Adnan Polat yönetiminin taraftarlar arasında bu kadar çok sevilmesinin, sahip çıkılmasının, hatta sabıkası ortada olan Adnan Sezgin'e bile fazla ses edilmemesinin en önemli sebebi Haldun Üstünel'di. Çünkü Haldun Üstünel'in taraftarın içinden gelmesinin yanında, transferlerde ortaya koyduğu vizyon, değerler ve kulübe kattıkları ortada. Kewell, Baros, Rijkaard & Neeskens, Neill gibi isimler Haldun Üstünel'in kişisel çabaları neticesinde gerçekleşmişti. Ama Adnan Öztürk'ün profesyonelleşme adı altında çabalarına laf edenler, bugün kulübün birleşme sonucunda profesyonel bir yapıya kavuşacağını söylüyor ve birleşme gerçekleştiğinde de Sportif Direktör anlamında futbolu Adnan Sezgin'in yöneteceğini belirtiyor. Bu mudur profesyonel anlayış, bu mudur Galatasaray'a yakışan vizyon?
Olay futbolu iyi bilmekse bu işi Haldun Üstünel'in en iyi şekilde yaptığını gördük. Gerçekleştirdiği transferler ortada, üstelik bu transferlerden sonra da herkes Haldun Üstünel'i konuşurken o ben şöyleyim, böyleyim, tez konusu olacak transferler gerçekleştirdim falan tarzında büyük laflar asla söylemedi. Amaç sadece Galatasaray'a hizmetti ve bu hizmeti en iyi şekilde gerçekleştirdi. Bugün geldiğimiz nokta ortada. Yiğit Şardan kurumsal yapıda ne kadar önemli işlere imza attıysa Haldun Üstünel de futbol takımı anlamında o kadar önemli işlere imza attı.
Ama Adnan Polat'ın Adnan Sezgin sevdasını anlamam güç. Adnan Sezgin'in sabıkası ortada, asla Galatasaray'a yakışmayan bir isim. İstediği kadar içimizden gelen, bizimle mazisi olan isim olursa olsun. Sabıkalı bir isim sonuçta ve en önemlisi sevilmeyen bir kişi. Hadi geçmişi temizledik diyelim, göreve geldiği günden bu yana yaptığı transferleri inceleyelim. Öncelikle Adnan Sezgin geldiği gün Bülent Tulun'un sonu oldu. Haldun Üstünel kadar olmasa da Bülent Tulun da imkansızlıklar içerisinde yapılabilecek en iyi transferleri yaptı. Sasa Iliç hamlesi ortada, o durumda alınabilecek en iyi futbolcuydu. Ama Adnan Sezgin geldiği an Carrusca'dan, Inamoto'ya, Leo Franco'dan, Tolga Seyhan & Okan Buruk'a, Lincoln'e kadar birçok başarısız transferde imzası var. Hatta son zamanlarda Galatasaray'ın bazı futbolcuları ayarttığı konuşuluyor. Üstelik bunu bir kulüp yerine birçok kulüp dile getiriyor. Ali Turan konusunda doğru adımlar attık ama bazı futbolcular konusunda da kötü duyumlar var. Bu da Galatasaray'a karşı bir antipati, sevgisiz ortam doğuruyor.
Birleşme olayı falan güzel ama iyi giden birşeyleri bozmanın amacını asla anlamam. Haldun Üstünel'in yetkilerini azaltmak, onu daha pasifize etmek, belki de gelecek için başkan adaylığına mani olmaya çalışmak Galatasaray'a, Adnan Polat'a yakışmıyor. Geçmişe dönersekte Adnan Polat da zamanının Haldun Üstünel'i gibiydi ve o günlerde kazandığı sempati bugün başkan olmasını sağladı. Hatta Özhan Canaydın da son kongresini Adnan Polat sayesinde kazandı. Haldun Üstünel de bu yoldan yürüyordu ve bugünlerde kazandığı sempati onu da gelecek yıllarda Galatasaray başkanı yapacaktır. Adnan Polat da bu kötü hamlelerine devam ettiği sürece taraftarlar arasında kazandığı sempatiyi yitirecek. Umarım karşılıklı olarak kararlardan dönülür ve Haldun Üstünel yeniden eski yetkileriyle görevine döner.
"Son günlerde yeniden yapılanma adına uygulamaya çalışılan idari ve sportif bozukluklar ve değişikliklere; Bugüne kadar bu camianın içindeki büyüklerimden öğrendiğim Galatasaraylılık ve Galatasaray'ın yazılmamış kurallarına aykırı bulduğum, aynı zamanda genel ve şahsi çalışma prensiplerime de uygun bulmadığım, böylesine yanlış uygulamaların, alınan ve alınacak kararların içinde yer almak istemediğimden, Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliğimden üzülerek de olsa istifa etmem zarureti hasıl olmuştur. İstifamın kabulünü arz ederim."
3 Temmuz 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bundan sonra da bu yönetimin kredisi falan kalmadı..
YanıtlaSilİŞte bu çok kötü...
YanıtlaSil