6 Ekim 2010 Çarşamba

Gölge Etme Başka İhsan İstemem Senden

Bir adam düşünün, nefes alışının hızından, yolda attığı adımların santimetresine kadar konuşulan ama yaptığı işe saygı duyulmayan devamlı yerilen bir adam. Sevildiği, sevilmediği belli olmayan, yaptığı onca şey, attığı onca gol gözükmeyen, yaptığı ilk pas hatası ya da isabetsiz pasıyla yerin dibine gönderilen bir adam. Sahadayken futbol oynamıyor diye kızılan, sakatlandığında onsuz maç kazanılmaz diye ağıtlar yakılan bir adam düşünün. Adı Arda Soyadı Turan olan bir adam düşünün.

Galatasaray taraftarının en büyük ikilem yaşatan adamdır herhalde. 10’lada 10’suz da olmayan kanayan bir yaradır taraftara göre. Bugüne kadar sayısız futbol tartışmaların mezesi olan Arda Turan’dan neler bekliyoruz neler istiyoruz? Peki, biz bunları ondan beklerken o bizden neler istiyor neler bekliyor hiç düşünüyor muyuz? Onu eleştirirken duracağımız yeri biliyor muyuz ya da konuşacağımız zamanı?

Biz taraftar olarak aslında ilk şu soruya cevap bulmalıyız? Arda bizim için neyi temsil ediyor? Bizim neyimiz? Bu sorunun cevabına göre bakmalıyız, davranmalıyız belki de ona. Çoğumuz Can diyoruz peki ona göre mi davranıyoruz? Eğer Can’ım dediğimize böyle davranıyorsak vay halimize…

Geçen sene belki de biz taraftarın gazabından en çok nasiplenen kişiydi Arda. Sakat olduğu oynamadığı maçlardan bile onu mesul tutup özel tezahüratlarla ona gönderme yaptık, ona pas atmıyor kamplaştırıyor takımı bozuyor diye pas istatistiklerini kovaladık, 105 yıllık kulübünün kaptanları arasında belki de en çok onu sorguladık, forma numaraları üzerinden futbol taktiği, sistemleri konuştuk. Bunları yaparken ise Arda’ya hiç kulak vermedik, haberler arasında inanmak istediklerimize inanıp sonunda Arda’nın kalemini kırdık. Baktık olacak gibi değil “gitsin” diye nerdeyse imza kampanyaları başlattık sonumuzu düşünmeden. Arda ile aramızda ilişkiyi sevgimizin değil korkumuzun yönetmesine izin verdik. Çok seversem ya giderse başka yerlere korkusuyla kaldık, İlgiyi abartırsam ya şımarırsa korkusu karşıladı bizi… O tribünlere gelirken sevinçle biz onu hep korkularımızla karşılayıp yollamayı tercih ettik yeşil sahaya. Çoğu zaman unuttuk Arda’nın da etten kemikten olduğuna, üzülüp ağladığına. Onunda hatalar yapabileceğini, kötü gününde olacağını unuttuk hep onu izlerken. Bizler hep en kolayına kaçtık bize ihtiyacı olduğu zamanlarda, alkışa, övgüye en çok özlem duyduğu anlarda diğerlerinden önce Arda’yı kurban vermeyi onu yok etmeyi seçtik. Bize soranlara “ ama biz onun iyiliğini” istiyoruz diye bahane üretip ortadan sıvışmayı bildik. Biz hep Arda’yı ilk terk eden olmayı görev bildik.

Hiç kimse Galatasaray’dan üstün değil ama Galatasaray adını Arda gibiler başarıya taşıyacaksa safını seç ve oraya geç Galatasaray taraftarı ya destek ol ya da gölge etme.

Yazı: Arzu Keskin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir