
2001 yılında bu adam 22 yaşındaydı. Uluslar arası tecrübesi fazla olmayan, kritik anlarda eli titreyen ama o zamanki şartlarda da alternatifsiz bir oyuncu. Düşünün, Orhun Ene 2001 yılındaki ülkemizde yapılan Avrupa Şampiyonası'nda Milli Takım için basketbola geri döndürülüyor. Çünkü guard alternatifimiz yok ve bütün takım Kerem Tunçeri'nin eline bakıyor. O şampiyonada da final oynamamıza rağmen, takım yine muhteşem olmasına rağmen tek aksayan ayak Kerem Tunçeri olmuştu. Malesef şampiyonanın ağırlığını kaldıramadı ve yeterli guard desteğini alamamak bizi şampiyonluk yolundan döndürdü. Ama ilerleyen seneler Kerem Tunçeri'ye tecrübe ve kalite katarak mükemmel bir basketbolcu profilini karşımıza çıkardı. Bu süreçte şampiyonluklar gördü, çok iyi takımlarda oynadı, yine Milli Takım'ın vazgeçilmez ismiydi ama bir ara Tanjeviç'in kökten gençleştirme operasyonuna kurban gitti ama Milli Takım'ın yine sarsıldığı anlarda Tanjeviç kendisine güvendi ve Milli Takım'a geri döndürdü. İşte o andan sonra da harika bir lider profili izliyoruz, gerek geçtiğimiz Avrupa Şampiyonası'nda gerekse bu Dünya Şampiyonası'nda.

İşte tecrübe böyle bir olay, herkesin elinin titrediği anda sahneye çıkar ve maçı sana getirir. O anda Sırbistan'ın öyle bir boşluk bırakacağını kimse akıllara getirmedi ama Kerem Tunçeri pozisyonu harika yarattı. 2001'den bugüne bakıyorumda Kerem Tunçeri gerçekten neredeyse heykeli dikilecek kıvama geldi. Takım içerisinde onun tecrübesine, kalitesine inanılmaz derecede ihtiyaç var.
Üstelik hem Kidd hem de Nash misali. Kidd gibi oyunu okuması ve gerektiği anlarda Nash misali skoru taşıması, kimsenin düşünemediğini düşünmesi. Bu şampiyonada şampiyon olalım ya da olmayalım ama Kerem Tunçeri'nin hakkını fazlasıyla verelim. Gerçi hiçbir oyuncuyu ayırmak mümkün değil, herkes inanılmaz bir havada ama böyle bir maç sonrasında da bu adam için farklı birşeyler yazmak istedim.
Kerem Tunçeri demişken olayın bir de Ender Arslan ayağı var. Sırbistan karşısında turnuvanın en kötü maçlarından birini oynadığımızı düşünüyorum. Savunmada yeterli sertliği sağlayamadık ve hücumda istenilen yüzdeyle şut atamadık. Yine de oyundan düşmedik ve her an rakibin ensesinde nefesimizi hissettirdik. İşte oyundan düşmediğimiz anlarda da Ender Arslan'ın kritik şutları inanılmaz etkili oldu, takımı ayakta tutan unsur o oldu. Onun getirdiği sinerjiyle beraber de ayağa kalkmayı başardık ve bizim buralara nasıl geldiğimizi hatırlayarak işi bitirdik. Yani sadece Kerem Tunçeri değil, Ender Arslan da bu takım için çok şey ifade ediyor.
Bu isimlere bir de Engin Atsür'ü eklediğimizde yıllar sonra bu kez guard pozisyonunda hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz şükürler olsun..
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSil01 yılındaki şampiyonada Kerem 22 yaşında olmasına karşın Orhun ve Daçka-Ülker PG'ı Orhan Güler'in olmaması nedeniyle Tofaş'tan David Rivers'ın yedeği olan Cüneyt Erden ile beraber forma giymiş, ve başarılı performansı ile 1. PG olmuştur. Ve turnuvayı Toni Kukoc'un ardından asist krallığında 2. olarak tamamlamış, kritik 3 sayılık atışları ve penetreleri ile de hep takıma hayat vermiştir. Onun "tek aksayan ayak" olarak addedilmesi büyük bir talihsizlik.
Ancak 2003 yılında ise özellikle kritik anlarda İbrahim'i bulamaması ve şutları kendi kullanmasıyla maalesef aksamıştır. Bu konuda o maçları tekrar gözden geçirmenizi öneririm.
Tarık
Orhan Güler ve Cüneyt Erden her zaman önemli guard'lar oldular ama Milli Takım'da önemli bir opsiyon elde edemediler. Hatta bu isimlere Tutku Açık'ı da ekleyelim. Orhun Ene baskete döndürüldü bu yüzden sırf turnuva için.
YanıtlaSilOrhan Güler ve Cüneyt Erden her zaman önemli guard'lar oldular ama Milli Takım'da önemli bir opsiyon elde edemediler. Hatta bu isimlere Tutku Açık'ı da ekleyelim. Orhun Ene baskete döndürüldü bu yüzden sırf turnuva için.
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilMesajım eksik mi çıkmış diye düşündüm ama bakıyorum da tammış.
Ben Kerem'in "en zayıf halka" ilan edilmesi ana konulu bir yazı yazdım, ama siz "kenarda" kalan ince bir noktayı ele almışsınız.
Tartışmanın selâhiyeti açısından tekrar ifade ediyorum:
Kerem en zayıf halka değildi 01'de. Gayet başarılıydı. Eğer 01'deki maçları izlediyseniz tabii.
Tarık
Tunçeri en zayıf halkaydı, hatta bunu kendisi de kabul etmişti.
YanıtlaSilNerede kabul etmişti pardon? Ya da siz kaç yaşındasınız, turnuvayı izlediniz mi diye sormalıyım.
YanıtlaSilAlmanya ve Hırvatistan maçları sonrasındaki röportajlarını izle tekrar görürsün mutlaka turnuvayı izlediysen eğer. Her maç sonu aynı şeyi dedi ve bunu bütün otoritelerde kabul etti zaten. Kerem Tunçeri o turnuvada en zayıf halkaydı.
YanıtlaSil