Sevmiyorum ayrı konu ama kariyerine, futbolculuğuna elbette saygım büyük. Gerçi İrlanda maçından sonra Maradona olsa kaç yazar diyeceğim ama neyse. Netice olarak görmüş, geçirmiş bir futbolcu. Gerek kulüp, gerekse Milli Takım bazında adamın kazanmadığı kupa kalmamış. En sonunda da uzay takımı Barcelona'nın önemli bir parçası olmuş ve yaş 32'ye geldiğinden ya daha büyük paraya, ya da eve dönme zamanı gelmişti. Tabii Henry'den beklediğim gibi eve dönmek yerine para tercihi geldi ve ABD'de New York Red Bulls takımı ile anlaşmaya vardı. Dünya Kupası'ndan sonra bu transfer gerçekleşecek ve Beckham'ın izinden bir büyük Avrupa'lı daha ABD yollarına düşmüş olacak. Tabii Henry'nin New York'a gidişi elbette şehirde büyük olay yaratacak ama Cavs'ın da elendiğini düşünürsek LeBron yolları taştan demeye başladık. Knicks'in senelerdir operasyonunu planladığı, 2010 yazında şaha kalkmayı planladığı günler çok yaklaştı. Son gelişmelerin de LeBron'un takımdan ayrılacağı yönünde olduğunun düşünürsek Henry & LeBron kankalığı, hatta bir NBA yıldızını daha araya katıp bir üçleme durumu da olabilir. Kısacası New York'u güzel günlerin beklediğini söylemek mümkün. Aslında Henry'i sevmiyorum ayrı konu ama LeBron'u da nedense sevmemeye başladım. Özellikle son Boston serisinde gördüğüm ruhani halinden sonra. Eğer bahsettikleri gibi bu bir yatış operasyonu ise ve bu adam Türkiye'ye gelmez ise New York Knicks benim için sadece keyif veren bir basketbol takımından ibaret olacak.
16 Mayıs 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder