Bu hafta bana ayrılan bölümde neler yazsam diye düşünmeye başlarken aklıma ilk olarak Beşiktaş Cola Turka'dan Brad Newly aklıma geldi. Sonra bir baktım ki Salsa Basket zaten onun hakkında harika bir yazı yazmış. Dedim ki sezonun mucize takımı( 20 kurşun yedikten sonra hala ayakta durup aksayarak da olsa düşmanının üstüne giden Cüneyt Arkın misali) Beşiktaş'ı mı yazsam derken bu sefer de Okay Abi ( Karacan) harika bir yazı yazmış. Tama dedik o zaman Türkiye’nin Partizanı Pınar Karşıyaka'yı yazalım, hayda bir baktım ki bu sefer de Nejat Abi ( Sayman ) döktürmüş. EuroLeague yazmaya kalksak olmaz bizi aşar ben de zaten Maliano’dan takip ettim. Tam ben nerde hata yaptım diye düşünürken birden bire Giro döneminde olduğumuzu hatırladım.
Bisiklet takviminde harika yarışlar vardır ve bunların bir çoğu tarihi yarışlar olurken bir kısmı da bizim turumuz gibi hızla gelişim gösteren türdendir. Ancak Grand Tours dönemi geldi mi işte akan sular durur. 1 ay boyunca dünyanın en iyileri kendileri takımları ve sponsorları için en iyisini ortaya koymak için canlarını dişlerine takarlar.
Bernard Shaw aslında bisiklet sporunu en güzel açıklayan lafı sarf etmiştir: “Bisikletçiler dünyanın en saf ve hayalperest insanlarıdır çünkü bisikletin onları taşıdığını sanarlar”. Bu spor fiziki olarak çok yıpratıcı olmasıyla birlikte psikolojik olarak da sporcuları en üst seviyeye kadar zorlamaktadır. Zaman zaman bu zorlamalar karşısında, bisikletçiler psikolojik anlamda ciddi sıkıntılarla karlı karşıya kalabiliyor. İşte bu sıkıntıları hayatı boyunca yaşayan ve çalkantılı hayatı karşısında daha fazla direnemeyen Marco Pantani İtalya bisiklet turu diyince günümüzde akla ilk gelen isimlerden biridir.
İtalyan bisikletinin yetiştirdiği en büyük isimlerden biri olan korsan lakaplı Pantani yarış hayatında da tıpkı özel hayatında da olduğu gibi çalkantılar, dramlarla karşı karşıya kalmıştı. Kariyerinde ki ikinci Fransa Bisiklet Turu öncesinde geçirdiği trafik kazasından tutun 1997 yılında ki Giro’da daha ilk turda önünden kara kedi geçmesi neticesinde yaptığı kazaya kadar bu renkli karakter renkli olaylarla karşı karşıya kalmıştı.
Tüm zamanların en iyi tırmanıcılarından biri olan Pantani’nin hayatı bir türlü bir ritme oturmuyordu. Giroyu kazandıktan sonra ki sene dopingli çıkan ceza alan Pantani tekrar yarışlara dönmeyi başarıyordu. Fransa Bikilet Turunda o dönem de Armstrongla yaşadığı gerginlik ve o gerginlik sonrasında ki etapta Armstrong gibi o dönem formunun zirvesinde i bir isme yaptığı atak ve o atak karşısında Armstrong’un çaresiz kalışları hala hafızalarda yerini korumaktadır.
Ancak dedik ya bu spor insanı sadece fiziksel değil ruhsal açıdan da çok yıpratmaya müsait.Kronik mide ağrıları yaşayan Pantani bir yandan bu ağrı için almaya başladığı uyuşturucuların bağımlılığından kurtulmaya çalışırken bir yendan da yarışlardan uzakta kalmanın yarattığı depresyonla mücadele etmeye başladı.
2003 yılında klinikte tedavi gören Pantani, yeniden yarışlara dönecek diye biz hayranları hevesle beklerken 2004 Şubatın da gelen yüksek dozda kokain neticesinde ölüm haberi bizi ve tüm bisiklet dünyasını şoka sokarken yas ve hüzün herkesi sarmalamıştı.
Pantani’nin bu camiada ki yerini ise en güzel Miguel Indurain ( 5 kez Fransa şampiyonu) anlatmıştı “ O insanları bu spora çekti. Ondan daha başarılı bir sürü sporcu vardı belike ama hiç biri onun hayranlarıyla kurduğu ilişkiyi kuramadı.”
Artık Pantani’de tıpkı bir başka efsane Fausto Coppi gibi Giro’da etapların içinde hayranlarının kalbin de ve onların bu sevgiyi yazıya döktüğü asfaltlar da yaşıyor.
19 Mayıs 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder