13 Eylül 2010 Pazartesi

Maç Öncesi: Galatasaray - Gaziantepspor

Aslında o kadar uzun bir ara yoktu ama 12 Dev Adam'ın yarattığı sinerji sanki aylardır futboldan ve daha önemlisi Galatasaray'dan uzak kalmışım hissiyatını yarattı. Dünya ikinciliği derken yeniden Galatasaray'a odaklanma vakti geldi ve öncelikle Metin Oktay'ın ölümünün 19. yılı olduğunu belirterek işe başlayalım. Böyle bir günde de oynanacak bir Gaziantepspor maçı var ve Ali Sami Yen Stadı hiç olmadığı kadar coşkulu olmak zorunda.

Galatasaray, Milli Takım arasını en iyi kullanan takım oldu diyecekken sakatlık belasından bir türlü kurtulamıyoruz. Pino, Kewell iyileşti ve hücum rotasyonu yeniden güçlendi derken Arda Turan'ın 2 hafta oynamayacağı açıklandı. Üstelik tam da Arda kendini bulmaya başlamıştı ve Milli maçlarda gördüğümüz üzere formsuzluğunu üzerinden atıyordu ama kendisini bir süre izleyemeyeceğiz. Ama sevineceğimiz nokta hücum rotasyonunun yeniden genişlemesi. Yani Arda olmasa bile Kewell veya Pino gibi isimleri kullanabiliriz, hatta bir de buna Misimoviç faktörünü eklediğimizde kulübende ihtiyaç duyulduğu anda destek alabileceğimiz derinlik oluştu. Hatırlayın Karpaty ve Eskişehirspor karşılaşmalarında kurtarıcı rolüne Aydın Yılmaz sorunduruldu, çünkü yapabilecek daha iyi bir hamle şansı bulunmuyordu.

Merak ettiğim nokta ise Rijkaard'ın beklenen 4-2-3-1 hamlesini yapıp yapmayacağıdır. Özellikle Misimovic'in transferinden sonra bu sisteme geçiş beklentisi inanılmaz arttı ama Rijkaard'ın da bugüne kadar 4-3-3'den pek ödün verdiğini görmedik. Rijkaard sezon başında 4-3-3'ün orta sahasında bazen iki ön libero bazen ise tek ön libero oynatacağını açıklamıştı. Gaziantepspor maçı da bana göre tek ön liberoyla çıkabileceğimiz karşılaşmalardan {Ali Sami Yen faktörü de var}. Bu yüzden Cana'nın önünde Misimovic ve Elano beraber kullanılabilir. Ama bu durumda Kewell ve Pino'yu aynı anda sahaya sürme şansı kalmıyor ve hücüm üçlüsünün sağ kanadında Serdar Özkan hatta Barış Özbek gibi tercihleri görebiliriz. Bu yüzden 4-3-3 benim tercih ettiğim bir sistem olmaktan çıktı. 4-2-3-1'e geçişte ise Misimovic, Elano, Kewell ve Baros dörtlüsü bizleri bekler. Bu durumda da Cana'nın yanında Mustafa Sarp oynar ama Neill veya Insua'dan birinden vazgeçmek gerekir. İşte bu noktada kararı Rijkaard verecek, şu an iyi yabancılarımız var ama sadece altısını oynatabileceğiz. Arda Turan'ın da yokluğunun ne kadar kilit bir rol oynadığını bu yabancı karmaşasında iyice anlıyoruz.

Gaziantepspor, ligin ilk üç haftasında üç beraberlik aldı ve 2 gol atıp, 2 gol yediğini görüyoruz. Onlarda Tolunay Kafkas'la beraber yeni bir yola girdiler ve belirli bir zamana ihtiyaçları var. Geçtiğimiz sezondan da önemli oyuncular kadroda tutuldu ama bu isimlerin üzerine birçok transfer gerçekleşti. Bu yüzden henüz kendilerini bulamadılar, bir çıkış noktası arıyorlar. Galatasaray karşısında da alacakları bir puan bile onlar açısından çok değerli. Galatasaray ise bir seri yakalamak zorunda, çünkü iki haftada aldıkları iki mağlubiyet şimdiden kredinin bir bölümünü götürdü. Ayrıca Insua ve Misimovic'in de Galatasaray forması altında ilk maçı olacak, bu açıdan da heyecanlı bir durum. Hepsinden önemlisi ise Metin Oktay'ın ruhuna yakışan bir futbol olması.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir