12 Eylül 2010 Pazar

Durant'a Yok Çare / Türkiye 64-81 ABD

Bugün maçın kırılma anını aslında ilk periyotta yaşadık. Maça çok iyi başlayan ve rakibi bozabilen Hidayet Türkoğlu'nun sakatlanıp oyundan çıkması o dakika Türkiye'nin ritmini oldukça bozdu. O ana kadar başa baş giden, karşılıklı sayıların atıldığı ama sinirlenen bir ABD vardı. Çünkü bu maçta gergin olan, kaybedecek birşeyleri vardı. Ama Hidayet'in oyundan çıkması ve hücumda güvenebileceğimiz bir ismin bugün ortaya çıkmaması hücumda bizi oldukça kısıtladı. Aslında rakibin en önemli silahı olan hızlı hücumları durdurduk, az top kaptırdık ama hücumda gerçekten çok verimsiz olduk. Belki bu anlarda Ersan'ın devreye girmesi takımı ateşleyebilirdi ama Sırbistan maçında olduğu gibi çok verimsiz bir maç oynadı. Bir de bunu üstüne Durant'a çare bulamayınca rakibi bir noktaya kadar kovalayabildik ama geçtiğimiz günün yıpratıcılığının da büyük etkisiyle farkın oluşması kaçınılmazdı.

ABD adına maçın bir diğer önemli ismi de Russel Westbrook. Turnuva boyunca kenardan gelerek takıma inanılmaz bir enerji kattı, eğer bu turnuvada en iyi 6. adam ödülü verilseydi de açık ara favoriydi diyebilirim. 2008 Olimpiyatları'nda Wade'nin kenardan gelerek yarattığı etkinin bir benzerini de o gösterdi. Takımın tempoyu yakalamasında, hızlı hücumlara çıkmasında ve içeri kat ederek rakip savunma dengesini bozmakta çok önemli bir isim. Malesef bizim de o ayak çabukluğunda bir oyuncumuz yok. Ömer Onan & Sinan Güler'le çare bulmayı denedik ama başaramadık.

Bizim adımıza en büyük eksiklik yukarı da dediğim gibi farklı bir skor opsiyonu yaratamamak. Yani işler iyi gitmiyorken topu eline verdiğimizde al bizi kurtar diyeceğimiz bir isim yok. Sırbistan karşısında bunu Ender Arslan yapmaya çalıştı ama bu maçta böyle ekstra bir oyuncu da bulamadık. Özellikle de uzunlarımızın bire bir oynarken çok iyi olduklarını söyleyemem. Hepsi çok kaliteli, mücadeleci isimler ama Mehmet Okur gibi bir isim bu kadroda mutlaka yerini almalı. Topu eline verdiğimizde kendi şutunu yaratabilen, içeri yüklendiğinde durdurulması güç bir oyuncu. Bugün Semih Erden, Ömer Aşık ve Oğuz Savaş'ın zorunluluktan yaptığı penetlerelerde tercihlerini gördük. İkili oyun yaratılmadığında, iş kendilerine kaldığında sayı bulamadılar. Oysa ABD'nin zayıf karnı olarak pota altı görünüyordu, yokluktan R.Gay ile Semih Erden'in eşleşmelerini bile gördük ama bunları değerlendiremedik.

Ne olursa olsun, sonuçta rakip ABD. Her ne kadar B takımı muamelesi görselerde oynayan oyuncuların çoğu All-Star seviyesinde, hatta All-Star. Üstelik Kevin Durant gibi de çok özel bir isme sahipler. Bu yüzden favori onlardı, turnuvanın başından bu yana da iyi mücadele gösterdiler ve hakettileri bir altın kazandılar. Bu açıdan kendilerini kutlamak gerekiyor. Ama şunu da ekleyelim, Türkiye bugün gümüş aldı diye üzüldü. Asında bu çok önemli bir nokta, yani bazı noktalara ulaştığımızın göstergesi. Bundan sonraki hedef mutlaka Avrupa Şampiyonu olmak olmalı.

TÜRKİYE: 64 - ABD: 81

Salon:
Sinan Erdem

Hakemler:
Christiano Maranho (Brezilya), Luigi Lamonica (İtalya), Juan Arteaga (İspanya)

Türkiye:
Kerem Tunçeri 7, Ömer Onan 7, Hidayet 16, Ersan 7, Ömer Aşık 5, Kerem Gönlüm 4, Ender 6, Sinan, Semih 9, Oğuz 3, Cenk, Barış Ermiş

ABD:
Billups 4, Rose 8, Durant 28, Iguodala 4, Odom 15, Chandler, Curry 3, Gay 6, Westbrook 13, Gordon, Granger, Love

1. Periyot:
17-22
Devre: 32-42
3. Periyot: 48-61

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir