Zengin bir hücum hattına sahibiz, bunu bu maçta gördük. Tribünde oturan Arda, kenarda bekleyen Pino hatta sürpriz isim Aydın Yılmaz. Bu isimleri de hücum hattına ekleyince, kim oynarsa oynasın Galatasaray farklı bir görüntüye geçer. Ama organizasyon sağlanınca, yani 4-2-3-1'e geçtiğimiz şu zamanlarda beyin görevini gören Misimovic'in uyum sağlamasını bekleyeceğiz. Yine de böyle bir hücum hattına ve çok eleştirilen savunmanın kendini toparlamasına rağmen orta saha büyük kriz. 4-3-3 oynadığımızda oyunun iki yönünü oynayamıyorlar diye haykırdığımız futbolcular, 4-2-3-1'de de büyük sorun yaratıyorlar. Gaziantepspor maçında görülen görüntü hücum ve savunma arasında bir bağım olmadığı, ayrıca Ayhan Akman'ın Galatasaray'ın birçok hücum girişimini başlamadan rakibe iade ettiğidir. İşte bu yüzden Lorik Cana'nın oynaması şart, gerekiyorsa Elano ya da Kewell oynamasın o bölgeye Aydın Yılmaz çekilip yabancı kontenjanı ayarlansın ama Cana oynasın. O bölgede top tutabilen, en kötü yanındaki adama pas atabilen bir futbolcu bulundurmadığımız sürece büyük sıkıntılar yaşarız.
4-2-3-1'e Merhaba
Misimovic'in transferiyle beraber bu değişimin gerçekleşeceğini bekliyorduk. Yine pas futboluna odaklı ama Misimovic'in yönlendireceği bir takıma doğru gidiyoruz. Zaten bu kadar kaliteli bir hücum hattına sahipken, bu futbolcuları birbirine daha yakın oynatmak en doğru karar olacaktı. Zamanında Skibbe de bunu denemiş, bana göre başarılı olmuş ama yine sakatlık belaları derken takım belini doğrultamamıştı. Yine de şunu ekleyelim, Rijkaard'ın bu sisteme dönüşteki temel noktası Misimoviç transferi gibi görünsede bu transferin sebebi de orta sahamızın yeterliliğinin düşük olması. Yani orta sahanın üzerinden hücum yükünü mümkün olduğunda almak istedik ama bir futbolcu önündeki adama bile pas atmakta zorlanıyorsa burada sıkıntı var demektir. Malesef Ayhan Akman büyük düşüşte ve yaşı itibariyle bir daha çıkışa geçmesi imkansız. Mustafa Sarp ise mücadele etmesine, çabalamasına rağmen topu orta saha civarında ayağına aldığında çok etkisiz. Ayrıca bu bölgede iyi bir liderin bulunmaması da {Cana gibi} handikapımız oluyor. Bu yüzden Lorik Cana'yı mutlaka kullanmamız şart, eğer 4-2-3-1 sağlıklı işleyecekse en azından orta saha dirençli hale gelmeli. Zamanında Mehmet Topal ve iki sene öncesinin Ayhan'ı da çok ofansif, ekstra futbolcular değillerdi ama işin mücadele kısmında verim alıyorduk. Şimdi ise bu mücadeleyi de göremiyorum.
Kayıp İlanı; Elano
Sağ bekte Maicon, onun yedeği Dani Alves ve orta sahada Melo & Gilberto Silva ikilisi. Yani taş gibi bir hat ve bu hattın içerisinde Elano'nun görüntüsü çok iyi. Elano'yu bu sezon değerlendirmek için de 4-2-3-1'e geçmemizi ve Elano'nun Brezilya'da olduğu gibi sağ açığa geçmesini bekledim. Çünkü 4-3-3 sisteminde Elano'nun yeri yok, bunu geçen sezon gördük. Hatta Manchester City'den de gönderilme sebebinin 4-3-3 sistemine uymadığı için olduğunu tekrar belirtelim. Aslında ilk olarak Elano'yu bu ruh halinden ötürü eleştirelim, çünkü hiç istekli değil. Çok ruhsuz, mücadele etmeyen, sıkılmış bir ifadesi var. Bu maçta da bunu gördük, ilk yarıda tartışmasız olarak maçın en kötüsüydü ve hücum organizasyonunun oturmamasında da Elano'dan beklentilerin büyük olması ama bu beklentileri karşılayamaması büyük rol oynadı. Zaten ikinci yarıda yerine giren Aydın Yılmaz'ın bile çabasını gördüğümüzde Elano'nun artık takımda yerinin olmadığını söyleyebilirim. Daha bu takıma Arda gelecek, Pino yedek ve Aydın Yılmaz da çok çabalıyor. Elano ancak Misimovic'in alternatifi olabilir diyorum.
Bek'siz Olmuyor
İlk yarıda takımın çok durgun olmasının bir sebebi de bu. Beklerden yeterli hücum desteğini alamamak ve atakların bu yüzden olgunlaşmaması. Insua henüz yeni olmasının yüzünden de olabilir biraz çekingen oynadı ve ilk yarıda neredeyse hiç hücuma çıkmadı. Ali Turan ise hücuma destek vermeye çalışsa bile bu özelliklerde bir isim olmadığı için Ayhan Akman misali aldığı bütün kararlar takımı olumsuz etkiledi. İkinci yarıda ise baskı kurduğumuz anlara baktığımızda Sabri ve Insua'nın sürekli bindirmelerini ve önlerinde oynayan futbolcuları da rahatlattığını görüyoruz. Zaten Milli Takım'da iki maçta da ilk 11 başlayan bir futbolcu, bu maçta neden yedek kaldı anlamadım. Sabri Sarıoğlu şartlar ne olursa olsun bu takımın olmazsa olmazı. Insua ise yeteneğini belirli bölümlerde gösterdi, ilerleyen haftaların fragmanını yayınladı. Özellikle ters ayakla Baros'a çıkardığı topu görmüşsünüzdür, uzun zamandır böyle bir sol beki arıyorduk biz.
Galatasaray Kalesini Alaya Alma Mantığı
Gaziantepspor'un taktiği resmen bunun üzerineydi. Belli ki Tolunay Kafkas, Ufuk Ceylan'ın çok fazla hata yaptığını söylemişve bu yüzden bol bol şut atılması talimatını vermiş. Gaziantepsporlu futbolcularda bu olayı biraz abartarak neredeyse orta sahadan bile şut attılar. Bu yüzden de kalemizde çok fazla net pozisyon bulamadılar, üstelik topa hakim olan taraf olmalarına rağmen. Julio Cesar De Souza, Beto ve Olcan maç boyunca nereden buldularsa kaleye şut attılar, ancak ikinci yarıda Sosa falan oyuna girince oyunu biraz daha kanatlara yaydılar ve hızlı hücumlarda etkili olmaya çalıştılar. Ama özellikle Servet Çetin'in kendini toparlaması ve eski günlerine dönüş sinyali vermesi maçta bizim en büyük sigortamız oldu. Bugün Gaziantepspor daha organize atak yapsaydı etkili olabilir miydi bilmiyorum ama bu kadar fazla şut atmanın bir mantığı yok. De Souza'nın etkili şutları oldu ama onun dışındaki herkes tribünleri yokladı.
Rijkaard'daki Değişim
Rijkaard'ın değişmesini beklemiyoruz aksine bizi değiştirmesi beklentilerimiz arasında ama bazı olumsuz yönlerini değiştirdiğini de görmek güzel oldu. Geçtiğimiz sezon ve bu sezonun başlangıcına baktığımızda Galatasaray'ın skor avantajını bulduğunda Rijkaard'ın hemen savunma yönünde takviyeler yaptığını görüyorduk. Oysa b planına gerek yok diyip, geride olduğumuzda çift santrafora dönmeyen yani sistemini değiştirmeyen bir hocanın takım önde olduğunda da sistemi bozmaması gerekir. Kewell & Pino değişikliği beni oldukça şaşırttı. Ben Kewell veya Misimovic'in oyundan çıkıp skoru tutma adına Cana'nın oyuna girmesini beklerken Rijkaard, hücumdan ödün vermek istemedi. Gerçi Kewell o ana kadar çok iyi oynadı, topu rakip sahada tutmamızdaki en büyük faktördü ama böyle bir mesaj da vermek gerekiyordu. Bu değişimi görmek güzel, umarım ilerleyen haftalarda aksine şahit olmayız.
Kısacası iyi bir maç çıkardığımızı söyleyemem, hatta olası puan kaybına da şaşırmamak lazımdı ama kazanmak güzel. Üstelik iki hafta üst üste kazanmak ve seri yakalamanın arifesini yaşamak. Maç içerisinde iyi gördüğüm yönler takım savunması, Servet'in toparlanması, Aydın Yılmaz'ın sürpriz çıkışı ve 4-2-3-1'e geçişimiz oldu. Misimovic'in henüz çok yeni olmasından ötürü sistem tam olarak işlemedi, bu yüzden 1-2 hafta daha zaman vermemiz gerekebilir. Sonuçta Misimovic odaklı bir sisteme geçiş var ve tek çıkar yolumuz bu. Bu orta saha hattıyla 4-3-3'ün yürümeyeceği belliydi.
GALATASARAY: 1 - GAZİANTEPSPOR: 0
Stat: Ali Sami Yen
Hakemler: Bünyamin Gezer, Aleks Taşçıoğlu, Asım Yusuf Öz
Galatasaray: Ufuk, Ali Turan (Dk. 46 Sabri), Servet, Neill, İnsua, Ayhan, Mustafa Sarp, Elano (Dk. 46 Aydın), Misimovic, Kewell (Dk. 66 Pino), Baros
Gaziantepspor: Karcemarskas, Elyasa, Yalçın, Emre, Ivan De Souza, Popov, Serdar (Dk. 63 Orhan), Zurita (Dk. 88 Mehmet Yılmaz), Olcan, Beto (Dk. 63 Sosa), Julio Cesar De Souza
Gol: Dk. 60 Kewell (Penaltıdan)(Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 49 Popov, Dk. 50 Elyasa, Dk. 88 Yalçın, Dk. 90 Ivan De Souza (Gaziantepspor), Dk. 52 Kewell (Galatasaray)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
hani servete kızarızya topu direk ileri vuruyor diye bu akşam çok net gözüktüki servet napsın topu almaya gelen yakına yaklaşmayan adam olmadıkça he ayhan geldi bi iki sefer de noldu oda aldığı topu şişirdi çok yazık böyle bi takıma öle bi ortasaha misimoviçmi gelsin alsın o topu... bide cana yı görebilseydik çok iyi olurdu ama oda oyuna girmedi...
YanıtlaSildoğru söze ne denir kör yönetim işte
YanıtlaSilkeşke ayhanın yerinde elanoyu yanındada canayı oynatabilsek orta sahada oyle olunca yabancı sayısı 7 oluyor. sarp ve cana oynadıgı zaman 2side aynı gorevi yapıyor 1 tane adam fazladan oynatıyormusuz gibi olacagını dusunuyorum ayrıca hızlı bir sekilde defanstan topu alıp ileri uca pas atacak biri olmuyor zaten suanki tek sıkıntımız o bana gore belki elano bunu yapabilirdi bunları yapacak turk oyuncular suan icin nuri sahin yada emre belozoglu gibi gokhan inler gibi isimler. iste suan keske emre bizde olsaydı diyorum fenerde pek fazla oynayamıyor goruyoruz ama tam su sistemin adamıydı yazık etti 3 kurus fazla almak icin herneyse o tipte bi oyuncu bulmak sart devre arasında gokhan inler nuri sahin gibi yabancı kontenjanını doldurmayacak oyunculara yönelmemiz ve transferlerini gerceklestirmemiz gerekiyor bunları yaparsak sene sonunda da insuanın bonservisini alıp birde genc yedek santrafor aldıkmı güzel günler bizi bekliyor olacaktır
YanıtlaSilelano cidden kayıpları oynadı bu akşam.topu defanstan çıkarırken sarp ve ayhan resmen bocaladı tepki aldı.bu kalitede bi takıma daha iyi bir ön libero gerekiyor.çünkü ali turan hariç defans hattımız yerinde ileri uçta da barosun alternatifinin olmaması dışında pek bi sıkıntı yok ama iki bloğu birbirine bağlayan yerde kaba futboluyla göze batan mustafa sarp oluyor ayhan ise artık 90 dakikayı kaldıramıyor gibi.pino ise daha form tutmamış gözüktü.aydın hareketlilik getirdi.
YanıtlaSilAsıl yapılması gereken Elano'yu forvet arkasına çekip (Olmadı Arda) orta sahaya adam gibi bir çift yönlü oyuncu almak idi; şimdi hem Elano boşa çıktı (dediğin gibi anca Misimoviç'in yedeği olur, 8 milyon €'luk yedek!) hem de orta saha sorunu aynen devam.
YanıtlaSil4-4-1-1'e dönüp geçen sene FB'nin oynadığı gibi oynamazsak ilerleyen haftalarda işimiz zor...
Serveten topu almayan gelen yok anlarımda neildan al neil a ver bile mi yapamıyor direk şişirmesi mi lazım çoğu takım ortdan değil bek ve kanatlardaki adamlarla çıkıyor ama bizim o süper savunmamız beke bile pas atamıyor.
YanıtlaSil