3 Ağustos 2010 Salı

Bekele & Elvan Rekabeti

"Elvan yarışta Alemitu'yu safdışı bırakmak için Portekizli atletlerle işbirliği yaptı. Bilerek tempoyu yükseltti. Dünya ve olimpiyat ikincisi olmuş eski bir atletime bu hareketi yakıştıramadım. Herkes dürüstçe yarışmalı"

Türk atletizminin hatta sporunun hastalığıdır bu. Belirli başarılar gelir, günler güzel geçer derken mutlaka birşeyler olur ve bizler başarı haricinde farklı konuları konuşmaya başlarız. Tam atletizm rayına oturdu, Türkiye istenen noktaya gelmeye başladı derken, zafer sarhoşluğunu yaşamak yerine bu konuları konuşmak durumunda kalıyoruz. Aslında Ertan Hatioğlu bu açıklamalarında haklı olabilir, bu açıklamalara mutlaka kulak asmak gerekiyor. Ama Ertan Hoca'nın zamanlamasının çok doğru olmadığını düşünüyorum. Bu tip gelişmeler ve açıklamalar ileride daha vahim sonuçlara yol açabilir.

Bir an 2004 Olimpiyat oyunlarına gittim. O sıralar Elvan'ın antrenörü Ertan Hatioğlu'yu. Zaten Elvan'ı bulup, Türkiye'ye de o getirdi. Tabii 2004 oyunlarına Elvan, 5000 metre dünya rekorunu kırmış bir atlet sıfatıyla geldi. Beklentiler Elvan'ın 5000 metrede rahatlıkla altın alması yönündeydi ama bu takım halinde yarışma olayını ilk defa orada gördüm. Yarışa katılan Etiyopyalı atletlerden birisi sürekli Elvan'ı rahatsız ediyordu ve onun rahat bir yarış çıkarmasına engel oldular. Diğer Etiyopyalılar ise rahatlıkla madalyaya uzandı. Sonra da yine aynı tip açıklamalar, sorunlarla karşılaştık. Elvan'da aslında Etiyopyalı bir atlet ve o gün kendi ülkesinin vatandaşları ona engeldiler ama günün birinde Elvan'ın başka atletlerle anlaşıp Bekele'nin önünü kesmek istemesini pek anlamam, ihtimal vermek istemem. Zaten Bekele & Elvan'ın yarışları her zaman derbi niteliğinde oluyor, zaten yarış sonunda da gördünüz. Elvan, Bekele'yi kutlamadı bile. Umarım bu sorunları aşarız ve kazandıktan sonra sevinmeyi öğrenebiliriz.

1 yorum:

  1. @ Burak,

    Daha önceki post'unda da konuşmuştuk bunları; sonunda başımıza geldi. Bundan sonra "İlk Türk disk atma avrupa şampiyonunu" konuşalım, olur belki :)

    Herneyse, zaten takım taktiği ile koşma sözkonusu olduğu zaman ucu açık bırakılır. Misal 2 başa oynayan atletin varsa biri iç biri hafif dış kulvar koşarki aradan başkası geçemesin, araya girerse dirseği yesin vs. Hangi tempoda koşulacağı önceden belirlenir ancak son düzlüğe girilince taktik biter,"kimin deparı kuvvetliyse o alır arkadaşım" devreye girer.

    Bu yarışta Elvan & Almitu'nun takım taktikli koşmadıkları belli idi oraya takılmıyorum. Koşmaları gerekir ve bunun için ne yapmamız gerekir konusu da yetkililerin bileceği iş. Ancak anlamadığım şu: 2 tane tempolu koşabilecek atletin varken zaten normal olarak yükseltmelisin tempoyu ki diğerleri düşsün aradan! Yoksa her atletin kazanma ihtimali doğar; son düzlüğe 8-10 atlet girerse kimin birinci geleceğini kimse bilemez! Dolayısı ile Elvan doğru yapmış (bence) tempo arttırarak; Ertan hoca ise "ulan kimse anlamıyor zaten bu spordan" diyerek sallıyor (bence)!

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir