
Aylarca onun futbol oynamasını bekle, bugünü iple çek ama şanssız bir kırmızı karttan henüz 24. dakikada oyun dışı kalsın. Kewell için ne yazsam boş. Tam da ''beni Dünya Kupası'nda izleyin, öyle karar verin'' demesinin arifesinde Kewell'ın büyük ihtimalle turnuvayı kapatmış olması büyük şanssızlık. Ayrıca Avustralya açısından da şanssızlık büyük. 1-1 giden maçı 10 kişi oynamalarına rağmen Gana'ya mağlup olmadılar. Ama farklı yenildikleri Almanya maçı belki de onların sonu olacak. Bakalım son maçlarda neler olacak. Gana - Almanya maçı herşeye gebe diyorum. Hollanda'dan ise beklentilerimi hala göremiyorum ama Japonya oynadığı bu futbolla beni Tsubasalı günlere götürdü sanki. 2002 Dünya Kupası'nda aslında gruptan lider çıkarlarken çok övgü almışlardı ama 2010'da daha iyi durumdalar. Hollanda karşısında müthiş bir savunma uyguladılar, gol pozisyonları yakaladılar ama Hollanda'nın büyük isimlerini geçemediler. Robben'siz Hollanda, içinde domates olmayan domates çorbası gibi ama çorba çorbadır. Sneijder, Van Persie gibi futbolcular ne kadar kötü günlerinde olsalar bile, iki maçta da 6 puan almayı başardılar. Bakalım Robben de gelince Hollanda futbol anlamında iyi noktaya gelebilecek mi. Öte yandan bu grupta turnuvaya ilk veda eden takım Kamerun oldu. Japonya mağlubiyetinden sonra Danimarka karşısında da mağlup olarak turnuvaya veda ettiler. Şimdi ise Japonya - Danimarka maçı inanılmaz bir önem kazandı ve ikincilik yolunda kimin avantajlı olduğunu sonra konuşmak lazım. Çünkü hergün dengeler yer değiştiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder