıyorum Barış'a. Yalan yok. Daha yaşı gençtir, öğrenir, düzelir, olgunlaşır falan diye düşünmek de istemiyorum açıkçası. Gölge etme Barış, başka ihsan istemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder